1. YAZARLAR

  2. Kutlay Erk

  3. UBP ve HP’nin Keşmekeşler Hükümeti …
Kutlay Erk

Kutlay Erk

SİYASET MEYDANI

UBP ve HP’nin Keşmekeşler Hükümeti …

A+A-

Dörtlü Koalisyon Hükümetinin son aylarında HP’nin bu ortaklıktan ayrılıp UBP ile bir ortaklık hükümeti kuracağı giderek artan yoğunlukta konuşuldu. HP’nin başkanı yalanladı durdu ama UBP’liler HP’nin kendileri ile kuracağı hükümete dair tarih bile veriyordu. Dolayısıyla, Dörtlü Koalisyon Hükümeti iş yapamaz hale geldi, HP’nin yarattığı keşmekeş diğer üç partiyi de dumura uğrattı. Sonunda UBP’lilerin doğruyu söylediği, HP’lilerin yalanlamalarının yalan olduğu ortaya çıktı ve şimdiki hükümet, HP’nin yarattığı keşmekeş ortamında kuruldu.

Keşmekeşten doğan UBP-HP hükümeti, keşmekeşlerle devam etti… Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Özersay çatı adayı olacak diye söz almış, eski hükümetten o nedenle ayrılmıştı… UBP bunun doğru olmadığını söyledi… UBP de yalan söyler ama HP’nin ondan geri kalmadığı artık anlaşılmıştı… Bir keşmekeşle çalkandılar; iki partinin de seçimlere kendi adayı ile katılma kararı ile durulur gibi oldular… Ekonomi iyi gitmiyordu, TL’nin değer kaybetmesinin Kuzey Kıbrıs ekonomisi üzerindeki kötü etkisi devam ediyordu; çözecekler diye vaatleri vardı. çözme yönteminde anlaşamadılar… Türkiye kendilerini çok seviyordu, para gönderecekti; yalvar yakar oldular bir protokol imzalayıp birazcık para alabilmek için… HP, el altından dedikodu yaydı; Tatar Türkiye’ye rağmen aday olduğu için Türkiye Tatar Hükümetine yardımcı olmakta isteksiz diye… UBP dedikodu yaydı; İç İşleri Bakanı yurttaşlık dağıtmadığı için Türkiye bu hükümete soğuk davranıyor diye… Tut birini, çal diğerine…

Mağusa-Karpaz Bölgesi İmar Planı konusu gündem oldu, tartıştılar, tartıştılar, uzlaşamadılar; bölgeyi ve ilgili tarafları da kendi keşmekeşlerine çektiler… Sonunda uzatmaya oynadılar ama ortakların birbirine tehditleri havalarda uçuşuyordu. Covis-19 Pandemi olayı geldi, onlara göre gelmeyecekti, onlardan başka herkese göre gelmişti bile… CB Akıncı bir çıkış yapınca, apar topar kendilerince önlemler aldılar… Nerdeyse her bakan konunun uzmanı gibi açıklamalar yaptı, her kafadan bir ses çıktı ama birbirini tutmadı… Bilim Kurulu, Sağlık Kurulu diyerek kendilerince oluşumlar yarattılar, kurullar arası uyum ve işbirliği olmadı; kurulların önerileri de hükümetten pek bir itibar görmedi… Keşmekeş devam… “Evde Kal” dönemini başlattılar; halk zaten endişe içinde idi ve evde zaman geçrimeye başlamıştı bile. Hükümet sağlık ve ekonomi konularında önlemler paketi açıklayacaktı; erteleye erteleye bir oldular kendi iç çekişmeleri ve keşmekeşleri nedeniyle… Açıkladılar, halkta keşmekeş yarattılar, yaptıkları ırkçılık da cabası…

