Tek bir cümlede nasıl anlatırım, dedim.
Tüm yaşananların hangi tek cümle özetler.
En sade, en yalın, en çıplak!
“İyi niyet yoksunluğu.”

***

Bir fırsat nasıl krize çevrilir, budur.
Böyle olur.
Akıncı da Anastasiadis de…
Türkiye de BM de…
Hepsi sorumsuz davranmıştır.
Kıbrıs’taki toplumların geleceğine hizmet etmiyor bu kaos.
Hayatı iyileştirmiyor.
Işık vermiyor.
Coğrafyası orta yerinden yırtılmış, geleceği çizilmiş, tünelin ucunda ışığı arayan insanların içine su serpmiyor.
Yangına kibrit çakıyor, benzin döküyor.

***

Gecenin bir vaktinde, özel uçakla yemeğe gitmenin amacı nedir yani?
Öncesinde de hiç konuşulmamış!..
“Uğurlama” dahi olmadan, “vekalet” dahi vermeden, “kaçırılır” gibi (!)
Devletin en tepesindeki insan “özel uçakla zirveye” gidiyor ve tüm toplum bunu, bir başka ülkenin bakanının “Twitt” hesabından öğreniyor!
Ciddiyetsiz !
Özensiz !
Telaşlı !

***

Bu “zirve”de yoksun işte.
Çok da doğal…
Çünkü bir “BM Zirvesi” var ortada, bir “Kıbrıs müzakere takvimi” değil.
“Masa” yok yani!
Bunu Akıncı bilmiyor mu?
Kıbrıs Cumhuriyeti bayrağını İstanbul’da dalgalandıran Türkiye bunu bilmiyor mu?
Yani Akıncı bu zirveye “katılarak” neyi ispat etti, ya da Anastasiadis “kaçarak” ne yaptı?
Çözüm yolunu mu açtılar?
Barışa yeni bir tuğla mı kattılar.
Toplumlarına ne hizmeti oldu bu tavrın, birisi söyleyebilir mi bana?

***

Bu egemenlik yarışları, statü vesveseleri, alt etme süreçleri senelerdir usanç verdi.
Barış yolundaki nice emeği heba etti böylesi gösteriler…
Ne gerek vardı?
Akıncı böylesi bir oyuna nasıl geldi?
Kime ne ispatladı?
Anastasiadis, neyi değiştirdi?
Sen zaten orada “resmi” davetlisin, Akıncı zaten “eğreti” kalmış zirvede, Türkiye “KKTC”ye karşı hepsi hepsi iç tribünlere oynamak ve  itibar peşinde!
Biliyorsun!.
Görüyorsun!
Daha ne “statü” sevdası.

***

Boş veriniz açıklamaları!
Merak ediyorum, kendileri inanıyorum mu acaba, kendi bahanelerine!