‘UBP’siz’ bir hükümete doğru mu?
PARTİ BAŞKANLARINI DİNLEDİK / LİDERLERLE GÖZ GÖZE…
YENİDÜZEN Haber Merkezi olarak parti başkanlarını dinledik.
Son 2 haftadır, Serdar Denktaş, Cemal Özyiğit, Kudret Özersay ve Tufan Erhürman’a sorular sorduk, yanıtlar aldık.
Dobra dobra…
Kimi zaman tansiyon yükseldi, kimi zaman kahkahalara boğulduk.
Bir tek Hüseyin Özgürgün röportaj teklifimizi reddetti.
Keşke kabul etseydi, keşke onu da sorgulayabilseydik, demokrasi adına faydalı olurdu, hiç kuşkusuz…
Bir seri şeklinde devam eden röportajlarımızda liderlerin gözlerinin içine bakan baka, vücut dillerini okuya okuya çok net manzarayı görme şansımız oldu.
Serdar Denktaş, kendine has, rahat tavırları ile beni şaşırtmadı.
Sohbeti hoş adam Denktaş…
Hani, 1 saat daha geçirseniz “Acaba mı” diyerek DP’ye oy vermeyi bile aklınızda geçirebileceğiniz cinsten, samimi...
Bir kere Denktaş yıllar yılı mücadele ettiği UBP’yi çok iyi tanıyor.
Çok fazla didiklemese de Özgürgün’ün para filan işlerine pek girmeyi tercih etmiyor ama “kendisi açıklasın” demekten de kendini alamıyor.
Cancanlı reklam kampanyası ve fazlaca abartılı olduğu herkesçe fark edilen ‘seçim manifestosu’ konusunda kendisi gayet emin…
Özellikle vicdani ret konusunda adım atılabileceğinden dem vursa da daha önce askerlik konusunda meclisteki tavrı biliniyor.
O nedenle vicdani ret konusu DP’de fazlaca sırıtmış açıkçası…
Zaten gizlemiyor bunu Denktaş, parti tabanından buna sıcak bakmayanlar olduğunu açıkça söylüyor.
Anketlerin safsata olduğunu, 3 partili bir meclisin olacağını söylüyor.
***
Cemal Özyiğit, dünya tatlısı bir siyasetçi…
“Acaba nasıl zorlarım” diyen düşünen bir gazeteci için çok zor bir adam.
Nesini zorlayacaksınız, geçmişinde tek leke göremezsiniz.
Okul müdürü olduğu dönemde gazeteci olarak takip ettiğim tam gün eğitim girişiminde ne ise, şimdi de o…
Aynı Cemal hoca!..
Parti lideri karizması yok, ancak konulara tahmin edilensen fazla hakim ve net.
Etrafındaki genç ekip onu bir adım yukarıya çekse de yeni dönemde Mehmet Harmancı’nın başkan olacağı bir TDP’nin çok daha faydalı olacağını düşünüyorum.
Cemal hoca TDP kurultayı ile ilgili erken yorum yapmasa da “Aday mısınız” sorusuna ilk önce “Elbette” diye yanıt veriyor, sonra olası bir seçim başarısızlığı ile bırakabileceğini söylüyor.
Cemal Özyiğit tüm iyi niyeti ve birikimine rağmen, bir ‘başkan’ değil, ‘genel sekreter’ izlenimi veriyor.
***
Kudret Özersay’ı da dinledik dün…
Özersay’ı çok daha gergin ve agresif bekliyordum açıkçası, yanıldım.
Zira anketlerde aşağıya doğru indiği iddia edildiği günlerde fazlaca gergin haller sergilediği TV programlarının aksine rahattı Özersay…
Konulara hakim, bazı konuları yüzeysel geçme eğilimi var, ancak didikleyince görüntü sanılanın aksine mat değil, berraklaşıyor.
Örneğin, Türkiye’nin seçimlere müdahalesi konusunda daha önce yaşananları yok saymıyor.
‘Sağ’ diye yorumlansa da CTP ile çok benzerlik gösteren kamu kurumlarına dair siyasetleri var mesela…
Tıpkı CTP gibi kamu mallarının satılarak özelleştirilmesine karşı çıkıyor, önce reformla ‘yaşayabilir mi’ diyerek mevcut durumlarının devamını, eğer özelleşecekse de ‘kamu-özel ortaklığı’ modeli ile bunun mümkün olabileceğine işaret ediyor.
Bu yaklaşım CTP ile hemen hemen aynı!
Koalisyon modelleri ve tartışmalarına ilişkin bilinenin ve basında sunulanın aksine çok katı bir tutumu yok, “UBP ve DP 7 Ocak’tan sonra hükümette olamayacak” diye konuşuyor, benim anladığım kadarıyla CTP ve TDP ile koalisyona kapıyı kapatmıyor.
***
Ve Tufan Erhürman!
Bilgi bikrimi, konulara hakimiyeti çok net kendini belli ediyor, öne çıkarıyor.
Israrla ‘programına’ ve ‘kadroya’ işaret ediyor, yapılabileceklerin bir ekip işi olduğuna dikkat çekiyor.
Her konuda kapsamlı bir değişim ve dönüşümün şart olduğuna dikkat çekerken siyasi rakibinin Özgürgün olduğunu çok net görüyorsunuz.
“5 sene daha UBP iktidarının verebileceği zararı düşündükçe uykularım kaçıyor” diye konuşuyor.
Tek derdi UBP zihniyetini alaşağı etmek ve sistemin değişeceği günleri yakalamak.
***
Tüm liderleri dinleyince, bir de koalisyon ihtimallerini, olası oy oranlarını hesaba katınca CTP-HP-TDP koalisyonunun en yüksek ihtimaller arasında olduğunu görüyorum.
Pek tabii oy oranına göre CTP-HP de mümkün…
UBP-TDP koalisyonu ihtimalini de hesaba katmadan geçmeyeceğim, ama herkesin dilindeki ‘UBP’siz’ bir model düşüncesini gördükçe CTP-HP-TDP çok daha ağır basıyor.
Elbette böylesi tahminler yürütmek için çok erken ama genel manzara buna işaret ediyor, şimdilik…
Şimdilik diyorum çünkü seçim sandıklar kapanıncaya kadar devam ediyor ve o sandıklar henüz açılmadı, henüz daha yolun başındayız.
Bakalım neler olacak.
