1. YAZARLAR

  2. Sevgül Uludağ

  3. “Türk tarafı işbirliği yapmasa, bin ikiyüz kişiyi nasıl bulup çıkaracaktık?”
Sevgül Uludağ

Sevgül Uludağ

0090 542853 8436/00357 99 966518

“Türk tarafı işbirliği yapmasa, bin ikiyüz kişiyi nasıl bulup çıkaracaktık?”

A+A-

Kayıplar Komitesi Kıbrıslıtürk Üyesi Gülden Plümer Küçük, Kıbrıs Cumhuriyeti İnsani İşler Komiseri Fotis Fotiu’ya yanıt verdi

 

 

 

Lefkoşa, 29 Nisan 2019 (T.A.K.): Kayıp Şahıslar Komitesi Kıbrıslıtürk üyesi Gülden Plümer Küçük, Türk tarafının kayıpların bulunması konusunda üstüne düşen sorumluluğu yerine getirdiğini belirterek, insanlardan bilgi edinme konusundaki araştırmalarını genişlettiklerini, ekiplerine yeni araştırmacılar eklediklerini ve arşivlerin incelenmesi konusunda bir komite kurduklarını söyledi.

Küçük, adada sadece Rum kayıplar varmış gibi beyanatlar veren Rum tarafına, büyük çoğunluğu 1963-64 yıllarında, geçiş noktalarında, polis nezaretinde ya da hastanelerde kaybolan Kıbrıslı Türklerin akıbetine ilişkin arşiv bilgileri paylaşma çağrısında” bulundu.

Özellikle Kıbrıs Cumhuriyeti  İnsani Konular Komiseri Fotis Fotiu’nun “komite çalışmalarına yönelik eleştirilerinin komiteye zarar verdiğine” işaret eden Küçük, “insan hakları komiseri olarak çalışmalarla yakından ilgileniyorsa, komiteyi ziyaret edip, kendilerinden bilgi alabileceğini” belirtti.

“KAZI KARARLARI BİRLİKTE ALINIYOR”

TAK’ın sorularını yanıtlayan Kıbrıslıtürk üye Gülden Plümer Küçük, Fotiu’nun “ağırlıklı olarak Kıbrıslıtürk kayıplarının araştırıldığına” ilişkin eleştirisinin hatırlatılması üzerine, kazı kararlarının birlikte alındığını belirtti.

Küçük, kendi araştırma ekipleri bulunsa da Kıbrıslıtürk ve Kıbrıslırum ofislerinin sürekli kazı yapan toplam 7 ekibi bulunduğunu ve kazılacak bölgelere ilişkin araştırmalar tamamlandıktan sonra kazı yapılıp yapılmayacağına birlikte karar verildiğine işaret etti.

Gülden Küçük, “Komitenin 7 ekibi de genellikle aynı anda çalışıyor. Gerektiğinde değişse de genelde bir ekip, Güney Kıbrıs’ta, 6 ekip ise Kuzey Kıbrıs’ta kazı yapıyor” dedi.

“AÇIKLAMA YAPMADAN ÖNCE KOMİTEYİ ZİYARET EDİP, BİZDEN BİLGİ ALMASINI BEKLERİZ”

Gülden Küçük,  İnsani Konular Komiseri Fotis Fotiu’nun komitenin devam eden çalışmalarına yönelik uzun süredir beyanatlar verdiğine işaret ederek, “Kayıp yakınlarına destek olması gereken Fotiu, her iki liderliğin anlaşarak kayıplar konusunda sorumluluk verdiği Kayıp Şahıslar Komitesi’nin çalışmalarına köstek olmak istercesine eleştirel beyanatlar vermekte” dedi.

Küçük, sürekli çalışmalardan memnun olmadığını söyleyen Fotiu’nun son açıklamasında daha da ileriye giderek, bundan sonraki çalışmalardan da memnun olmayacağını şimdiden beyan ettiğine dikkat çekti.

Gülden Küçük, şöyle devam etti:

“Komite göreve geldikten sonra, tarafların en üst makamları yani liderlikler çalışmalara destek vereceğine ilişkin beyanatlar verdi. Bu beyanatlar varken, Fotiu’nun davranışları çok düşündürücüdür. Komitenin çalışmasından memnun değilmiş gibi bir duruş sergileyen Fotiu bize destek vermek yerine beyanatlarıyla komiteye zarar veriyor. İnsan hakları komiseri olarak kendisinin bize ve çalışmalarımıza destek vermesi gerekmektedir. Komitenin çalışmalarıyla bu kadar yakından ilgileniyorsa, açıklamalar yapmadan önce komiteyi ziyaret edip, bizden bilgi almasını bekleriz”

“TÜRK TARAFI İŞBİRLİĞİ YAPMASA, 1200 KİŞİYİ BİZ NASIL BULUP ÇIKARACAKTIK ?”

