1. YAZARLAR

  2. Eralp Adanır

  3. Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılında Kıbrıs-1942
Eralp Adanır

Eralp Adanır

Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılında Kıbrıs-1942

A+A-

  Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. Yılında, Kıbrıslı Türklerin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramlarını her zaman adadaki koşulların el verdiğince kutlamış, bu önemli güne dahil olmuştur. 1942 yılının 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı için de ada Türkleri bu önemli gün için etkinlikler düzenlemişler, o günün Kıbrıs Türk gazetelerinde köşe yazılarını okurla buluşturmuşlardır.

   Halkın Sesi gazetemizin 1942 yılı 29 Ekiminde Cumhuriyet Bayramı için gerek gazetenin imtiyaz sahibi Dr Fadıl (Fazıl) Küçük gerekse gazetenin önemli yazarlarında olan “YAVUZ”, upuzun yazılarıyla okura hem Cumhuriyet’in nasıl oluştuğunu ne gibi zorluklardan geçtiğini anlatmışlar hem de Kıbrıs Türkleri için Türkiye Cumhuriyeti’nin ve Mustafa Kemal’in toplum için nasıl bir öne sahip olduğu bir kez daha dile getirilmişti. Öncelikle 28 Ekim 1942 tarihli Halkın sesi gazetesinin konuyla ilgili duyuru ve ilânlarına bir bakıyoruz.

 

“Halkın Sesi, 28 İlk Teşrin (Ekim) 1942-syf:1

Cumhuriyet Bayramı

   Öğrendiğimize göre bu sene Cumhuriyet Bayramı münasebetiyle Türkiye Konsolosluğunda hususi bir kabul resmi yapılmayacaktır. Maamafi o günde Sayın Konsolos giden ziyaretçileri saat üçten beşe kadar kabul edecektir.”

 

“Halkın Sesi, 28 İlk Teşrin (Ekim) 1942-syf:1 (ilân)

‘Halkın Sesi’nin Fevkalâde Cumhuriyet Sayısı

   Yarınki 29 İlk Teşrin 1942 Cumhuriyet Bayramı münasebetiyle Halkın Sesi fevkalâde olarak çıkacaktır.

   Büyük emeklerle hazırlanan ve dört sayfadan ibaret olan bu sayımız renkli ve resimlidir. Böyle olduğu halde fiatı yine bir kuruştur.

   Kıbrıs Türkler! yarınki gazete için bugünden siparişinizi verin ve onu okumadığı ihmal etmeyin okuyun ve okutun.”

 

   Lefkoşa’daki Türkiye Konsolosluğunda resmi olmamakla birlikte bayramın kutlanması için bir zaman zarfı ayrıldığını görüyoruz. Diğer yandan da Halkın Sesi gazetesi, bir “belge” niteliği taşıyacağını belirttiği 29 Ekim nüshasının duyurusunu yapıyordu. Etkinlikler ya da haberler bunlarla kısıtlı değildi elbette. Yine aynı tarihli gazetenin ikinci sayfasında ise, bir tiyatro gösterisinden bahsedilmekteydi.

 

“Halkın Sesi, 28 İlk Teşrin (Ekim) 1942-syf:2 (ilân)

HALKEVİ MÜSAMERESİ

   29 İlk Teşrin 1942 Perşembe Günü Akşamı Saat 9’da MACIK PALAS TİYATROSUNDA

   30 AĞUSTOS ZAFERİ, 3 Perde Millî Piyes, Halkevi Temsil Kolu tarafından oynanacaktır.

   Türkiye Halkevi Yayını tarafından neşredilen bu millî piyesi heyecanla seyretmek isteyenler biletlerini şimdiden Kemal Rüstem Kitabevi ile Cemal Toğan Bozkurt Satış Yerinden tedarik edebilirsiniz.

Localar---15 ş-(şilin)

Numaralı Sandalye-- 3 ş-

Sandalyeler—2 ş-

Toplanan bütün hasılat fakir mektep talebelerine sarf olunacaktır.”

 

   Tiyatronun gösteriminden elde edilecek gelirin fakir öğrenciler için harcanacağı belirtiliyordu. O yıllarda özellikle fakir öğrenciler için bu gibi etkinliklerin yapıldığı görülmekteydi.

   Yazımızın başında da belirttiğim gibi, Halkın Sesi gazetesi sahibi ve yazarı Dr. Fadıl (Fazıl) Küçük ve gazete yazarlarından YAVUZ’un konuyla ilgili uzun yazıları yer almıştı 29 Ekim nüshasında. Ben bu yazılar yerine bir başka yazar ve yazıyı sizlerle paylaşmak istiyorum.

   Kıbrıs Türk basın tarihimizin önemli gazetelerinden biri de SÖZ gazetesi idi. Sahibi Remzi Okan büyük mücadelelerle bu gazeteyi yaşatmaya çalışmıştır. Öncesinde ve vefatı sonrası ise kızları, her daim bu gazetenin yazarlarından, bazı idari işlerinden sorumlu olmuşlardır. İşte Remzi Okan beyin kızı Bedia R. Okan, o günlerde 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı nedeniyle 31 Ekim 1942 tarihli Halkın Sesi nüshasında bir yazı kaleme almıştı. Bu yazısında hem bayramın nasıl kutlandığı hem de, o günlerdeki Kıbrıs Türk toplumu için Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti’nin nasıl bir önem taşıdığı satır aralarında dile getiriliyordu.

