UBP KUTLU ADALI’DAN NEDEN KORKUYOR?
Kutlu Adalı cinayetiyle ilgili 25 yıl sonra ortaya çıkan isimler, iddialar, itiraflar ve o dönemden bugüne gizli tutanaklarda kalmış kimi önemli ayrıntılar kamuoyunda merak uyandırmaya devam ederken ve de Türkiye’de İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlatmışken, cinayetin işlendiği KKTC’de hala yaprak kıpırdamıyor.
Polisin dosyayı raftan indirip bir çalışma başlattığına dair bir açıklama olmadığı gibi, mecliste kurulmasına onay verilen ‘araştırma komitesi’ de henüz oluşturulmuş değil.
Gerek Cumhurbaşkanının, gerek Başbakanın her hal ve tavırları bu işten uzak durmaya çalıştıklarını, sadece ‘zevahiri kurtarma’ niyetinde oldukları çok net görülüyor.
Belli ki Kutlu Adalı cinayetinin araştırılmasını istemiyorlar. Belli ki böyle bir araştırmadan çekincileri var.
***
Pazartesi toplanan meclis genel kurulunda CTP’nin önerdiği ‘Araştırma Komitesi’ oy birliğiyle kabul edilmişti.
Ancak komite henüz kurulmadı.
Zira Danışma Kurulu’nda tıkandı.
Meclis iç tüzüğüne göre ‘araştırma komiteleri’ sadece grupları olan partilerin temsilcilerinden oluşuyor. Yani ‘Ad-Hoc’ gibi değil… Ad-Hoc’a grubu olmayan partilerden de milletvekili alınabiliyor.
Bu durumda komite UBP, CTP ve HP’li vekillerden oluşacak.
Genel kurulda alınan karar üzerine toplanan Danışma Kurulu’nda muhalefet komitenin ‘3 UBP, 2 CTP, 1 HP’ şeklinde oluşmasını önerdi.
UBP ise ‘4-2-1’ talep etti.
Bir başka deyişle UBP komitede ‘çoğunlukta’ olmak istedi.
Meclis kaynakları ‘her ikisi de olabilir aslında, iç tüzüğe göre yapılan ağırlık hesaplamalarında her ikisi de mümkün’ diyor.
Cumhurbaşkanı Tatar –her nedense- “Komite kuruldu ve çalışmalarına başladı” demiş bulunsa da, kararın üzerinden beş gün geçmesine rağmen Kutlu Adalı cinayetini araştıracak komite henüz oluşuş değil. Askıda bekliyor.
***
Peki ama UBP neden böyle bir komitede illa ki ‘çoğunluk’ olmak istiyor?
UBP’li vekiller ‘boşta’ kaldılar da, ‘avaracılık’ yapmasınlar diye mi 3 yerine 4 vekili görevlendirmek istiyorlar?
UBP, cinayetin aydınlatılması için var gücüyle çalışmaya mı niyetlendi?
Yoksa mesele komiteden çıkacak ‘rapor’la mı alakalı?
Yani günü geldiğinde ‘istendiği gibi bir rapor’ yazmak mıdır hesap?
Ya da komitede sık sık ‘nisap sorunu’ yaratıp konuyu soğutmak, ötelemek ve unutturmak mı?
UBP yöneticilerinin Adalı cinayetinin soruşturulmasıyla ilgili bir kaygısı, bir çekincei var ama acaba ne?
Yoksa ne diye komitede ‘çoğunluk’ istesinler ki?