UBP’ye AKP Mühendisliğinin Misyonu…
Hükümet güvenoyu aldıktan iki hafta sonra Hasipoğlu’nun bakanlıktan istifası, Taçoy’un Dış İşleri Bakanlığından Çalışma Bakanlığına aktarılması ve milletvekili olmayan Ertuğruloğlu’nun da Dış İşleri Bakanlığına atanması skandal bir gelişmedir.
Öyle bir gelişme ki, Başbakan Sucuoğlu böyle bir değişiklik olacağı söylentilerini yalanladıktan birkaç saat sonra uygulamaya koydu, UBP Parti Meclisi’nin bakanlık görevlerine sadece seçilmiş milletvekillerinin atanması kararına aykırı olarak da Ertuğruloğlu’nu kabineye dahil etti. Artık belli oldu ki, Sucuoğlu’nun yalan söylemek gibi bir alışkanlığı ve bundan utanmamak, çekinmemek gibi de bir tutumu var. Ve gene belli oldu ki Sucuoğlu için önemli olan makamda olabilmek ve makamda kalabilmektir. AKP de bunu fark etmiş olmalı ki, UBP’yi kendine göre ve kendi vizyonu doğrultusunda düzenlemek için UBP’yi yeniden tasarlayacağı mühendislik çalışmalarına başladı… Bu tasarımda Sucuoğlu’nun yeri zincir-dişli mekanizmanın daha rahat çalışması için zinciri gerili tutmaktan başka işlevi olmayan avara dişli gibi…
AKP’nin şimdilik kullandığı ana eleman T.C. Dış İşleri Bakanı Çavuşoğlu’nun “Tahsin abim” dediği Ertuğruloğlu… Türkiye iç siyasetinde ekonomide yaşanan krizler nedeniyle AKP seçmen desteği kaybediyor; ekonomiye yönelik söylemleri halkta karşılık bulmuyor. Yakında seçim de var; ekonominin kaybettirdiği seçmen desteğini şovenizm kazandırabilir. Dolayısıyla, milliyetçilik öne çıkarılmalı… Uygun konulardan biri Kıbrıs… Bunca zamandır KKTC Cumhurbaşkanı Tatar’ı Türkiye genelinde il il gezdirip, kitlelerle buluşturuyorlar, ona AKP’nin Kıbrıs çözümüne dair yürüttüğü siyasetin ne kadar milliyetçi olduğunu anlattırıyorlar ama Tatar’ın konuşma tarzı kitleleri şoven duygularla galeyana getireceğine kahkahalarla güldürüyor. Bunun da AKP’ye faydası yok… Ama Ertuğruloğlu bu amaç için biçilmiş kaftan; Anadolu halkını da galeyana getirip o bir zamanlar elde silah çıkacağını söylediği dağlara birlikte çıkma coşkusunu bile yaratabilir. Böylece de Türkiye seçmeni milli hedefler uğruna ekonomik sefilliğini sineye çekebilir…
Sadece bu mu?! Hayır! Kıbrıslı Türklerin kimliğini bir türlü değiştiremiyorlar ya, ana akım partisi UBP’yi tasarlayarak önce UBP’nin kimliğini değiştirmek, sonra da kitlelerin kimliğini değiştirme sürecini daha etkili kılmak istiyorlar… AKP’nin kuruluşundan bugüne gelen yirmi yıllık süreçte yaptığının bir modelini uygulamak… Kuruluş aşamasında ne demokratlar, ne Atatürkçü aydınlar ve laiklik ilkesinden ödün vermeyen kadınlı erkekli üyeleri ve hatta milletvekilleri vardı; Kürt ve alevi kökenli kadroları vardı… Onlarla birlikte önce ordu üzerinde hakimiyet kuruldu, ondan sonra da Sünni Müslüman Türk olmayanları ayıklandı… Şimdi de benzeri süreci UBP’yi AKP modelinde tasarlayarak yapma stratejileri var. Henüz ön plana çıkarmadıkları UBP’li unsurlar var, UBP içindeki hacılar-hocalar var; hele bir Sucuoğlu ve Ertuğruloğlu ile işe başlasınlar da yol alınca asıl yoldaşlarını UBP’nin kilit taşı yaparlar… Biatçılığa da gerek kalmaz, nasıl olsa serde müminlik var…
AKP’nin bu mühendislik çalışmalarını sessiz ve derinden yürütebilmesi için UBP içinde rahat ve huzurlu bir ortama gerek var… Onu sağlamak da kolay… Mali-Ekonomik Protokol’de cömert olurlarsa, uygulamasını da çok dert etmeden kaynak aktarmaya devam ederlerse, UBP’de her şey gülbeşeker; atı al Üsküdar’ı geç… Düşünülebilir ki, 2023 seçimlerinde AKP kaybedecek; Ukrayna savaşı ve krizi Erdoğan’a uluslararası ilgiyi artırdı… Seçimler için ekonomi değil de milliyetçiliğe odaklanacak ya AKP, değirmenine su taşıyor bu gelişmeler…
Dolayısıyla, hükümet içindeki son değişimleri müzikli sandalye oyunu olarak görmek ve öylece eleştirip UBP’yi yönetenleri yermek, AKP’nin sessiz ve derinden çalışmasını engelleyebilecek değildir. Bu gelişmeler karşısında UBP üst kadroları eleştirilsin, aynı zamanda da tabanına durumun vahametine dair mesajlar verilsin, onlarla etkili iletişim tarzı ve kanalları kullanılsın. AKP’nin UBP mühendisliği, aslında Kıbrıslı Türkler genelinde bir türlü başaramadığı toplumsal mühendisliğin yeni ve etkili olabilecek bir stratejidir. Buna karşı durmak için demokrat, yurtsever, ilerici ve sol tüm toplumsal unsurların UBP tabanı ile etkileşim ve dayanışma içinde olabilmesi gerekiyor ki, UBP’nin bugünkü avara dişlilerin yerini AKP mümini hacılar-hocalar değil sağ siyasette de olsa ilkeli, dürüst ve yurtsever unsurlar alabilsin…
Sol muhalefetin tamamı, yurtseverler birlikteliği ile kendi tabanını genişletip, zeminini güçlendirir ve UBP tabanına siyasi mesajlara ve dayanışmaya odaklanırlarsa kurtaracakları UBP değil, Kuzey Kıbrıs siyasetinin tamamıdır.