Ercan’a “Özel izinli” bir jet geldi… Niçin geldiğine, ne yapacağına dair cehalet belirtilen hükümetin konu ile ilgili üyelerinin tüm açıklamalarının birbiri ile çelişmesi bir yana, kişiler olarak sabah başka - akşam başka söylediler… Neticede Turizm Bakanı değişti ama hükümet ortaklarının kendi içinde yaşadığı keşmekeş ve çelişkilerle… Hesapta Ulaştırma Bakanı da gidecekti ama HP tehdit etti, UBP tehdidi yuttu… Ne alakası varsa bilinmez ve hiç de bilinemeyecek, Çalışma Bakanı da görevden alınıyordu; yerine atanacak olan da geçmişte Çalışma Bakanlığı üst düzey bürokratı iken ihmal ve kusurları olduğuna dair dosyalarla dokunulmazlığı kaldırılıp yargı önüne konan milletvekili… Ve HP’nin bundan haberi yokmuş?! Başbakan “Söyledim” dedi, ‘doğrucu Davut’ rolünü kesmek iddiası ile siyaste giren HP önce yalanladı, sonra lafı geveledi…

Türkiye ile 2020 yılına dair Mali Ekonomik Protokol imzalanması da başka bir keşmekeş yarattı; geçen yılın Ekim ayında hazırlanıp bu yılın başında imzalanacaktı, 26 Mayıs’ta Ramazan Bayramının son günü apar topar imzalandı; hükümet ortağı HP’den habersiz… Konu ile ilgili yaptıkları açıklamalar keşmekeş içinde olduklarından başka bir izahı gerektirmiyordu. Güney Kıbrıs ile sınır kapılarının aşamalı olarak açılması gündeme geldi, hükümet ortakları önce Cumhurbaşkanı Akıncı ile, sonra da kendi aralarında zıtlaştı… Güney’e geçmesi insancıl nedenlerle zorunlu olanlara yaptıkları eziyet, kendi iç keşmekeşlerin in sonucu idi… Yurtdışından gelişlere izin vereceklerdi, keşmekeşlerinde boğuldular… Bu arada askerler gelip giriş yaptı; hükümet konudan habersiz… Apar-topar generali ziyaret ettiler; açıklamalardaki çelişkilerden anlaşılıyordu ki, bunların keşmekeşine bulaşmamak için asker kendi inisiyatifini kullandı.

Maraş’ı açacaklardı; biri envanter çalışmasından söz etti, diğeri Las Vegas yapacaklarından… Keşmekeş… Ne oldu diye merak edenlerin haberi olsun, birşey olmadığı gibi, olacağı da yok; sakız gibi çiğnemeye devam edecekler ama sakızdan baloncuk yapıp patlatarak… Bu arada Vakıf malları konusu da vardı Maraş projesinde; ölü sessizliğine büründüler ama bir taraf Rumların tapu hakkına saygılı olmaktan söz eder, diğer taraf Türk sermayesini yatırımcı olarak getireceklerinden…

Yarattıkları keşmekeşten halk bunaldı; bir ara verseler, tenefüse çıksalar derken, Mağusa-Karpaz İmar Planı konusu yeniden canlandı, ortakların zıt tutumu hortladı; keşmekeşin dik alasını yarattılar… Resmi gazetede karar yayınlayıp, ardından “Sehven” diyerek iptal ettiler… Bu konu nedeniyle HP hükümeti bozmaktan dem vurur, UBP “Nereye istersen git” havasında… Ve bunlar hükümettedirler, halkın sorunlarını çözmek ile ödevlidirler… Kendi aralarındaki sorunları bile çözemeyenlerden halk kendi sorunlarının çözüleceğine dair umudunu yitirmiş; zaten ha gitti, ha gidecekler… Rivayete göre Türkiye hükümeti zılgıt çekmiş, Cumhurbaşkanlığı seçimine kadar dayansınlar diye…

Keşmekeş yaratarak oluşumu sağlanan şimdiki hükümet, keşmekeşlerini sürdürmeye devam ediyor… Saymakla bitmez, yazmakla tükenmez… Kendi kendilerine verdikleri zarar dert değil de, yurttaş onların keşmekeşi içinde ekonomik ve sosyal olarak boğuluyor. Dur durak bilmeden de keşmekeş üretmeye devam ediyorlar; “Hükümet misiniz, bela mısınız be gavolle?!”..

 

Bu yazı toplam 2755 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar