Türkiye’de Olanları Aklımız Almıyor
17 Aralık tarihinde başlayan Türkiye’deki kaos, tüm karmaşasıyla devam ediyor.
Gazeteleri okuyor, televizyonları izliyoruz..Okuduğumuz ve duyduklarımız mantığa o kadar aykırı ki neyin doğru neyin yanlış olduğunu çıkaramıyoruz..Daha doğrusu hiç bir taraf güven vermediğinden anlamakta güçlük çekiyoruz.
Bunun adı, iktidar savaşı mıdır, AKP hükümeti ile Gülen cemaatinin birbirini tasfiye etme mücadelesi midir, cemaatin AKP’nin yaptığı yolsuzlukları deşifre etmesi midir?
Hangisi olursa olsun, bu kavganın amacı ve hedefi henüz anlaşılır biçimde izah edilememiştir.
AKP’nin 2002 yılından bugüne iktidarda kalmasının Türkiye’de yarattığı sıkıntı, Laik Türkiye ile Dinci Türkiye kapışması olarak görülüyordu. TSK’nın laik Türkiye’nin garantörü olarak görülmesi nedeniyle yıllardır asker-sivil çatışması devam etmiş ve askerin siyasete karışmaması için çok büyük hamleler yapılmıştı.
AKP’nin doğal müttefiki Gülen cemaati böylesi bir savaşa girmesini hiç kimse beklemiyordu. Sonuçta iki kesim de referanslarını islam dininden alıyorlar, sosyal ve politik görüşlerini de bu kriter üzerinden yürütüyorlardı.
Yakın bir zamana kadar, Türkiye’nin tek ve en önemli tehditi olarak görülen askeri darbe kapsamındaki “ergenekon” ve “balyoz” davaları şimdilerde unutulmuşa benziyor. Hatta bu davalara ve kararlara, AKP ve cemaat arasındaki husumetin etki ettiği, yargı ve polisteki çekişmelerden etkilendiği gündeme getiriliyor ve yeniden yargılama talep ediliyor.
Türkiye’nin en büyük davalarından sayılan ve uluslararası etki yapan “şike” davaları bile şimdiki çatışmanın bir ürünü gibi algılanmakta ve yeniden yargılanma talep edilmektedir.
Bir devlet, yargısı, bürokrasisi ve siyasi gruplarıyla çok önemli olay ve davalara birkaç yıl içinde tamamen tam tersi bakış açısı içine nasıl girebilir? Bu kurumlar kağıttan maket midir?
Bu kıran kırana ismi konmayan savaşın, başta Türkiye halkına, ekonomiye, sosyal yaşama düzelmesi zor darbeler vuracağı aşikardır.
TL kullanan Kuzey Kıbrısı da olumsuz etkileyecektir.
Türkiye için en büyük darbe, uluslararası arenada güvenirliliğini yitirmesi olacaktır.