UBP'den "vekillere kesinti" itirazı
UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün, ülkede döviz artışı öncesinde ‘kriz’ olduğunu savundu
Ayşe GÜLER
UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün, ülkede döviz artışı öncesinde ‘kriz’ olduğunu savundu, “Ülke, bu krizden daha ağırlarını gördü. Gelinen aşama, sadece döviz artışına bağlanamaz. ‘Döviz arttı diye olağanüstü haldeyiz, ondan önce çok iyiydik’ diyemeyiz” dedi.
Özgürgün özetle şöyle konuştu: Krizlerde kaybeden de kazananlar da olur. Hükümetin düşündüğü bazı tedbirler var. Döviz krizi öncesinde yanlış uygulamaları ile hükümet kriz yarattı. Zam üstüne zam yaptı. Ülke, bu krizden daha ağırlarını gördü. Gelinen aşama, sadece döviz artışına bağlanamaz. ‘Döviz arttı diye olağanüstü haldeyiz, ondan önce çok iyiydik’ diyemeyiz. Sağlıktan, tarıma kadar birçok sorun ortadayken hükümet bunları çözemeyecek noktadaydı. Tüp gaz zammı dövizle ilgili değildi. Döviz 15 gündür hareketli. Döviz artışları birçok dönemde oldu. Döviz artışı, hükümetin kurtuluş çaresi gibi görünüyor. Hükümet, ‘Allah imdadıma döviz yetişti’ diyor.
Özgürgün, Hükümet’in 23 maddelik önerilerinin bazı kısımlarıyla ilgili eleştirilerde bulundu.
Vekil tahsisatları, olağan toplantıda gündem oldu:
Denktaş: Vekiller gelecek ay tahsisat almayacak
Amcaoğlu: Bu uygulamayı onaylayan bürokrat varsa, vekillikten istifa edeceğim
Milletvekilleri maaşlarında yapılacak kesinti, Meclis’in olağanüstü toplantısında gündem oldu.
Maliye Bakanı Serdar Denktaş, “Olağanüstü halden geçiyoruz, ilk kesintiye kendimizden başladık. Gelecek ay vekiller tahsisat ödeneği almayacak” şeklinde açıklama yaptı.
Denktaş’ın açıklamalarının ardından UBP Milletvekili Olgun Amcaoğlu, oturduğu yerden söz alarak, hükümeti popülizmle suçladı, bu uygulamanın Anayasa’ya aykırı olduğunu savundu.
Amcaoğlu, “Bunu onaylayan bürokrat varsa, bugün milletvekilliğinden istifa edeceğim” dedi.
Amcaoğlu’nun ardından UBP Milletvekili Dursun Oğuz da Denktaş’ı eleştirdi.
Meclis oturumunda sesler yükseldi.
TARTIŞMA
Denktaş’ın konuşması sırasında, UBP Milletvekilleri Olgun Amcaoğlu ve Dursun Oğuz ile Denktaş arasında milletvekili tahsisatlarının kesilmesi konusunda tartışma çıktı.
UBP milletvekili Olgun Amcaoğlu “Bu uygulamayı onaylayan bürokrat varsa istifa edeceğim" dedi.
Denktaş “dışarıda insanlar kan ağlarken, kalkıp da bunu mu düşüneceğiz? Bunu mu konuşacağız. Anayasaya aykırı olduğunu düşünüyorsanız, Anayasa Mahkemesine gidin” dedi.
ÖZGÜRGÜN
Hüseyin Özgürgün yeniden kürsüye çıkarak, örnekler verdi ve Cumhurbaşkanı’nın örtülü ödeneği, izaz ikram ödeneği gibi ödeneklerin kesilmesi halinde milletvekillerinin tahsisatlarının kesilmesinin kendileri için bir sorun olmayacağını dile getirdi.
Eski dönemlerin eleştirilmesinden vazgeçilmesi gerektiğini söyleyen Özgürgün, “Sorun sadece reel sektörde mi?” diye de sordu.
Özgürgün dövizle ilgili sorunun son 15 günde yaşanan bir durum olduğunu söyledi.
ARIKLI
YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı da, konuşmaları hayretler içerisinde dinlediğini söyledi.
Hükümetin ortaya koyduğu 23 maddeye baktığında bunun için yapılan çalışmaya değer miydi diye düşündüğünü dile getiren Arıklı, önerileri pansuman tedbirler olarak tanımladı.
OĞUZ
UBP Milletvekili Dursun Oğuz, açıklanan maddelerin birçoğunun zaten normal zamanda da alınması gereken önlemler olduğunu söyleyerek, örneğin elektrik konusunda halkın cebini etkileyecek ciddi önlemler alınması gerektiğini belirtti.
Oğuz, esnafın zorda olduğunu, bu durumun yaklaşık bir yıldır devam ettiğini, önlemlerin geciktiğini söyledi.
Elektrik ile ilgili maddeye değinen Oğuz, en azından sıcaklar geçinceye kadar ihtiyaçlı kesimlere yönelik dört aylığına tek tip elektrik uygulamasına geçilmesi önerisinde bulundu.
Dövizle çalışanlara yönelik kur sabitlemesi yapılabileceğini dile getiren Oğuz, önlemlere yönelik “dağ fare doğurdu” nitelemesinde bulundu.
