UBP-DP: Marjinalliğe doğru
Hükümet ortağı iki sağ partinin dünyaya, bölgeye ve adamıza bakışında ciddi bir sorun var.
Yıllar, hatta on yıllar öncesinin basmakalıp düşünce biçimleri, tutumları ve tavırları UBP’in ve DP’nin siyasetinin merkezi olmaya devam ediyor.
Yani neredeyse ‘buzdolabına girmiş’ bir sağımız var!
Hala soğuk savaş döneminden kalma cümleler kuruyorlar, bayatlamış teorilerden söz ediyorlar, geçmişin kötü mirasından kaynaklanan korkuları ve güvensizlik duygularını dürtüklemekten medet umuyorlar.
Böyle olunca da marjinalleşmeye doğru yol alıyorlar.
* * *
TC Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun Cumhurbaşkanı ile müzakere heyetine ve de –en önemlisi- 11 Şubat belgesine verdiği açık, net ve son derece güçlü destek, bir süredir müzakere sürecini dinamitleme çabası içindeki hükümet ortaklarını orta yerde bıraktı.
Söylem ve hareketleriyle halkın büyük çoğunluğunun gerçekçi bir çözüm beklentisiyle zaten ters düşen UBP ve DP liderlikleri, Cumhurbaşkanı’nı ve müzakere heyetini hedef alan son çıkışlarının sonucunda, ‘etle tırnak’ olduklarını iddia ettikleri Ankara ile de karşı karşıya geldiler.
Pazartesi günkü basın toplantısında müzakere heyeti ve 11 Şubat belgesine dönük açıklamalar üzerine Cumhurbaşkanı Akını konuyu –sanırım bilerek, isteyerek- krize sürdü. Böyle yaparak, adaya gelmesi planlanan Çavuşoğlu’nu açıklama yapmaya zorlamış oldu.
Çavuşoğlu ne diyecekti?
Ankara’nın tavrı neydi?
Federal çözümden yana mıydı?
Yoksa bir yandan “çözüm” derken diğer yandan UBP ve DP’yi “hayır” kampanyasına mı hazırlıyorlardı?
* * *
Çavuşoğlu net konuştu. Ankara tavrını çözümden ve Akıncı’dan yana koydu.
“Türkiye samimi midir, değil midir” sorusu elbette sorgulanabilir.
Ama Ankara’nın deklare edilen ‘resmi politika’sı Çavuşoğlu’nun kritik açıklamasıyla fluluktan kurtuldu.
Türkiye Kıbrıs’ta ‘federal çözüm’e desteğini oldukça anlaşılır biçimde teyit etti.
Hem de bizim ‘eski model’ sağcılarımızın hiddetlendiği ‘tek egemenlik, tek uluslararası kimlik, tek vatandaşlık’ ilkeleriyle birlikte!..
Serdar Denktaş “11 Şubat belgesinde yorum farkımız var” demişti. Aslında o cümlenin doğrusu “Biz bu 11 Şubat belgesini hazmedemedik” olacaktı.
Çünkü ‘tek egemenlik, tek uluslararası kimlik, tek vatandaşlık’ konusuna kategorik olarak karşıdırlar.
Ama bunu alenen söyleyemiyorlar, farklı bir üslupla itirazlarını seslendiriyorlar.
Ve sağ cenahta ‘marjinal’ noktaya doğru hızla yol almaya devam ediyorlar.
‘Et-tırnak’ edebiyatıyla andıkları Türkiye ile dahi ters düşebilecek kadar…