Geçen hafta sonunu soğuk ve yağmurlu bir İstanbul’da geçirdik…

Bir önceki yazımda da belirttiğim gibi, 30. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı’ndaki "Hüzün Ana'nın Şair Oğlu: Fikret Demirağ" başlıklı Söyleşi’de yapacağım konuşma nedeniyle idi bu ziyaret (Yarın yayınlanacak olan ADRES dergisinde bu konuşmanın tam metnini okuyabilirsiniz9…

İstanbul’un yağmurla daha da çetrefilleşen trafiğine bir de AKP idarecilerinin her yıl artırdığı zorluklar(üç merkezden TÜYAP’a giden ücretsiz otobüs servislerinin kaldırılması; Avcılar’dan ulaşımı sağlayan belediye otoıbüs sayısının azaltılması vb.) eklenince; Fuar alanına ulaşmak ve oradan geri dönmek tam bir eziyet oldu…

Buna karşın, TÜYAP Tüm Fuarcılık Yapım A.Ş. tarafından yapılan açıklamaya göre (yazarlar, gazeteciler ve stant görevlilerinin dışında) bu yıl 415 bin okur (Kuzey Kıbrıs’ın nüfüsundan fazla) Fuarı ziyaret etti… 610 yayınevi ve sivil toplum kuruluşunun görevlilerini; yazarları, basın mensubu ve diğer ücretsiz giriş yapanları da bu rakama eklemek gerek…

35 ülke ve 30 yabancı yazarın konuk olduğu; dokuz günlük bu Kitap Bayramı’nda, 200 kültür etkinliği ve bu yıl ayrı salonlarda gerçekleştirilen yüzlerce yazarın katıldığı imza günleri gerçekleştirildi…

Yaklaşık üç saat uzun kuyruklar oluşturan okurlarına imza veren Ayşe Kulin en çok kitap imzalayan yazarların başında geldi….

Gelecek Yılın Onur Konuğu: Hollanda

TÜYAP Tüm Fuarcılık Yapım A.Ş. tarafından, Türkiye Yayıncılar Birliği işbirliği ile düzenlenen bu başarılı organizasyon sona ermeden gelecek yılın organizasyonu için de önemli kararlar alındı… 17- 28 Kasım 2012’de yapılacak olan 31. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı'nın

konuk ülke’si Hollanda edebiyatı ve kültürü olacak…

Hollanda Başkonsolosu  Onno Kervers, 2012 yılının Hollanda ve Türkiye ilişkilerinin başlamasının 400. yıldönümünü atıfla İstanbul Kitap Fuarı'nda konuk ülke olarak etkinlikler ve yayınevleriyle Hollanda'nın katılımını sağlayacaklarını ifade etti.

PAZARTESİ FİKRET DEMİRAĞ’IN 1. ÖLÜM YILDÖNÜMÜ:

Birçok şair dostu peş peşe yitirdiğimiz son bir yıl ne çabuk geçti… Pazartesi sevgili dostum Fikret Demirağ’ın 1. ölüm yıldönümü…

Her ne kadar da sevgili Emine teyze bu günün değil de, Fikret’in doğum günü olan 10 Ocak’ın gündemde tutulmasını istese de; 28 Kasım da, bir acı olarak duruyor yüreğimizde… Bu yıl için de olsa bu tarihi “yok saymak” doğru olmazdı…

Son dönemde, “Onursal Başkanı”  olduğu Sanatçı ve Yazarlar Birliği, Pazartesi akşamı onu şiirleriyle anma kararı aldı… Tüm sevenlerini, saat 19.00’da Naci Talat Vakfı’nda buluşmaya çağırıyorum…

Kendi değerlerimize sahip çıkma; barış, şiir ve dostluk için şiirlerinizle bekliyoruz…

BENİ SAYMAYIN !..

Nüfus sayımı “beyan usulü” olacakmış… İşte ben de “beyan ediyorum”: Bizim evde, eşim ve oğlumla kalıyorum… Yani Hane kaklı toplam üç kişi(bahçedeki kedilerin sayısını ben bile bilmem, onları saymayı verin)… Sayımda sorulacak soruların tümü ilgili dairelerde mevcut… Sayım için yüzlerce geçici memur aldıklarına göre, o memurlar oturup o soruların yanıtlarını bulabilirler… Üstelik benim “beyan edeceğimden” daha doğru cevaplar olur bunlar…

Sözün kısası 4 Aralık günü BENİ SAYMAYIN !.. Ben sokakta olacam…