Türkiye – KKTC ilişkileri tarihin en kötü günlerini yaşıyor
Ersin Tatar, gidebildiği tek ülkeye gitti ve döndü...
Zerre bilgisi olmayan konularla ilgili olarak konferanslar verdi!
Recep Tayyip Erdoğan ile de “iki saat”, yani “bayağı uzun bir süre” görüştü.
KKTC’ye döndüğünde de bu temasları hakkında basına bilgi verdi...
-*-*-
Verdiği bilgilerden ne anlaşıldığı yorumunu yapacak olursak, bu gidişinin de, bundan öncekiler gibi, tamamen kültürel gezi ve sportif amaçlı olduğu sonucuna varmak zor değil.
-*-*-
Erdoğan ile ne konuştunuz?
Tatar’ın cevabı özetle şöyle:
“Çok faydalı bir görüşme yaptık; ekonomi başta olmak üzere Kıbrıs konusu, pandemi süreci ve çeşitli konuları ele aldık... Ekonomik Protokolün çalıştırılması, TL mevduat kalkanının KKTC’de de uygulanması, ticaretin TL üzerinden yapılmasını konuştuk...”
-*-*-
Ve Tatar ekledi: “...Seçim sürecinde olunduğundan daha detaylı açıklama yapmam doğru olmayacak...”
-*-*-
Asıl önemli olan budur.
Çünkü cumhurbaşkanı seçilirken, ebemizin çıkrığına kadar seçim yasaklarını bizzat ihlal etmekten gocunmayanlar, şimdi mi gocundu?
Demek ki varacağımız sonuç nedir?
Varacağımız sonuç şudur ki, aslında Erdoğan ile Tatar, havadan sudan, ekonomik protokolü yaşama geçirelim artıktan başka elle tutulur hiç bir şey konuşmadı.
Tatar, faiz konusunda gerçek düşüncelerini de Erdoğan’a aktarmadı!
Çünkü sıkmazdı!
Ve Kıbrıs sorunu hiç ele alınmadı çünkü ele alınsa, “Katar ne iş?” gündeme gelmez miydi?
“Kandırdınız bizi Sayın Erdoğan” demesi de gerekmez miydi?
Ki yine sıkmazdı!
-*-*-
Haaa bir konu daha var... Tatar, Türkiye’den aldığı davetler ve bu buluşmaları önemsediğini belirtti...
Neden?
Çünkü bu tür ziyaretlerde, Türkiye ile karşılıklı bağlar güçleniyormuş!
Tamamen sallama, tamamen uydurmasyon ve atmasyon bir açıklama...
“Nasıl olsa artık kimse dinlemiyor; Türkiyeli troller de takipten vazgeçti; salla gitsin Ersin Tatar” modeli bir ifade!
Yani KKTC ile TC arasındaki bağlar koptu, gevşedi ve Tatar fahri doktora alıp, bilmediği konularda atıp tutunca mı bu bağlar güçlenecek?
Tamamen gereksiz; tamamen uydurma ve tamamen saçma bir açıklama!
-*-*-
İçi boş bir kültürel gezi...
Açıkçası, KKTC’de görmediği ilgi ve alakayı orada görüyor olma hali...
Adam, sadece egosunu tatmin ediyor...
“Cumhurbaşkanıyım ben, cumhurbaşkanıyım ben” atmosferine giriyor...
-*-*-
Çünkü, ayda veya her üç ayda bir yabancı büyükelçi ile “hello” dışında görüşmesi kalmayan; içinden çıktığı partiyle hala üyesiymiş gibi ilgilenen, hiç bir siyaset, hiç bir başarı, hiç bir adım ortaya koyamayan bir gariban...
-*-*-
“Görüştük ama seçim yasakları nedeniyle açıklayamam” ne demek?
Ne görüştüysen halkın da bilsin!
Ne konuştuysan anlat, açılırsın!
Ama “uydurma” Ersin Tatar, uydurma!
-*-*-
Mesela bize Erdoğan ve Fuat Oktay’ın neden “faiz” karşıtı olduğunu anlat!
Hem ekonomik açıdan “küçük harfle – faiz” hem de UBP genel başkanlığı açısından, büyük harfle “Faiz”...
-*-*-
Türkiye ile KKTC arasındaki ilişki son yıllarda yerin dibine inmiştir.
Son derece kötüdür.
Ekonomik protokoller uygulanmadığı veya uygulanamadığı veya belki de paraları kalmadığı gerekçeleriyle, Türkiye’nin KKTC’ye tek kuruşluk katkısı yoktur...
Türkiye’nin şu anda ekonomik anlamda KKTC’ye uyguladığı tavır; IMF tarihinde, baskıcı ve emperyalist zenginlerin tüm gariban ülkelere uyguladığı tavırdan daha acımasızdır...
Gerisi gördüğünüz gibi, atmasyon, uydurukçuluktur!
“Çok faydalı bir görüşme yaptık”...
Hani faydası?
Ne garip bir ülke bu İngiltere!
İngiltere'de hükümetin Omicron varyantı nedeniyle Noel öncesinde ilan ettiği yeni kısıtlamalar, Başbakan Boris Johnson'ın garsonluk yapan kızını da vurdu.
İngiltere Başbakanı Boris Johnson'ın garson olarak çalışan 24 yaşındaki kızının, hükümetin son dönemde aldığı Covid-19 önlemleri nedeniyle yeni yıla kadar işini kaybettiği ortaya çıktı.
-*-*-
Daily Mail’in haberine göre, Johnson'ın ikinci eşi avukat Marina Wheeler'dan olan kızı Cassia Peaches Johnson Wheeler da, babasının liderliğindeki hükümetin aldığı korona kısıtlamalarından etkilendi. Aileye yakın kaynaklara dayandırılan haber de, Londra'daki popüler bir restoranda garson olarak çalışan Cassia'nın, kısıtlamalar nedeniyle restoranın Noel sürecinde kapanması nedeniyle kısa süre de olsa işsiz kaldığı belirtildi.
-*-*-
Bu haber beni çok etkiledi...
“Başbakanın kızı garsonluk mu yapıyor?”
İlginç!
Yani bir kredicik alıp da iş kuramadı mı?
Bir devlet dairesinde müdürlük veremezler miydi?
Çok ünlü bir casinoya halkla ilişkiler müdürü de mi olamazdı?
Belki de kırsal kesim arsası bile yoktur!!!
Ne garip bir ülke bu İngiltere!
Güney Afrika'da apartheid rejimine karşı verdiği çetin mücadele ile bilinen Nobel Barış Ödüllü Anglikan Başpiskopos Desmond Tutu 90 yaşında hayatını kaybetti. Tutu, Güney Afrika'da ırkçılığa karşı mücadele vermiş, Filistinlilerden Tibetlilere, dünya çapında ezilen pek çok halkın haklarını savunmuştu. LGBTI bireyleri, kürtaj hakkını savunmuş önemli bir din adamıydı… Irkçı apartheid yıkılmasında önemli rol oynayan Desmond Tutu, bu dönemde işlenen suçların soruşturulması için kurulan Hakikat ve Uzlaşma Komisyonu'na yaklaşık 10 yıl başkanlık etti. Tutu, insan hakları savunuculuğu ve ırkçılığa karşı geliştirdiği barışçı mücadelelerle 1984 yılında Nobel ödülü almaya hak kazanmıştı. En önemli sözlerinden biri şuydu: “… Barış istiyorsanız, dostlarınızla değil,düşmanlarınızla konuşunuz.”