Kayıp Şahıslar Komitesi Kıbrıslıtürk üyesi Gülden Küçük, “Kıbrıs’ın  her iki tarafından da kayıplar olduğunu ancak Fotiu’nun adada sadece Rum kayıplar varmış ve komitenin görevi de sadece onları bulmakmış” gibi açıklamalar yaptığını belirtti.

Küçük, “Tek sorumlu Türk tarafıymış gibi açıklamalarda bulunuyor. Türk tarafı işbirliği yapmasa, bin 200 kişiyi biz nasıl bulup çıkaracaktık? Yani biz bugüne kadar kayıpların yarısını bulup, çıkardık” dedi.

“ASKERİ BÖLGELERDE 60’A YAKIN KAZI YAPTIK”

Gülden Küçük, “askeri bölgelerde kazı yapılmıyor” eleştirisinin hatırlatılması üzerine, “bugüne kadar askeri bölgelerde 60’a yakın kazı yaptıklarını ve bunun da, iddiaların aksine, Türk tarafının işbirliğini gösterdiğini” kaydetti.

Küçük, “bulunan kayıpların büyük bölümünün KKTC’den çıkmasının, kayıpların büyük çoğunluğunun Kuzey Kıbrıs’ta gömülü olmasının ve Türk tarafının işbirliğini ne kadar ciddiye aldığının göstergesi olduğuna” işaret etti.

Küçük, “Demek ki Türk tarafı bu projeye en büyük, en gerekli katkıyı koymakta. Her türlü işbirliği gösterilmekte, maddi manevi her türlü destek verilmekte” dedi.

KAZI SAYISINDA DÜŞÜŞ OLDU ANCAK KAYIPLARA ULAŞMA ORANI DEĞİŞMEDİ

Gülden Küçük, Kayıp Şahıslar Komitesi’nin 2018’deki kazı çalışmalarında ve ulaşılan kayıp sayısında bir azalma olduğunu ve sadece 50 kazı yapıldığını söyledi. Küçük, projenin başından beri başarı oranının yüzde 20-25 olduğu göz önünde bulundurulduğunda, 50 kazıda sadece 10 kişiye ulaşmanın çok normal ve doğal olduğunu belirtti.

2019’da ise en az 70 kazı öngörüldüğünü ve şu ana kadar yürütülen çalışmalarda, yapılan stratejik çalışmalardan dolayı 10’un üzerinde kayıp kalıntısına ulaşıldığını kaydeden Küçük, “bunun da yapılan planlamanın başarılı olduğunun göstergesi olduğunu” söyledi.

Küçük, “Kıbrıslırum üyenin aniden değiştirilmesinin çalışmaların seyrini etkileyebileceğine” işaret ederek, “Ümit ederim çalışmalarımıza planladığımız şekilde devam edebiliriz çünkü senenin başında Kıbrıslırum üye görevinden alındı. Bir süre geçici üye görev yaptı ve geçtiğimiz günlerde yeni üye atandı. Bu üyenin komitenin çalışmalarını anlayıp, adapte olması bir süre alacağından 2019 hedefimiz aksayabilir” dedi.

“4 AYDA 16 KAZI GERÇEKLEŞTİRİLDİ… 7 EKİP 6 YERDE KAZI YAPIYOR”

Gülden Küçük, 2019’un ilk 4 ayının sonunda 3’ü Güney Kıbrıs’ta olmak üzere 16 kazı gerçekleştirildiğini belirtti. 7 takımın 3’ü Lapta’da, olmak üzere şu an toplam 6 yerde çalışma yürüttüğüne işaret eden Küçük, Zeytinlik, Cihangir ve Lefkoşa’da kazı çalışması olduğunu kaydetti. Küçük, Değirmenlik’te ise askeri bölgede devam eden bir kazı bulunduğunu belirtti.

Küçük, şöyle devam etti:

“2019’da 66.5 çalışma günü içinde 16 kazı başlatılıp tamamlandı. 2018’de başlatılan 2 kazı da bu yıl tamamlandı. Şu an 6 kazı yerinde 7 takım kazılara devam ediyor. 3 kuyu ve dere yatağında da çalışmalar sürüyor”

KIBRISLITÜRK KAYIPLARIN AKIBETİ

Gülden Küçük, “Güney Kıbrıs’ta aranan Kıbrıslıtürklerin büyük çoğunluğunun 1963-64 yıllarında, geçiş noktalarında, polis nezaretinde ya da hastanelerde kaybolan insanlar olduğuna” dikkat çekerek, “İnanıyorum ki Güney Kıbrıs’taki arşivlerde bu insanlara ilişkin bilgi vardır. Onların arşivlerinde bu insanlarla ilgili bilgi olduğu ve bu bilgilerin paylaşılması gerektiği düşüncesindeyim. Bunu paylaşırlarsa onları bulmamız çok daha kolay olacak” dedi.

