Türkiye’nin öğrenci ‘çöplüğü’ oluyoruz
Türkiye Yükseköğretim Kurulu (YÖK), üniversitelerde eğitim kalitesinin yukarıya çekilmesi amacıyla, yeni bir uygulamaya geçti.
Bu yıl, tıp ve hukuk fakültelerinde başlayıp, önümüzdeki yıllardan itibaren de diğer bölümlere genişleyecek olan uygulamaya göre YÖK, tarihinde ilk kez üniversiteye giriş taban puanlarına bir alt sınır getiriyor.
Buna göre Lisans Yerleştirme Sınavı’nda ilk 40 bine giremeyen öğrenci herhangi bir tıp fakültesine yerleştirilmeyecek.
Aynı şekilde hukuk fakültesine giriş için de öğrencinin LYS’de ilk 150 bine girmesi gerekiyor.
‘Her şey öğretim kalitesini daha da yukarı çekmek için’ diyen YÖK Başkanı Yekta Saraç’ın, bu uygulamanın gerekçesine ilişkin açıklaması şöyle:
‘Vakıf üniversitelerinde, aynı bölümdeki öğrenciler arasında puan makası 500 bin öğrenciye kadar çıkmış durumda, bu da eğitim kalitesini dibe vurdurdu. Dört işlemi bilmeyen öğrenciler mühendislik fakültelerine giriyorlar. Bu konuda herkesin kendi mesleğine sahip çıkması ve taban puanı çıtasının yükselmesi için baskı grupları oluşturması gerekiyor. Şu an için en fazla titizlik göstermemiz gerekenler tıp ve hukuk fakülteleriydi ama bu mühendisliğin ya öğretmenliğin daha az önemli olduğu ya da onlarda sorun olmadığı anlamına gelmemeli. Daha iyi bir eğitim için herkes taşın altına elini koymalı’.
Gerçekten de bu karar, eğitim kalitesinin yükseltilmesi adına son derece önemli. Pek çok Avrupa ülkesinde de benzer uygulamalar var.
Ancak gelin görün ki YÖK, KKTC üniversitelerini bu uygulamadan muaf tutuyor.
Yani KKTC üniversitelerinin hukuk ve tıp fakültelerini tercih etmek isteyen öğrenciler için, söz konusu alt sınır şartı, yani başarı sıralaması aranmayacak.
YÖDAK’a göre, bu gayet güzel bir karar.
YÖDAK bu güzel(!) kararı, Cuma günü servis ettiği basın bildirisinde bize, ‘YÖK’ün KKTC’deki üniversitelere verdiği önemin, alınan bu kararla bir kez daha görüldüğü’ iddiasıyla takdim ediyor.
Acaba diyorum, bende mi bir gariplik var?
YÖK Başkanı, ‘eğitim kalitesi dibe vurdu, dört işlemi bilmeyen öğrenciler mühendislik fakültelerine giriyorlar, kaliteyi yukarı çekmek zorundayız’ diyerek Türkiye’deki üniversiteler için böylesi bir karar alıyor ama gelin görün ki YÖDAK, bu bizim üniversitelerimiz için geçerli olmayacak diye seviniyor.
Yani uzun lafın kısası YÖK, nerde bir düşük kaliteli öğrenci varsa onlara, ‘siz gidin KKTC üniversitelerinde okuyun’ diyor, YÖDAK da zaten eğitim kalitesi konusunda pek de öyle itibar sahibi ol(a)mayan üniversitelerimizin, öğrenci standardı bakımından daha da bir kalitesizleşmesine yol açacak bu kararı, sırf öğrenci sayısı azalmayacak ve hatta belki artacak diye, alkışlıyor.
İşte bizim eğitim anlayışımız bu!
Çok yakında Türkiye’nin öğrenci ‘çöplüğüne’ döneceğiz ama bizim tek derdimiz, üniversitelerimize yurt dışından kaç öğrencinin geleceği ve bu öğrencilerin bize kaç para kazandıracağı!
Sonra da ‘hani kalite?’ diye soranlara kızıyorlar.
Hiç kızmayın, çünkü az bile diyorlar!