Oğuz, ev kiralarına yönelik de tedbir alınması gerektiğini söyleyerek, kiraların eğitim ücretinden daha fazlaya geldiğini, bu durumun da rahatlatılması gerektiğini belirtti.
TATAR: “ÖNERİLERİ ÖNCE BİZ DUYMAK İSTERDİK”
UBP Milletvekili Ersin Tatar, hükümetin önerilerinin bugün bir gazetede yayımlandığını söyleyerek, “önerileri milletvekili olarak önce biz duymak isterdik” dedi.
Tatar, döviz kurlarının durumunu değerlendirerek, “Türkiye’nin borçları var ama bu yaşananları ekonomik felsefeyle açıklamak mümkün değil” dedi.
Döviz borçlarının yeniden yapılandırılmasının önemli olduğunu söyleyen Tatar, bu uygulamanın masrafsız yapılması gerektiğini belirtti.
Tatar, bankaların da bu ortamda “insaflı olmasını” isteyerek, Merkez Bankası’nın da denetim yaparak vatandaşın hakkını arayabileceğini kaydetti.
KDV düzenlemelerinde “keyfi uygulamalar” yapılmaması gerektiğini söyleyen Tatar, bunun sistemi bozabileceğini, kurun sabitlenmesinin daha yararlı olabileceğini savundu.
Tatar, hükümetin önerilerinin yasa gücünde kararname gerektirdiğini dile getirerek, Başbakanın her zaman hukuktan bahsettiğini ancak bugün yapılmaya çalışanın “hukuksuzluk olduğunu” iddia etti.
Trump ve ekibinin Türkiye'ye olan tutumunu kınayan Tatar, Kıbrıslı Türklerin de mağdur olduğunu, büyük haksızlık yapıldığını Avrupa’nın Türkiye’ye destek vermesi gerektiğini belirtti.
Yapılan çalışmaların Türkiye ile de değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen Tatar, randevu alınarak toplantı yapılması gerektiğini kaydetti.
CANALTAY: “BANKALARIN TEFECİLİK YAPMASI ÖNLENMELİ”
UBP Milletvekili Resmiye Canaltay, turizm sektörünün yerli halk tarafından tercih edilmediğini dolayısıyla yerli istihdamın teşvik edilmesinin işe yaramayacağını savundu.
Bankaların tefecilik yapmasının önlenmesi gerektiğini belirten Canaltay, eğitim ve turizmin iki önemli sektör olduğunu, turizmde Avrupa’da tanıtım yapılması ve öğrencilerin ev kiralarken dövizle değil TL ile bunu yapabilmesinin sağlanması gerektiğini ifade etti.
Canaltay, zor günlerden geçildiğini Türkiye’nin krizden çıkmaması halinde buradaki tedbirlerin de işe yaramayacağını söyledi.
SUCUOĞLU: “(TURİZMDE) TEHLİKE ÇANLARI ÇALIYOR”
UBP Milletvekili Faiz Sucuoğlu, Türkiye’nin hak etmediği şekilde dış kaynaklı suni bir kriz içinde olduğunu söyleyerek, dövizin düşme trendine girdiğini, bunun devam edeceğini umduklarını belirtti.
Sucuoğlu, eski bir siyasiye 200 bin TL tutarında bir araç alındığını söyleyerek, “Tasarruf deniyor, bisiklet deniyor. Söylediklerimizle yaptıklarımız paralel gitmiyor” dedi.
Ülkenin ithalat ağırlıklı olduğunu, bu nedenle denge sağlamanın önemli olduğunu dile getiren Sucuoğlu, bu dengenin sağlanması adına turizm ve eğitimin önemli olduğunu ancak turizmde küçülme yaşandığını, gelen turist sayısının azaldığını ve bunun “büyük bir tehlike olduğunu” savundu.
Sucuoğlu, Avrupa’dan gelen turistlerde azalma olduğu gibi iç turizmde de azalma yaşandığını söyleyerek, istatistiki bilgi verdi.
“Tehlike çanları çalıyor. Uyarıyorum. Türkiye’de reklam yapmanın faydası yoktur” diyen Sucuoğlu, tanıtımın Avrupa’da yapılması gerektiğini belirtti.
Üretici ve hayvancıya yönelik herhangi bir önlem bulunmadığını dile getiren Sucuoğlu, bu sektörlerin “borç batağı” içinde olduğunu savundu.
Denetim olmadığından fiyatların sürekli arttığını söyleyen Sucuoğlu, denetim çağrısı yaparak, döviz düşse de fiyatların düşmeyeceğini belirtti.
Türkiye ile ilişkilerin önemine işaret eden Sucuoğlu, gerginliğe sebep olan adımların tekrar değerlendirilmesini temenni etti. Sucuoğlu, “Acı reçete gerekiyorsa, yapılmalı” dedi.
Eğitimde de kur sabitlemeye gitmek gerektiğini, üniversitelere gelecek öğrenci sayısında azalma olabileceğini dile getiren Sucuoğlu, “Sıkıntı yaşanacağının ayak seslerini şu anda duyuyoruz. Acı reçete ise acı reçete. Bu gençlerin adadan ayrılmasına izin vermemeli tedbir almalıyız” dedi.
(TAK)