Türk – Yunan savaşını Almanya engelledi!
Evet, az kalsın çıkacaktı!
Bugün, iddialar üzerine yazı yazıyoruz ya; bu konuya da değinelim…
-*-*-
Ne alakadır, nedendir tam olarak analiz edemedim ama; Amerika denen ülke, Türkiye ile Yunanistan’ı birbirine düşürmek istemiş…
-*-*-
Komplo Teorisi olarak da okuyabilirsiniz bu yazıyı hatta bir film senaryosu olarak da…
Sonuçta heyecanlı bir konu!
Ve bizi de ilgilendirmiyor değil!
-*-*-
Neyse, Amerika denen demokrasi ihracatçısı cehaletler coğrafyasının yöneticileri ya da gizli elemanları, Yunanistan’ı bu konuda bayağı gazlamışlar; “… Yürü vre da grokma” demişler…
Yunanistan da gaza gelmemiş değil!
-*-*-
Bu esnada, Alman istihbaratı konuyu öğrenmiş!
Derhal Yunanistan’a gitmişler, meslektaşları ile hatta üst düzey dışişleri yetkilileri ile görüşmüşler, “sakın ha” demişler…
“Aldanmayın bu deliliğe giresiniz, Türkiye iki günde Edirne’den girer, Arnavutluk’tan çıkar, karışamayız… Zaten Ukrayna’ya yaptığımız yardımlar canımızdan bezdirdi” demiş.
-*-*-
Ve bildiğiniz gibi; Erdoğan, Mitsotakis’le buluşmuş…
Tatil işleri falan…
-*-*-
Biz mi?
Bizimkiler o sırada ‘T’ izinleriyle alakalı liste yapıyormuş!
Hem koalisyon ortakları hem de UBP’li vekillerin tümü hatta Ersin bey “bize de kontenjan” diyorlarmış!
Herkes kendi akrabasına, hısımına, taraftarına dağıtacak değil mi?
Emlak satışları: Sorumlu Türkiye mi?
Bir avukatımız İtalya’da tutuklu!
İddialara göre Kuzey Kıbrıs’taki emlak satış işleri ile ilgili olarak tutuklandı!
Ve Kıbrıs Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı’nın iddiasına göre, tutuklanmasını da vatandaşı olduğu devlet, yani Kıbrıs Cumhuriyeti talep etti!
-*-*-
Bir başka iddiaya göre, Türkiye Cumhuriyeti, bu konuda İtalya’dan yardım talep etti!
Ve yine aynı iddiaya göre, İtalya, Türkiye’ye, “ne iş, sizi neden ilgilendiriyor ki, bu kardeşimiz Kıbrıs Cumhuriyeti (Avrupa Birliği) vatandaşı” dedi!
-*-*-
KKTC’nin devreye girmesi gerektiği konusunda açıklamalar da görüyoruz!
Peki, KKTC nasıl devreye girecek ki?
-*-*-
Şöyle düşünelim: Baf Ülkü Yurdu, Milan’a, Gaziveren sahasında maç teklif ettti!
KKTC’nin bu düşünce örneğindeki pozisyonu Baf Ülkü Yurdu’dur!
-*-*-
Olan avukata oluyor…
Ve ailesine tabii ki…
-*-*-
Kimse, ilgili avukat ya da benzer durumdaki her hangi bir avukat ya da başka meslekten kişiyi suçlayamaz!
-*-*-
Asıl suçlu mu?
-*-*-
Şu soruya da müsaadenizle yanıt bulalım:
Suçun işlenmesine müsaade eden yetkili devlet hangi devlettir?
Ve cevap veriyorum: Türkiye!
-*-*-
Türkiye, Taşınmaz Mal Komisyonu’nun kurulmasına onay vermiştir ve “Kuzey Kıbrıs coğrafyasının kendi kontrolünde olduğunu kabul etmiştir…”
Bilmem anlatabildim mi?
-*-*-
Yani bu mülk satışları falan, dert açacaksa, sadece Türkiye’nin başına dert açabilir…
O da Türkiye tarafından kesinlikle “dert” sayılmıyor!
-*-*-
Benzer hukuk dışılıklarda Türkiye aleyhine çok karar üretilmiştir ve Türkiye şimdiye kadar sallamamıştır!
-*-*-
Avukat bence yakın bir zamanda serbest kalacaktır…
Ha korku da kalır mı?
Yani satışlar durur mu?
Bilemem!
Satışlar zaten yasal değildi diye düşünüyorum…
-*-*-
Ne karmaşık bir durum!
Uluslararası hukuk da kilitlenecek vallahi!
KKTC vatandaşı ama aynı zamanda Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşı tutuklandı.
İtalya tutuklayan.
Kıbrıs Cumhuriyeti tutuklanma talebinde bulunan.
Türkiye, “bırakın avukatı” ricasını ileten.
Türkiye, “Allah Allah sizi neden ilgilendiriyor ki?” diye yanıt verilen.
Bu arada, aynı Türkiye, “sorumlu olarak kabul edilen!”.
-*-*-
Uluslararası İlişkiler’de doçentlik tezi gibi bir çalışma!
-*-*-
Anne Kıbrıslı Türk, baba Türkiyeli; çocuk Kıbrıs’ta yeşil hat diye bilinen ara bölgede seyreden bir helikopterde doğarsa, hangi devletin vatandaşlığını alır?
-*-*-
Doğum Kıbrıs Cumhuriyeti Hava Sahası’nda mı gerçekleşti?
Hayır!
O zaman çocuk şimdi BM vatandaşı mı?
Beş daimi ülkeden birini seçme hakkı mı olacak?
Anneden Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşlığı alamaz mı?
Alması lazım ama vermiyorlar!
Peki KKTC, sadece evin bir odasından tuvalete girerken kullanılan bir vatandaşlık ya da pasaport cinsi!
Peki baba Türkiyeli!
-*-*-
İdare edin!
Kıbrıs sorununu sakın çözmeyin!
Ne gereği var ki canım!
Yoksul gençlere taksitle
bedelli askerlik şansı!
“… Parası olan var, parası olmayan var!
Parası olan bastıracak parayı, askerlikten kurtulacak!
Parası olmayan da gidecek askerlik yapacak!..”
-*-*-
Bu sözler kime ait?
Vallahi bana ait değil!
Tayyip Erdoğan söyledi!
-*-*-
Geçelim!
Ürkütmeyelim taraftarı bizim cemaat-ı Müslümi!
-*-*-
Bedelli askerliğe karşı mıyım?
Asla!
-*-*-
Sadece çok ciddi bir ayrımcılık olduğu inancındayım ve bu ayrımcılığı ortadan kaldırmak için, Cumhurbaşkanı ve bedelli terhis Ersin beyin bir yasa önerisi sunarak, ya da bir kampanya başlatarak, yoksul gençlere de, taksitle bedelli askerlik hakkının verilmesini sağlaması gerektiği düşüncesindeyim!
-*-*-
Vicdani ret mi?
Ateşkes durumundayız canım!
Olur mu?
-*-*-
Yani, “Parayla olur ama vicdanen olmaz” mı diyorum?
Aynen öyle canım!
Danke, Kaiser…