Kayıp Kıbrıslırumların bulunması için ofisin araştırma ekiplerinin, Kıbrıslırum Ofisi ile işbirliği içinde aralıksız çalışmakta olduğunu söyleyen Küçük, “Gömü yerleri insan kaynaklarına dayanarak bulunuyor. Yani bugüne kadar görgü tanıklarının verdiği bilgilere dayanarak yürüttüğümüz çalışmalarda 1200’e yakın kayıp bulduk ve bunların bine yakınını da kimliklendirdik” ifadesini kullandı.

“TÜRK TARAFI, ARŞİVLERİN İNCELENMESİ KONUSUNDA BİR KOMİTE KURDU”

Kıbrıslıtürk üye Gülden Küçük, “Türk tarafının, insanlardan bilgi edinme konusundaki araştırmalarını genişletip, ekibine yeni araştırmacılar eklediğini ve arşivlerin incelenmesi konusunda bir komite kurduğunu” söyledi.

“Bu arşiv komitesinin Türk ofisine bilgi sağlamaya yönelik çalışmalar yürüttüğünü” kaydeden Küçük, “Türk otoritelerinin ayrıca askeri hava fotoğraflarını Kıbrıs Türk üye ofisinin kullanımına açtığını” belirtti. Küçük, “Bu fotoğraflar bize çok faydalıdır. İlk kayıplardan bu yana 55 yıl gibi bir zaman geçti. Bu nedenle bu fotoğraflar gömü yerlerinin bulunmasına çok faydalıdır. Ofise bilgisayar ve gerekli alt yapı sağlanarak, bu imkandan daha fazla yararlanmak için elimizden geleni yapmaktayız” şeklinde konuştu.

681 KIBRISLI RUM, 249 KIBRISLI TÜRK KAYIP AİLESİNE TESLİM EDİLDİ

Kayıp Şahıslar Komitesi, arama ve kimliklendirme projesine başladığında Kıbrıs’ta bin 510’u Kıbrıslı Rum, 492’si Kıbrıslı Türk olmak üzere 2 binden fazla kayıp bulunuyordu.

Komitenin yürüttüğü çalışma sonucunda bugüne kadar bin 258 kazı yapıldı ve bin 197 kişiye ait kalıntıya ulaşıldı. Kimliklendirilip, ailelerine teslim edilen 930 kişinin 681’i Kıbrıslı Rum, 249’u ise Kıbrıslı Türk.

(TAK Ajansı Haber Bülteni’nden - Haber: Fezile A. Öksüz – 29.4.2019)


 


 Kayıplar Komitesi Kıbrıslıtürk Üye Ofisi’nden açıklama:

“Kaybımızın nasıl öldürüldüğüne dair herhangi bir açıklama üretebilecek koşullar mevcut değil…”

Kayıplar Komitesi Kıbrıslıtürk Üye Ofisi, dün sosyal medya sayfasında “kayıp” Ayşe İbrahim hakkında bir açıklama yayımladı ve şöyle dedi:

“Kayıp Şahıslar Komitesi(KŞK), kayıpların kimlik tespitini uluslararası bilimsel kurallar çerçevesinde yapmak üzere kayıpların yakınlarından gerekli verileri toplaması gerekmektedir. Bu verilerin zamanında toplanamaması bazen ailesi yurt dışına göç etmiş olan kayıplarımızın kimlik tespiti sürecinde sıkıntı yaratmaktadır. DNA örneği almak konusunda daha fazla zaman ve gayret gerekmektedir. KŞK kendisine verilen görev yönergesi dahilinde çalışmaktadır. Kayıpların ölüm sebeplerini ailelere raporlamak görevlerimiz arasında değildir. Her kaybın kalıntıları yanında uluslararası geçerliliği olan DNA ve kazı özet raporları ailelere teslim edilmektedir.

Yakın zamanda Ayşe İbrahim ile ilgili çeşitli basın kuruluşlarında çıkan haberlerde kaybın nasıl öldüğüyle ilgili çeşitli spekülasyonlar yapılmıştır. Bu haberlerde de KŞK referans gösterilmiştir. Bunların doğru olmadığını belirtmek istiyoruz. Aileye bilimsel süreçle ilgili alabilecekleri arkeolojik, antropolojik ve genetik raporlar kayıp Ayşe İbrahim’in ailesinin yurt dışına yerleşmiş olması dolayısı kendilerine e-mail vasıtasıyla yollamak için talep edilen adres maalesef elimize ancak 26 Nisan tarihinde geçmiştir. Raporlar bugün itibarıyle gönderilmiştir. Cenaze organizasyonu kayıbın ailesine ait olmasına rağmen, ailenin yurt dışında yerleşmiş ve cenazeye katılamamasından dolayı cenazesini ailenin izni ile Kayıp Şahıslar Komitesi çalışanları üstlenmiştir. Dolayısı ile, kaybımızın nasıl öldürüldüğüne dair herhangi bir açıklama üretebilecek koşullar mevcut olmadığını belirtmek isteriz.”

Bu yazı toplam 1581 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar