Türkiye’ye Bahar Geldi, Barış Geldi...
Ohhh..Nihayet bu günleri de gördük! Nevruz bayramında, Türk-Kürt barışının temelleri atıldı.
Taraflar arasında yıllardır süren ve çözüm yerine daha şiddetli savaşı getiren görüşmelerden bu sefer sonuç alındı.
Recep T.Erdoğan ile Abdullah Öcalan’ın tarihi insiyatifi ve kararlılığıyla barışın yol haritası çizildi. İkisi de bir lider olduğunu gösterdi.
Doğrusu, eski deneyimlere bakarak bu sefer de bir sabotaj, bir felaket, bu süreci durdurabilir mi endişesinden kurtulamadık..
Çözüm olmamasını isteyen o kadar taraf var ki.. Şu görkemli zaman diliminde bile Türkiye kamuoyunda bu barışı savunanlar %50’yi ancak bulur.
Sabahtan itibaren tarihi Diyarbakır Nevruz bayramını, A.Öcalan’ın okunan bildirisini ve bu konudaki yorumları dinliyorum..Geçen yılki Nevruz ile karşılaştırıyorum..Bir yılda neler değişmiş neler..
Bu soruna, on yıllarca emek veren, insani ve kültürel boyutu ile Kürt sorununa dürüst şekilde bakabilmiş ve doğru yorumlar yapmış, Kürtler kadar bu barışın gelmesini her ne pahasına olursa olsun savunmuş Türk aydınlar, gazeteciler, STÖ’ler...Ve 1968’lerden Dev-Genç ve Deniz Gezmiş’lerden, tüm sol düşünceli insanlara kadar bu barış selam olsun, helal olsun!...
Ve tabii, kültürel kimliklerinin tanınması için ölmeyi, sakat kalmayı, hücrelerde çürümeyi, evlerinden yurtlarından olmayı, Meclis’te milletvekilliğinden yaka paça atılıp hapishaneye konulmayı, göze alan Kürt halkı temsilcilerine hayranlık ve takdir duymamak mümkün değil..
Kürt hareketini durdurmak pahasına, devletin emriyle yıllarca savunmasız, korunmasız biçimde savaşarak, genç yaşta hayatlarını kaybeden “Mehmetler”i hüzünle anıyoruz.
Türkiye’nin bu savaşta kalmasını savunan, kışkırtan siyasi gruplara, istihbarat örgütlerine, silah tüccarlarına, uyuşturucu baronlarına, Türk ve Kürt halkından, Türkiye’den çaldıkları paralar haram olsun!
Bu barışın önüne takoz koyacak olanlar yine sahneye çıkabilir. Ancak bu sefer başaramayacaklar gibi görünüyor.
Başbakan Erdoğan: “ Bu çözümü gerçekleştirmek için baldıran zehiri içmeye hazırız” dememiş miydi?
A.Öcalan “ Ulus devletler öldü, demokratik ülkeler dönemi başladı. Artık silahlar susacak, siyaset, fikirler konuşulacak” demedi mi?
Liderler böyle dedikten sonra, hiç bir güç bunu durduramaz..
Türk-Kürt barış müjdesi, Kıbrıs’a da uğrayacak bir gün..
Bu soruna dahil olan taraflar arasından çıkacak fedakar liderler bu adayı da er geç huzura kavuşturacak..
21 Mart Nevruz bayramının Kıbrıs’a mesajı budur...Kutlu olsun!!