 

“Halkın Sesi, 31 İlk Teşrin (Ekim) 1942-syf:1

Lefkoşa’da Cumhuriyet Bayramı

Yazan: Bedia R. Okan

   Cumhuriyet’in 19’uncu yıl dönümü Lefkoşa’da büyük bir sevinçle kutlandı. Perşembe gün sabah şehrin her tarafına çekilen şerefli Türk bayrakları büyük bir azametle dalgalanıyor ve ona her bakanın gözleri yaşarıyordu. Eminim ki bu anda herkesin kalbi hiç olmazsa o gün için Türkiye’de bulunmak ve kahraman Türk ordusunun geçit resmini seyretmek ve Millî Şefimizi yakından görmek arzusu ile çarpıyordu.

   İşte bundan yıllarca evvel milletimizi esir etmek isteyenlerin istiklâllerini kurtarmak için çarpıştıkları bu günde ölecek sanılan Türkiye’de Cumhuriyetin 19’uncu yıl dönümü kutlanıyordu. O Türkiye ki bugün sınırlarında vatanına her fena gözle bakanların gözlerini oymak ve ona saldırmak istiyen düşmanları öldürmek için kanının son damlasını akıtıncaya kadar döğüşmiye azmetmiş arslan gibi Mehmetçikler bekliyor.

   Cumhuriyet 19 yaşına girerken bu 19 yıla sığmayacak işler yapılmıştır. Kıbrıs halkı işte bu dalgalanan bayraklara bakarken vatanının böyle yükselmesinden gurur duymakla ve gözleri sevinçten onun için yaşarmaktaydı.

   Ta uzaklardan Anavatan’dan bize seslenen Ankara radyosunu dinlemek için bütün kahveler daha sabahın erken saatlerinden halkla dolmuş radyonun neşriyatını sabırsızlıkla bekliyordu. Bu kalabalık arasında içini çekerek gözleri radyoya dikili bakan ve sabırsızlanan bir çok ihtiyarlar ve ellerinde mini mini bayrakları oldukları halde henüz mektebe gitmeyen küçük çocuklar da göze çarpıyordu. Hemen bütün Türk mağazaları kapatılmış ve serbest meslek sahipleri o gün tatil yapmışlardı.

   Ayni gün ö.s. havanın müthiş yağmurlu olmasına rağmen Türkler sayın Türkiye Konsolosu Bay Recep Yazgan’ı kutlamak için salonu mütemadiyen ziyaretçilerle dolup boşalmakta idi. Çok sevilen ve sayılan sayın konsolosumuzla kançılarımızı ziyarete gidenler güler yüzle kabul etmişler ve içki ikram etmişlerdi. Konsoloshanede tam bir Türklük havası esiyordu.

   Gece Halkevi kulübü tarafından 30 Ağustos piyesi temsil edilmiş ve seyircilere iyi bir gece yaşatmıştır.

   Cumhuriyet 19 yaşına her senekinden daha kuvvetli ve daha olgun olarak girmiştir. Bunu takip edecek senelerde de Türkiyemizin bayramlarını sulh içinde ve daha kuvvetli olarak kutladığını görmek en büyük arzumuzdur.”

 

   Bedia R. Okan’ın bu yazısından sonra yine aynı tarihli gazetede iki küçük habere rastlıyoruz. Haberin birinde Kıbrıs Türkünün bayram münasebetiyle yaptığı bağış ve bir diğerinde ise, Halkın Sesi gazetesinin 29 Ekim nüshasının yeteri kadar basılamaması sebebi konusunda bilgi verilmekteydi.      

 

“Halkın Sesi, 31 İlk Teşrin (Ekim) 1942-syf:1

Tebrik Ederiz

   Bize bildirildiğine göre Muharrem Sıtkı “Moda” kundura fabrikası işçileri Cumhuriyet Bayramı münasebetiyle birer gündelik yevmiyelerini Türk Hava Kurumuna bağışlamışlar ve bunun tutarı olan 10 lira 2 şilini Türkiye Cumhuriyeti Kıbrıs Konsolosluğuna yatırmışlardır.”

 

“Halkın Sesi, 31 İlk Teşrin (Ekim) 1942-syf:2

Okuyucularımızdan Bir Ricamız

   Gazetemizin Cumhuriyet Bayramında intişar eden fevkalâde sayısı adanın her tarafında büyük bir rağbet görmüş ve bütün sayılar iki saat içinde satılmıştır.

   Kâğıt buhranı yüzünden daha fazla basamadığımız için maalesef etraf kasaba ve köylerden yapılan siparişlere gönderemeyeceğimizden sayın okuyucularımızın bu gazeteleri zayi etmeyip okuduktan sonra etraf köylerdeki akraba ve tanıdıklarına göndermelerini rica ederiz.”

tttt-005.jpg

 

 

Bu yazı toplam 1146 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar