1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. "Tüzük Anayasa'ya aykırı… Hükümsüzdür, geçersizdir"
"Tüzük Anayasa'ya aykırı… Hükümsüzdür, geçersizdir"

"Tüzük Anayasa'ya aykırı… Hükümsüzdür, geçersizdir"

Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, yürürlüğe giren “başörtüsü tüzüğü” ile ilgili “Herkes yasalara ve tüzüklere uymakla yükümlüdür. Bunu beğenmeyenler varsa da yargı yolunu tercih edebilir.” dedi, öğretmen sendikaları konuyu yargıya taşıyacaklarını açıkladı.

A+A-

Serap ŞAHİN

Tartışmalı “Başörtüsü tüzüğü” ile ilgili Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, “Herkes yasalara ve tüzüklere uymakla yükümlüdür. Bunu beğenmeyenler varsa da yargı yolunu tercih edebilir.” dedi, öğretmen sendikaları konuyu yargıya taşıyacaklarını açıkladı.

YENİDÜZEN olayın yargı boyutunu hukukçulara sordu, söz konusu tüzüğün Anayasa’ya, ilgili yasalara Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne ve Atatürk İlkelerine aykırı olduğu belirtildi.

Birçok kesimin tepki göstermesine rağmen Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “başörtüsü tüzüğü” konusunda belirsizlik sürüyor. UBP-YDP-DP Hükümeti, öğretmen sendikaları öncülüğünde dayatmalara ve müdahalelere karşı düzenlenen 75 sivil toplum örgütü ve siyasi partilerin de destek olduğu ‘Geçit yok’ eyleminin gerçekleştiği saatte toplumun tepkisine rağmen söz konusu tüzüğü yürürlüğe koydu.

BRT’de katıldığı canlı yayında “başörtüsü tüzüğü” ile ilgili açıklamalarda bulunan Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, “Herkes yasalara ve tüzüklere uymakla yükümlüdür. Bunu beğenmeyenler varsa da yargı yolunu tercih edebilir.” dedi.

Çavuşoğlu, “Geçen tüzük müzakereye açık değil, o iş bitmiştir. Bir süre sonra ihtiyaçlar oluşursa tekrardan değerlendirilebilir.” ifadelerini kullandı.

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Başkanı Selma Eylem, YENİDÜZEN’e konuştu, yeni tüzüğü tanımadıklarını ve yargıya başvuracaklarını açıkladı. Eylem, tüzüğün tartışmaya açık olmadığını vurgulayarak, Eğitim Bakanı’nın yaklaşımının kendilerini şaşırtmadığını ve gerekli mücadelenin hem hukuki hem de eylemsel boyutta verileceğini ifade etti.

YENİDÜZEN’e konuşan AB Hukuk Uzmanı ve Akademisyen Avukat Dr. Latif Aran söz konusu tüzüğün Anayasa’ya ve ilgili yasalara aykırı olduğunu vurgulayarak “Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne de aykırı” dedi. “Dinsel kıyafetler ile ilgili olarak yapılan düzenlemenin neresine dokunsanız elinizde kalıyor.” diyen Aran, Berova’ya göre haç takmak da tüzüğe aykırı" dedi.

Cumhuriyet Meclisi emekli Genel Sekreteri ve hukukçu Mehmet Öner Ekinci ise “başörtüsü tüzüğünün” Anayasa’ya ve Atatürk ilkelerine aykırı olduğunu vurguladı, “Bu tüzük bana göre hükümsüzdür, geçersizdir. İptal edilmesi gereken bir tüzüktür.” dedi.

 

Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu:

"Bu tüzük tartışmaya açık değildir, beğenmeyen yargı yolunu tercih edebilir"

BRT’de katıldığı canlı yayında “başörtüsü tüzüğü” ile ilgili açıklamalarda bulunan Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, “Herkes yasalara ve tüzüklere uymakla yükümlüdür. Bunu beğenmeyenler varsa da yargı yolunu tercih edebilir.” dedi.

Çavuşoğlu, öğretmenlerle diyalog kurulabileceğini de belirterek “Geçen tüzük müzakereye açık değil, o iş bitmiştir. Bir süre sonra ihtiyaçlar oluşursa tekrardan değerlendirilebilir. Bu tüzük tartışmaya açık değildir, diyaloğun içinde bu yoktur.” ifadelerini kullandı.

Sosyal medyada tepki olarak paylaşılan peçeli fotoğraflara işaret eden Çavuşoğlu, “Peçe resimlerini kullananları uyarıyorum, yeni resimler bulsunlar.” şeklinde konuştu. Öğretmenlere de çağrıda bulunan Bakan, “Öğretmenlerimize rica ediyorum, geçen tüzüğe ve genelgelere uygun olarak davranılsın. Herkes yasalara ve tüzüklere uymakla yükümlüdür. Bunu beğenmeyenler varsa da yargı yolunu tercih edebilir.” dedi.

Sendikalara yönelik açıklamalarda da bulunan Çavuşoğlu, “Sendikalara da çağrım, öğretmenleri kalkan yapmasınlar, çocukların eğitim hakkını engelleyecek girişim yapmasınlar.” diye konuştu.

Laiklik ve başörtüsü konusunda yapılan eleştirilere de yanıt veren Çavuşoğlu, “Hiç kimse başörtüsü ile laikliğin gittiğini söyleyecek kadar kendinden geçmesin. Benim de Atatürkçü düşünceye sahip olduğumu yargılamaya onların hakkı yoktur. Biz Atatürkçü ve laik bir şekilde bu eğitimi götürmeye ve devleti yönetmeye devam etmek zorundayız.” dedi.

Çavuşoğlu, “Beni istifaya davet ediyorlar bu da ayrı bir komedi. Bence sorun çözülmüş ve yeni bir süreç başlamıştır. Eylemde tüzüğü tanımadıklarını belirttiler bunu eylem psikolojisiyle söylediklerini düşünüyorum. Sendikaları en erken sürede görüşmeye çağıracağım.” ifadelerini kullandı.

 

 “Bu konuda yeterli düzenlememizin olmadığının bile farkında değildik”

Çavuşoğlu, Disiplin Tüzüğü’ne yönelik neden değişikliğe gidildiğini de detaylarıyla açıkladı. Başörtüsü meselesinin uzun yıllardan bu yana ülkede tartışma yaratmayan bir anlayışla ele alındığını belirten Çavuşoğlu, “Başörtüsü meselesi bizim ülkemizde uzun yıllardan beri sorun olmayan, tartışma yaratmayan bir anlayıştı. Orta eğitimde aslında Eğitim Bakanlığı her yıl böyle konularla yüzleşmekteydi. Halka konu olmaktan uzak tutulmaktaydı.” ifadelerini kullandı.

Bu yıl benzer girişimlerin yaşandığını aktaran Çavuşoğlu, “Başörtüsünü yasaklayan bir düzenlememiz bu ülkede bizim hiç olmadı. Sadece rehber öğretmenleri ve okul idareleri bu meseleyi çözüme ulaştırmıştır. Bekirpaşa Lisesi’nde hatta bir çocuk 3 yıldır bereyle okula gidiyordu, okul idaresi tarafından böyle bir çözüm bulunmuştu. Bizim bu konuda yeterli bir düzenlememizin olmadığının bile farkında değildik. Çünkü okullar bu işi bugüne kadar götürmüştü.” dedi.

Başörtüsüyle okula devam etmek isteyen öğrenciler üzerinden yaşanan süreci de paylaşan Çavuşoğlu, “İkinci dönemin başında gelen bir öğrenci kaydını yaptıktan sonra başörtüsü ile okula gelme direnci gösterdi. İrsen Küçük Ortaokulu’nda da bir öğrenci ikinci dönem itibari ile başörtüsü ile okula gelme konusunda ısrarcı oldu. Çocuğu ikna etmek adına tüm denemeler yapıldı ama çocuk başörtüsü ile devam etmek istedi. Bu çocuk 17 gün bone ve bandana ile okula gitmiş. Okul idaresi ile aile görüşerek böyle bir modelde uzlaşmışlar. Sonra sendikal bir eylem tavrı ile çocuk okula alınmamaya başladı. Bunun üzerine aile bana ulaştı. Çocuğa iki gün idari izin vererek bu konuyu hükümete taşıdım.” şeklinde konuştu.

Yaşananların ardından Bakanlar Kurulu’nun tüzükte değişiklik yapılmasını önerdiğini dile getiren Çavuşoğlu, “Tüzüğü geçirince bu konu gitgide gerginleşmeye başladı. Yapılan tüm çözüm denemeleri başarısız oldu. Tartışmaların ardından Tufan Erhürman’ın da önerisiyle Başbakan ‘tüzüğü geri çekelim’ dedi. Tüzüğü geri çektik ama bu öğrenciler sınava alınmadı, bir sürü çirkinlik oldu.” dedi.

Kurulan uzlaşı komitesine de değinen Çavuşoğlu, “Bir uzlaşı komitesi kurduk, birinci toplantı çok gergin geçti. Memleketin sorumluluğu sendikalardaymış gibi, memleketi yönetenler onlar gibiymiş gibi bir tavırla karşılaştık. Diyalog kapılarını ısrarla kapatmaya devam ettiler.” diye konuştu.

Akşam yapılan eyleme de değinen Çavuşoğlu, “Oraya katılanlardan daha fazlası evlerde bu tüzüğe karşı tepkilidir. Unutulmasın, oraya gelmeyip de bu tüzüğü destekleyen yüz binlerce insan var.” iddialarında bulundu. Çavuşoğlu, “Meydana gelenler için de iddia ederim ki yanıltılıyorlar. Bunu maalesef topluma öncülük etmiş insanlar da yapmaktadır.” şeklinde konuştu.

 

KTOEÖS Başkanı Selma Eylem:

“Biz bu tüzüğü tanımıyoruz, tanımayacağız”

YENİDÜZEN’e konuşan Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Başkanı Selma Eylem, hükümetin geçirdiği yeni tüzüğü tanımadıklarını ve tanımayacaklarını vurgulayarak yargıya başvuracaklarını açıkladı. Eylem, “İki sendika olarak yargıya başvuracağız. Bu tüzük tartışmaya açık değildir. Genellikle sayın bakanın tavrı budur. Grev kesintileriyle ilgili de saatlik kesinti yapmıyor; örneğin iki saat grev açıkladıysak, tam gün kesiyor. 'Ben yaparım, olur. Gidin hakkınızı mahkemede arayın' yaklaşımı her zaman vardır. Bu bizi şaşırtmamıştır” dedi.

Eylem, gerekli her türlü mücadeleyi vereceklerini ve tüzüğe karşı hem eylemsel hem de hukuki boyutta harekete geçeceklerini belirtti. Laik toplum yapısı ve laik eğitim konusunda gerçekleşen eylemde halkın duruşunun açıkça gösterildiğini vurgulayan Eylem, “Halkını karşısına alarak böyle bir tüzük geçiriliyorsa, bu halkı temsil etmiyor demektir. Nazım Çavuşoğlu ve hükümet bir an önce istifa etmelidir” ifadelerini kullandı.

 

AB Hukuk Uzmanı, Akademisyen Avukat Dr. Latif Aran:

“Bu tüzük Anayasa ve ilgili yasalara aykırıdır”

YENİDÜZEN’e konuşan Avrupa Birliği (AB) Hukuk Uzmanı ve Akademisyen Avukat Dr. Latif Aran, “başörtüsü tüzüğünün” Anayasa, ilgili yasalara ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı olduğunu vurguladı. Aran, dinsel kıyafetlerle ilgili düzenlemeye işaret ederek "Dinsel kıyafetler ile ilgili olarak yapılan düzenlemenin neresine dokunsanız elinizde kalıyor. Tüzükte, eğitim ortamında kılık kıyafetle ilgili ayrımcılığın reddedildiği ve öğrencilerin kılık kıyafetlerinin eğitimde fırsat eşitliğine engel teşkil etmeyeceği belirtiliyor. Ancak durum öyle değil. Seçilen kıyafet, üniformayı az ya da çok kapatıyorsa, Tüzük’ün izin verdiği dini kıyafet kapsamına girmiyor" dedi.

Aran, özellikle başörtüsüne açık olan tüzüğün, İslam’ın farklı yorumlarını benimseyenlerin dini inançları gereği üniformayı kapatan kıyafet giymek isteyenlere ayrımcılık yaptığına dikkat çekti. Aran, "İslam’ın bir yorumu lehine ayrımcılık yapılıyor. Burka gibi kıyafetler bu tüzükten yararlanamıyor" ifadelerini kullandı. Aran, Maliye Bakanı Özdemir Berova’nın açıklamasına da dikkat çekerek tüzüğün dinler ve mezhepler arasında ayrımcılık yaptığını kanıtladığını ifade etti, "Bakana göre haç takmak da tüzüğe aykırı" dedi.

 

Cumhuriyet Meclisi emekli Genel Sekreteri, Hukukçu Mehmet Öner Ekinci:

“Tüzük, Anayasa’ya ve Atatürk İlkelerine aykırıdır”

Cumhuriyet Meclisi emekli Genel Sekreteri ve hukukçu Mehmet Öner Ekinci, “başörtüsü tüzüğünün” Anayasa’ya ve Atatürk İlkelerine aykırı olduğunu vurguladı.

Tüzüğün usul ve şekil incelenmesi gerektiğini ifade eden Ekinci “Bu tüzük, yasama yetkisinin devri anlamına geliyor. Anayasamızın 4. maddesi, yasama yetkisinin devredilemeyeceğini söyler. Yani Cumhuriyet Meclisi bu yetkisini, kendi belirlediği esaslar olmadan, yürütmeye devredemez. Bu, tamamen Anayasa'ya aykırıdır” dedi.

Ekinci, tüzüğün iptal edilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Bu tüzük bana göre geçersizdir, hükümsüzdür. Geçmişte yapılan düzenlemeler de aynı şekilde yasama yetkisinin devri anlamına gelir ve bu, Anayasa'ya tamamen aykırıdır” şeklinde konuştu.

Ekinci, ikinci olarak tüzüğün Atatürk ilkelerine aykırılığını ele alarak, laiklik ilkesine dikkat çekti. “Laiklik, din işleriyle devlet işlerinin ayrılmasıdır. Eğitimde de laiklik, çağdaş eğitim ilkesinin temelidir. Bu tüzük, dinle ilgili bir düzenlemeyi eğitim alanına sokuyor. Bu, Atatürk’ün bilimsel eğitimi savunmasıyla da çelişiyor” ifadelerini kullandı.

Ekinci, eğitimde dini sembollerin kullanılmasının çocuklar üzerinde bir dayatma oluşturduğunu ve özgürlükle ilgisi olmadığını belirterek, “Başörtüsü açıkça bir dini simgedir. Bu, çocuklara özgürlük değil, tam anlamıyla dini bir dayatma yapmaktır. Eğitim kurumlarında dini semboller kullanılmak, özgürlük değil, bir tür zorlamadır. Bu, laiklik ilkesine de çağdaş eğitim anlayışına da tamamen aykırıdır” dedi.

Ekinci, çağdaş eğitimin bilimsel esaslara dayalı, dogmatik düşüncelerden uzak olması gerektiğini belirterek, “Eğitim, bilime dayalı ve dogmalardan arınmış olmalıdır. Bu tüzük hem Anayasa’ya hem de Atatürk’ün ilkelerine aykırıdır” diye konuştu.

Bu haber toplam 3939 defa okunmuştur