“Kara para yıkama merkezi.”
Miyasa İlknur, Cumhuriyet’teki yazı dizisine bu başlıkla başladı.
“Anavatanın Sicilyası Kıbrıs” diyor.
Türkiye’nin yakın tarihinde ne kadar karanlık yüz varsa, yolu ada yarısından geçmiş, hepsini sıralıyor.

Türk mafyasının bu ihtilaflı toprağa nasıl yerleştiğini anlatıyor, Türkiye’nin “KKTC” vilayetinde, “Ulusal” destekli yerel işbirliği ile geldiğimiz noktayı özetliyor.

Kıbrıs’ın kuzeyini uluslararası hukuk, siyaset ve ekonominin dışında tutan 50 senelik ayrılıkçı zihniyetin “gurur tablosu” bu!

Kara para için bir sığınma limanı yarattılar.
O limanda bu yurdun gerçek sahiplerini “sığıntı” yaptılar.

Birkaç alıntı…

“1990’lardan itibaren kumarhanelerin ve off shore bankaların aktarılmasıyla Kuzey Kıbrıs, kara para aklama işlerinin merkez üssüne dönüştü.”

“Adam kaçırmalar, kundaklamalar, bombalamalar, suikastlar, çek-senet tahsilatçılığı Kıbrıs’ta vakayi adiyeden olaylar oldu.”

“Türkiye’de sabıkası olanlar Kıbrıs’ta sabıkası bulunmadığı için kolayca otel, gece kulübü ve kumarhane açabiliyordu.”

Bunun da filmini çeker mi acaba TRT?

Hiç mi söyleyecek sözü yok kendi şatafatı için Toroslara bakanların, biat ve itaatla yaşayanların, demokratik gaspla kendilerine makam devşirenlerin, gece gündüz güneye nefret söylemleri üretenlerin…

Bir özet yapalım dilerseniz:
Türkiye’nin hayali ihracatçıları Kıbrıs’ta banka kuruyorlar.
Çete liderleri de!
Çek senet tahsilatçıları bahis ofisleri açıyorlar.
Interpol teşkilatları tarafından “yatırım dolandırıcılığı” suçundan aranan isimler “KKTC”de saygın yatırımcı oluyorlar.

Tüm bunlara “yurttaşlık” vermek için özel maddemiz bile var bizim (!)

Uyuşturucu kaçakçılığı, mekân basma, silahlı saldırı, yaralama, haraç, patlayıcı madde sabıkaları olan isimler, birkaç kez sınır dışı edilip her seferinde afla adaya dönerek yeni vukuatlar işliyorlar.

Unutuyoruz da çoğu zaman!
Örneğin Girne’deki bir casinoda silahlı çatışmada iki kişinin öldüğünü; işletmenin sahibinden saldırıyı yapanlara ve ölenlere kadar bir dolu karanlık ismin buraları mesken tuttuğunu, Mağusa’da bir casino önündeki kurşunlamayı…

Türkiye’nin anlı şanlı istihbaratçıları, katiller, yer altı dünyasının baronları buralarda ya casino sahibi olmuş, ya otel… Hepsi de almış, satmış, vurmuş, vurulmuş!

Tüm bunlar yaşanırken “Federal Kıbrıs”ta değiliz, ne de birleşik!

Ayrı ayrıyız ve ortaya saçıldı pisliğiniz!