‘UBP-DP-Bağımsızlar’ daha yakın ama… MASADA PAZARLIK VAR!
Perde gerisinden UBP ile DP’nin hükümeti kurmada anlaştığına ilişkin bilgiler geliyor.
Hatta kimi kaynaklara göre daireler, kurumlar bile paylaşılmış.
Yani iş kesin gibi.
Değişir mi?
Pek tabii değişebilir.
Zira pazarlıkta Serdar Denktaş var!..
Son ana kadar her şeyin değişmesi muhtemel ancak ne yazık ki UBP-DP-Bağımsızlar Hükümeti’ne daha yakınız…
Eğer bir sürpriz yaşanmazsa sağ hükümet kurulacak.
Perde gerisinden gelen bilgilerden en fazla dikkat çeken Dışişleri Bakanlığı’nın Tahsin Ertuğruloğlu’na verilecek olması…
Çözüm müzakerelerini yürüten Cumhurbaşkanı Akıncı’nın ve “Federal Kıbrıs” siyasetini ileriye taşıyan CTP’nin en fazla korktuğu da buydu.
UBP’li şoven milliyetçi birinin Dışişleri Bakanı olmasıyla müzakerelere yansıyacak olumsuz etki.
UBP liderliği belli ki Ertuğruloğlu seçeneğini masaya koyarak kötü niyetini de ilan etmekten çekinmiyor.
Zira Tahsin Ertuğruloğlu’nun Dışişleri’ne atamak, müzakerelere ve çözüm sürecine dinamit koymaktan başka bir şey değil…
Neyse…
***
Devam edelim perde gerisinden gelen bilgilere…
Hüseyin Özgürgün’ün Başbakanlığı’nda kurulacak hükümette İçişleri Bakanlığı’na Kemal Dürüst’ü uygun görmüş UBP liderliği…
Şu anki kabinede olan tüm bakanlar yine görev alacak.
UBP’den 2 yeni bakan daha olacak.
Çok büyük ihtimalle Özgürgün kurultayda kendisine karşı aday olan vekillerden ikisini seçecek.
Ve yine çok büyük ihtimalle de Hamza Ersan Saner, Ertuğruloğlu’ndan boşalacak Ulaştırma Bakanlığı’na oturacak.
Buna ek olarak Nazım Çavuşoğlu da kabineye girecek.
Hatırlayın, Özgürgün’e karşı aday olan vekillerden biriydi Çavuşoğlu da…
Böylelikle de UBP’de İrsenci-Dervişçi barışması da kısmen sağlanmış olacak.
DP’ye ise 3 bakanlık verilecek.
DP’nin buna itiraz ettiği ve 4 istediği de gelen bilgiler arasında…
Eğitim Bakanlığı için Özdemir Berova’nın ismi en fazla dillendirilenlerden…
Serdar Denktaş’ın kabine dışı kalması kuvvetle muhtemel.
UBP 7, DP 3 anlaşmışlar…
Ama dediğim gibi DP hala 4’te ısrarcı.
***
Başında da söyledim, bu durum değişir mi?
Elbette değişir!
Bir saatte neler değişmedi ki siyasi tarihimizde.
Elbette hala CTP-DP-TDP seçeneği de masada.
Ancak Serdar Denktaş’ın CTP ile “kurdum kuruyorum” gibi bir süreç yaşamak istemesinden, CTP’yi “kapıda yalvaran” pozisyona koyup ortada bırakmasından endişeliyim.
Çok endişeliyim.
Serdar Denktaş bu!..
Kafasındaki plan ne, göreceğiz.
CTP’nin ortaya koyduğu tezlere yanaşıp, Ekonomik Protokol konusunda halkın hassasiyetlerini mi gözetecek, yoksa UBP ile bir olup pakete olduğu gibi imza atarak memleketi mi satacak?
İkinci ihtimal daha ağır basıyor, ne yazık.
Ama yine de göreceğiz.
------------------------------------------------------------
TDP ne yapacak?
TDP’nin de olası CTP-DP-TDP hükümeti formülüne nasıl bakacağı da merak konusu.
Partinin etkili isimlerinden Lefkoşa Belediye Başkanı Mehmet Harmancı’nın sosyal medyadan yaptığı açıklama olumlu…
Yani sonunda seçim olan bir süreçte hükümete onay veriyor Harmancı.
Cumhurbaşkanı Akıncı’nın da müzakere sürecinin zarar görmemesi için CTP-DP-TDP hükümeti formülüne yakın durduğu hatta önceki gün Özyiğit’le yapılan görüşmede “Ne erken seçimi, müzakere süreci hassas. Seçim sürece zarar verir, hükümette görev alınız” diye öneride bulunduğu da iddia ediliyor.
Sürecin sonu bizi “sağ” bir hükümete mi çıkaracak göreceğiz ancak bu süreçte partilerin tavırları da gidişata yön verecek.
Her ne kadar da DP, UBP’ye daha yakın dursa da, olası CTP-DP-TDP hükümeti için TDP’nin tavrı da önemli.
Bu yöndeki nihai karar bu gece toplanacak TDP-PM’de verilecek.
Aynı saatlerde de DP-PM var.
İkisinden de ne çıkacak?
Bu, bu akşama kadar sürecek perde gerisi görüşmelerin neticesiyle belirlenecek.
Göreceğiz.
-----------------------------------------------------------
“Peki neyin kaldı peşkeş çekilecek? Sen neye sahipsin ki?”
Bir arkadaşım yazdıklarıma binaen “UBP-DP peşkeş çekecek diyorsun da halk olarak bizim neyimiz var ki peşkeş çekecekler?” diye sordu.
Mesajı içinde bir soru bu.
Yani demek istiyor ki ganimet toprakları üzerine devlet kurduk, evet doğru!..
Olan mallar zaten Rumların.
Doğru!..
Askeri açıdan Türkiye’nin gücüyle “kazanıldı” (!) bu topraklar, bu da doğru.
Paran var mı?
Yok evet, onu da TC veriyor.
Devlet, kamu maaşlarını bile ödeyemez durumda, doğru.
“Peki neyin kaldı peşkeş çekilecek? Sen neye sahipsin ki?” dedi.
Var arkadaşım var, var!
Bu ülkede hala Kıbrıslı Türklerin iradesiyle şekillenmesi gereken bir yönetim var.
Masada kendi halkımızın iradesinin olduğu bir yönetim olmalı.
Yani benim hükümetim ne yapacaksa KENDİSİ KARAR vermeli.
UBP gibi teslim olmamalı, kurumlarını yabancı sermayeye devretmemeli.
Eğer bunu yapacaksa da KENDİSİ KARAR vermeli.
Toplum olarak bu karar ortak verilmeli.
Ama karar BİZİM OLMALI, HEPİMİZİN.
Dayatılana boyun eğilmemeli, kısacası.
Bu nedenle kaybedecek tek bir şeyimiz daha var, dostum evet!..
O da onurumuzdur dostum, onurumuz.
Yaşadığımız bu kritik günler, toplum olarak bu siyasi darbeyle onurumuzu da teslim edip etmeyeceğimizi gösterecek niteliktedir.
Ve o umut, az da olsa hala vardır.