Türkiye hükümetinin başı zaten sağ!
Fransa’da 1906 yılında meydana gelen göçükte bin 99 kişi ölmüş.
İngiltere’de 1862 yılında meydana gelen göçükte 204 kişi ölmüş.
1866’da 361…
1894’te 290…
Japonya’da 1914 yılında 687 kişi...
1963’te 458…
Çin’de 1942 yılında bin 549 kişi...
1960’ta 684...
Hindistan’da 1965 yılında 375 kişi...
1975’te 372…
Bunlar, Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Soma’da meydana gelen maden faciasının ardından gittiği Manisa’da yaptığı konuşmada aktardığı veriler.
Belli ki önceden hazırlanmış.
‘Olur böyle şeyler’ diyor Erdoğan; ‘olağandır’…
Erdoğan eksik bırakmış, dünya tarihinin ‘en büyük’ maden kazaları listesinde daha başkaları da var.
Örneğin ABD’de 1907 yılında meydana gelen maden kazasında 361 kişi, Zimbabwe’de 1972 yılında 426 kişi, Galler’de ise 1913 yılında 439 kişi hayatını kaybetmiş.
Tabii Erdoğan nedense tüm bu verilerle ilgili ‘ufak(!)’ bir detayı atlamış.
Türkiye Başbakanı’nın örnek olarak sıraladığı bu kazaların en yenisi 1975 tarihli.
Yani tam 39 sene öncesi.
Ve bir başka dikkat çekici ayrıntı; bu listede ‘batıya’ ait son verinin yılı 1913!
Yani tam 99 yıl öncesi.
Oysa biz 2014 yılındayız!
Anlayacağınız o ki Erdoğan’ın Türkiyesi’nin kıyas kriterleri, 1913’ün Avrupası ile 1975’in Hindistan’ı!
***
Erdoğan işin bu kısmına girmemiş ama biz girelim; ILO’nun (Uluslararası Çalışma Örgütü) 2011 yılında açıkladığı verilere göre Türkiye, ölümlü maden kazaları listesinde birinci sırada.
ILO’ya göre ölüm yoğunluğu listesinin başında, Çin’I bile geride bırakan Türkiye var.
TEPAV ‘ın 2010 tarihli ‘Madenlerde Yaşanan İş Kazaları ve Sonuçları Üzerine Bir Değerlendirme Raporu’na göre de 2000-2008 yılları arasında, taş kömüründe 100 milyon ton üretim başına düşen rakamlar oldukça dikkat çekici:
Dünyanın en büyük kömür üreticilerinden biri olan ve ölümlü maden kazalarında Türkiye’nin ardından ikinci sırada yer alan Çin’de, bu zaman aralığında ölenlerin sayısı 150 ile 411 arasında değişiyor.
Diğer büyük kömür üreticisi Amerika’da 2000-2008 yılları arasında 100 milyon ton üretim başına düşen ölüm rakamları, 1 ile 6 arasında kayda geçmiş.
TEPAV’a göre kömür üretiminde dünya 28’incisi olan Türkiye’de bu yıllar arasında ölenler ise milyon ton başına 256 ile 923 arasında.
Yani Çin’dekinin bile 2 katından fazla.
***
Uzmanlar, madenlerde iş sağlığı ve iş güvenliğiyle ilgili mevzuatın, uluslararası standartlara kavuşturulması ve de denetimin etkin kılınmasının en önemli gereklilikler arasında olduğuna dikkat çekiyorlar.
Oysa maden ölümlerinde liderliği açık ara sürdüren Türkiye bugün hala, Uluslararası Çalışma Örgütü’nin 176 sayılı ‘Madenlerde Güvenlik ve Sağlık Sözleşmesi’ni imzalamıyor.
İş güvenliği konusunda hükümetlere ve işverenlere ciddi sorumluluklar yükleyen 1995 tarihli sözleşme 19 yıldır bekletiledursun, Türkiye’de devlet, Soma’da yaşamını yitiren işçiler için hatm-i şerif okutuyor.
Ve bizim hükümetimiz de ekmek parası kazanabilmek adına kelle koltukta çalışırken ölen işçilerin ardından, onların ölümünden birinci derecede sorumlu Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin temsilcisi olan hükümete baş sağlığı diliyor.