Bir spor müsabakasına gittiğiniz zaman izlediğiniz branşa yönelik teknik uygulamalar görmek istersiniz. Bunun yanında arzu, hırs ve mücadele beklersiniz. Kazanan takımlar bu konuda bir adım önde olan takımlardır.

Niye böyle bir giriş yaptığımı düşünebilirsiniz. Baf Ülkü Yurdu ve Gençlik Gücü takımlarında bu saydıklarımın hiç birini göremedim. Aman kaybeden ben olmayım deyince de futbol kalitesi olarak öne çıkamadılar.

Her iki takım da temkinli oynadı. Önce gol yememe düşüncesi hakimdi. Savunma dörtlüleri yerinde çakılı kaldı maç boyunca. Paslar ya ikinci bölgede eridi ya da uzun toplarla gidilmeye çalışıldı. Top kayıpları yaşandı. Oyun kalitesi düştü. Ceza sahasına iki oyuncudan fazlası ile giremezsen orda kaybolup gidersin. Her iki takımda da ceza sahasında bulunan (en fazla) iki oyuncu dışında herkes izledi ne haliniz varsa görün dercesine. Geriden destek veremeyen iki takım da gol atmak istemiyor gibiydi.

Gençlik Gücü sağ tarafında sorunlar yaşadı. Baf Ülkü Yurdu o bölgeyi kullanarak ataklar geliştirdi. Rakip ceza sahası dışına kadar gelen takım final paslarında ve son vuruşlarda başarısızdı. Maç kırk beş dakika olsaydı eğer. İkinci yarıda hiçbir alanda yok gibiydi. Bunu fırsat bilen Gençlik Gücü daha kolay kaleye gitmeye başladı. Son vuruşlar çok amatörceydi.

Baf Ülkü Yurdu’nda savunma zaafiyeti devam ediyor. Kademe konusunda büyük sıkıntı var. Çizgi halinde kalan savunma arkasına atılan toplarda sorun yaşadı. Verilen bütün pozisyonlar birbirinin kopyası. Haftalardır düzelmeyen bu zaafiyet düzelir mi?!! Düzeleceğini düşünmüyorum.

Bloklar arasındaki kopukluk her iki takımın en ciddi sorunu. Geri dönüşler yapılmıyor. İleri giden geri dönmüyor. Bu da savunmaya fazla yük demek. Aradaki boşluk özellikle savunmada geriye adam kaçmasına neden oldu.

Öyle bir maç ki savunması hata yapan maçı kaybeder dediğim an yine savunma arkasına atılan bir topta, yine kademe hatası, ardından Baf’ın kendi kalesine gönderdiği top.

Dış şutlar inanılmaz derecede isabetsiz. Sanki gözler kapalı, kalenin nerde olduğunu bulan kazanacak gibi.

Baf Ülkü Yurdu’nda tecrübeli oyuncular var. Hamis, İsmail Kovancı, Arif Öztürk. Takımın kötü oynadığı maçlarda bile öne çıkabilecek oyuncular. Sorumluluk almaları gerekir.

Her iki takım da karanlık bir tünelde. Bakalım bu tünelden hangisi çıkmayı başaracak.