1. YAZARLAR

  2. Ünal Fındık

  3. “Tüm taraflar için derin düşünme zamanıdır”
Ünal Fındık

Ünal Fındık

“Tüm taraflar için derin düşünme zamanıdır”

A+A-

BM Genel Sekreteri’nin basın sözcüsü Stephane Dujarric ENI-Total şirketlerinin sondaj çalışmalarında bulunması konusunda  “her hangi bir olay yaratılmasını istemiyoruz ve tabii ki bölgede devam eden gerginlikten endişeliyiz” dedi.

Crans-Montana kasabasında yer alan konferansla ilgili bir soruya “Crans-Montana’da çeşitli tarafların görüşleri belli oldu ve farklılık hala daha büyük idi” dedi. Dujarric devamla “gelecek adımlarımızı düşünmemiz gerekir. Tüm taraflar için derin düşünme zamanıdır” dedi.

Gerçekten de bütün tarafların şimdi çok daha derin düşünme zamanıdır. 50 yıldan fazla çözümsüz kalan Kıbrıs sorunu bir 50 yıl daha çözümsüz ve hiçbir sorun olmadan geçirilebilir mi?

Tarafların istediklerinin tümünü almadan çözüme yaklaşmama ve “daha iyi böyle devam etsin, statüko bozulmasın” deme lüksu  var mı?

Burada elbette iki taraf da “biz gerekli esnekliği gösterdik, ama karşı taraf en küçük bir esneklik göstermedi” dediğini duyar gibiyim. Belki söylediklerinde haklıdırlar. Ama bunu ortaya koyacak olan kendileri değil başta BM olmak üzere üçüncü taraflardır.

BM bundan böyle artık bugüne kadar olduğu gibi “aman ben kimseye sorumluluk yüklemeyim, iki tarafı da işaret edeyim ve orta yol bulmaları çağrısını yapayım” mantığını terketmelidir.

Yani artık BM’nin de “derin düşünme zamanı geldi” diye düşünüyorum. Çünkü 50 yıldır kullanılan bu yöntem soruna çözüm bulunmasına yeteri kadar yardımcı olmadı.

Kıbrıslılar da artık derin hem de çok derin düşünmelidir. Bu statükonun sürdürülemeyeceğini iki taraf da anlamalı ve statükoyu yıkmak için bulunduğu noktadan ileriye doğru hareket etmelidir.

Eğer herkes olduğu yeri terketme niyetinde diretir ve kendisi en küçük bir adım atmadan bu sorunun çözülebileceğini hayal ederse bu bugüne kadar olduğu gibi hep hayal olarak kalır.

Kıbrıs sorununun çözümü için şartlar yoktur. Bence artık sadece önşartlar vardır.

Nedir bu önşartlar?

  1. Kimse masaya “kırmızı çizgiler” diyerek oturmayacak.
  2. Kimse masaya oturduğu tezlerle kalkmayacak.
  3. Kimse masaya “önündeki seçimde yeniden seçilme gaylesiyle” oturmayacak.
  4. Kimse masaya “karşı taraftan daha çok taviz koparmak için” oturmayacak.
  5. Başta BM olmak üzere masadaki bütün üçüncü taraflar sorunun çözümü için gerekli esnekliği göstermeyen tarafı işaret ederek açık açık suçlayacaklar.
  6. BM 9 gün gibi uzun bir süre kesintisiz devam eden ve son noktaya gelen Crans-Montana konferansının çökmesinin nedenlerini içeren raporunu kamuoyuna açıklamalıdır.
  7. Kıbrıslılar, Kıbrıslı Türkler ve Rumlar çözüm için daha çok işbirliği, daha çok ortak etkinlik ve daha çok birliktelik yapmalıdır. Biz sessiz sedasız birilerinin bize çözüm ve barış hediye etmesini bekler ve rahatımızı bozmak istemezsek bilelim ki kimse bize böyle bir hediye vermeyecek.

Bunlar olmadan bu adada çözüme gitmenin olanağı yoktur.

Nisan 2004 refeandumu Kıbrıs sorununda bir milattı. 28 Haziran-7 Temmuz 2017 arasında tam 9 gün süren Crans-Montana konferansı da bir milattır.

Ama iki tarih arasında tam 13 yıl 2 ay var. Referandumda çözümü sağlayamayan Kıbrıslılar çözüme bir daha ancak 13 yıl sonra yaklaştılar. Şimdi bu da bitti. Bir daha aynı şansı kimbilir kaç yıl sonra yakalayabiliriz?

O nedenle bugünden sonra artık bütün taraflar derin, hem de çok derin düşünmelidir. 

Bu yazı toplam 1959 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar