Türkiye “elektrik” üzerinden hakimiyet istiyor
“Ekonomik Program” hükümetin sonu oldu.
Bir süredir bu programa karşı direnen CTP “saf dışı bırakıldı” demek belki daha doğru.
CTP’nin hükümetteki eksiklik ya da yetersizlikleri bir başka yazının konusu olabilir.
İki partinin uyumsuzluğu da öyle...
Ama yaşanan “son”un sebebi ne bu uyumsuzluk, ne de yetersizlikler açık açık.
Meclis’te peş peşe gelen istifalar ve değişen dengeler “rastlantısal” değilmiş demek ki!
***
Biraz daha açalım dilerseniz.
“Ekonomik Program” nerede kilitlendi?
“Elektrik”te! Tam da ‘elektriklendi’ !
Yine bir “özelleştirme” talebi var ortada.
Hükümetin bir kanadı için yine sorun yok.
UBP “biz özelleştirmeden yanayız” diyor ilk günden itibaren ve “Ekonomik Programı aynen imzaya hazır.”
Bu duruşun yadırganacak bir tarafı da yok.
Seçim vaadi zaten bu yönde.
***
Peki CTP?
İşte sorun orada büyük!
Çünkü CTP’den istenen “imza”, bir anlamda genetiğine ters!
Hele “su”daki onca gerilimden sonra!
***
Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’na yönelik talep “su”dan da çok farklı!..
Su meselesinde ortada ciddi bir yatırım var.
Türkiye yatırım yapmış, ‘işletme’ konusunda belediyelere güvensiz, ki bu yaklaşımın Kıbrıs’ın kuzeyinde fazlaca taraftarı var.
“Yap-İşlet-Devlet” formülü uygulanıyor.
Oysa elektrikte ne “yap” var, ne “devret.”
***
Öyle anlaşılıyor ki, Türkiye, elektrik üzerinden Kıbrıs’ın kuzeyinde bir hakimiyet istiyor.
Çözümle birlikte enerjinin kontrolünün mutlak kendisinde olmasını hedefliyor.
İyi de elektriğe yönelik yatırım, maaşlardan kuruş kuruş kesilerek bu toplumun kendisi tarafından yapılmış...
Şimdi “Ekonomik Program”la birlikte “dağıtım” ve “tahsilat”ın, yani kurumun omurgasının özel bir şirkete devredilmesi isteniyor!
Peki neyin karşılığında?
Herhangi bir karşılık yok!
Türkiye bir “gerekçe” de sunmuyor zaten bu talebi karşısında...
“Maaşlar” diyebilirsiniz, tabii...
O başka...
***
Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’nun “İletim”, “Üretim” ve “Dağıtım” olarak üçe ayrılmasını; dağıtımın tahsilatla birlikte özel bir şirkete devredilmesini istiyor Türkiye!.
Hükümet ise karşı öneri sunuyor:
“Bu ayrışmayı Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’nun kendi içerisinde yapalım, ancak devretmek yok, özelleştirmek yok, böyle bir ihtiyaç da yok...”
***
Sonrası malum zaten...
Bildiğiniz gelişmeler...