Ulusal Birlik Partisi, güneydeki DİSİ ile ‘ortak komite’ kurma kararı aldı.
Barış siyasetinde, çözüm yolunda, diyalog ekseninde önemli gelişmelerden biri...
Elbette ‘göstermelik’ olmaması önemli.
Bu yolun ‘samimiyetle’ yürünmesi bir o kadar artıracaktır kıymetini...
Hani insanın içini ‘acaba’ diye bir kurt kemirmiyor da değil; yine de böylesi bir karar dahi insanı umutlandırıyor.

***

‘Birleşik Kıbrıs’a yürekten inanan kitleler senelerdir pek çok ortak girişim ve etkinlik yapıyor.
Hatta hep aynı ‘simalar’ın yan yana gelmesi, iki toplumlu projelerde artık ‘ezberlenmiş’ kurum, parti ya da grupların bulunması, çemberin yeterince genişlemesi moral dahi bozuyor.
Çünkü bir çözüm sonrasında, birlikte bir geleceği tesis edecek olanlar sadece onlar değil.
Kıbrıs’ın ‘birleşik’ geleceğine mesafeli duranlar hatta ‘karşı çıkanlar’ da bu adada, birlikte yaşayacak...
Belki de asıl kıymetlisi, yıllardır, bu ilişkiyi kurmaktan kaçınanların adım atması.

***

Yüzleşme önemlidir.
İnsanlar birbirini daha iyi tanır.
Çok daha iyi anlar.
Empati yapabilir.
‘Ötekinin hakikatleri’ni görmeye başlar...
‘Kin’ duygusundan arınır...
Yüzyılın illeti ‘düşmanlık’ kavramından uzaklaşır...
Geleceği birlikte yazmak üzere yeni bir sayfa açar, not düşer yarınlara...

***

Kıbrıs adasının çözüm yolundaki en önemli fırsatını ‘Annan Planı’ referandumu sırasında yitirmiştik.
Bu tarihi süreçte UBP “Hayır”, DİSİ “Evet” diyen partiydi...
UBP’nin “hayır”ı kuzeyde, DİSİ’nin “evet”i güneyde çoğunluk bulamadı...
Elbette Ulusal Birlik Partisi kendi içinde bir değişim yaşamaya başladı.
Kıbrıs’ın geleceğinin bugünkü yapıyla ‘sürdürülemez’ olduğu gün gibi ortada...
Şimdi mesele UBP’nin de “evet”e evirileceği, DİSİ’nin ise bu iradesini koruyacağı bir sürece şahitlik etmek.

***

Din insanları yıllar sonra bir araya gelebiliyorsa...
UBP ile DİSİ ‘ortak komite’ kararı alıyorsa...
Gençler karşılıklı barış mesajları gönderiyorsa, birbirlerine...
Meclis’te bir UBP milletvekili Kıbrıs’ın güneyi ile ilişkilerin geliştirilmesi çağrısı yapıyorsa...
‘Çözüm iradesi’ genişliyor demektir ki, ön yargılardan arınmak, tüm bu adımlardan umutlanmak gerekiyor.

***

Kıbrıs adasının bütünü, farklı siyasi ve sosyal kimliklere sahip insanların ‘ortak yurdu’ olacaksa, yarınlar işbirliği ve dayanışma temelinde gelişecekse, böylesi adımları selamlamak gerekiyor.
Yeter ki nefret, kin, hınç, ötekileştirme ve düşmanlık üreten tüm zihniyetleri, acılı geçmişle birlikte toprağa gömmesini bilelim...
Umut uyansın...
Çözüm yeşersin...