Türkiye ‘de Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun (BDDK), 31 Temmuz 2023 tarihinde aldığı kararla, yurtdışı harcamalarında kredi kartı  taksitlendirme koşullarını ve taksit sayılarını  değiştirmesi, ülkemiz turizm sektörünü de olumsuz etkileyecektir.

Bu düzenlemeye göre, havayolları, seyahat acenteleri ve konaklamaya yönelik yurtdışındaki harcamalarda kredi kartı ile taksit yapılmayacak.Türkiye, bu kararla, kendi iç turizmine destek olmak ve yurt dışına kaynak aktarmak istemediğini, dövize olan talebi de azaltmak istediğini gösterdi.

Bu karar, Türkiye’nin, tüketimi azaltmak, harcamaları kısmak, enflasyonla mücadele için almış olduğu tedbirlerden biridir.

Alınan karar yurtdışına yönelik olduğundan, ülkemiz açısından da sorunlar taşımaktadır. Ülkemizi ziyaret eden turistlerin nerdeyse yüzde 80’i Türkiye den geldiği için, bundan çok olumsuz etkileneceğimiz aşikardır.

Ayrıca, Türkiye’ den gelen turistler alışveriş yapmakta ve çarşıya da para bırakmaktadırlar. Yılın ilk 6 ayındaki otellerdeki ortalama doluluk oranı yaklaşık yüzde 35 düzeylerindedir.Bu kararla, doluluk oranlarında da düşüş görülecektir.

Hem Türkiye’de, hemde bizim turizm sektöründe, kredi kartı ile uzun vadeli taksitli ödeme çok yaygın olarak kullanılmaktadır.Bu bağlamda, Türkiye’ den gelen turistler taksit sayısı çok azaldığı için ülkemize gelişlerini azaltabilirler.

Kıbrıs’a veya yurt dışına gitmek  yerine, kendi ülkelerinde turizm faaliyetine katılabilirler. Zira, Türkiye içinde  taksit sayısı azaltılmamıştır. Böylesine bir durum,  Kuzey Kıbrıs turizm sektörünü sıkıntıya sokacaktır.

Türkiye ile Kuzey Kıbrıs arasında uçak biletlerinin pahalı olması zaten turizme olumsuz etkilemekte iken, ardından bir de bu kararın gelmesi, üzerine tuz biber ekmiştir.

Kuzey Kıbrıs’ ta, otel ve bilet fiyatları ile  piyasada TL kullanıldığı, diğer yurtdışı ülkeler gibi dövizle çok fazla harcama yapılmadığı için, bahse konu uygulamadan ülkemiz rahatlıkla muaf tutulabilir.

Öte yandan, Ülkemizdeki Üniversite öğrencilerin önemli bir bölümü Türkiye’ den gelen öğrencilerden oluşmaktadır.Öğrenciler ve aileleri zaten pahalı olan uçak biletlerinden şikayetçi iken,  kredi kartı taksit oranlarının azaltılması da, bütçelerinin daha da sarsacaktır. Bu karar, Türkiye’ den ülkemize gelecek öğrenci sayılarını da azaltabilir.

Bu karar açıklandıktan sonra,  sektör temsilcileri tepkilerini, endişelerini belirttiler. Bu çerçevede, Turizm Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve KKTC Merkez bankası Türkiye ‘deki yetkililerle temasa geçip, alınan kararın ülkemiz açısından yeniden değerlendirilmesini talep etmelidir.

Turizm sektöründe,  direk uçuş sorunları, pahalı bilet fiyatları, yetersiz uçak seferleri gibi sorunlar devam ederken, birde yukarıda bahsettiğimiz kararın yansımaları Turizm sektöründeki sorunları daha da büyütecektir. Turizm sektöründe yaşanacak gerileme, ekonomideki krizi daha da büyütecek ve böylece ekonomik büyüme rakamları da gerilemeye devam edecektir.

Ekonominin geneli ile ilgili olarak, iş insanlarının, esnafların ve sektör temsilcilerinin  ekonomik faaliyetlerden ve piyasa canlılığından memnun olmamaları, bankalardaki borçların, tahsili gecikmiş alacakların ve kredi kartı borçlarının artması bize olumsuz sinyaller vermektedir.

Bahse konu bu kararın, önümüzdeki dönemler için,  otellerde rezervasyon iptallerine yol açma riski bulunmaktadır. Bu da,  moralleri bozmakta ve sektörde tehlike çanlarının çalmasına neden olmaktadır.

Öncü sektörler Turizm ve Yükseköğretim de yaşanacak krizler, ülkemiz ekonomik ve sosyal hayatını olumsuz etkilemekte ve kalkınmayı engellemektedir.Özellikle, Hükümet yetkililerinin, bunun  bilincinde olup, harekete geçmeleri gerekmektedir.

Ortada böylesine büyük bir sorun ve ülkede birçok sorun varken, Hükümet’ in büyük ortağının kabinede 5 bakanını değiştirmesi, halkın ve sektörlerin tepkisini çekmiştir.

Turizm sektörü, ülkemize döviz geliri yaratma anlamında en başta gelmektedir. Yüksek öğretimle birlikte Turizm sektörü, ithalat ihracat farkından oluşan  diş ticaret açığını( döviz açığını)kapatmaktadırlar.

Her iki sektör de, ülkemizdeki önemli istihdam alanlarıdır. Bu bağlamda, turizm ve yükseköğretim alanlarında yaşanacak sıkıntılar, turist ve öğrenci sayısının azalması, ülke ekonomisinin genelini olumsuz etkileyecektir.

Netice itibarıyle, Türkiye Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun,  yurtdışında yapılacak kredi kartı harcamalarına yönelik  aldığı kararın, TL kullanılan  ülkemizde uygulanmaması, muaf tutulması  için, konu ile ilgili olarak, Hükümet  yetkililerinin, sonuç alınıncaya kadar girişimlerini sürdürmeleri ve Türkiye’deki muhatapları ile kulis faaliyetlerine devam etmeleri gerekmektedir.

Bu konu geçiştirilecek, bekletilecek bir konu değildir. Zaman aleyhimize çalışmakta, zarar gün geçtikçe büyümektedir.Hükümet, kendi iç çekişmelerini bırakıp, halkın ve sektörlerin beklediği esas sorunlara çare üretecek karar ve icraatlara odaklanmalıdır.

Yeni havaalanını açtığımız bu günlerde, ülkeye gelen turist sayısında düşüş olursa, bundan havaalanı işletmesinin ve devletin gelirleri de olumsuz etkilenecektir kuşkusuz.