UÇ BEYLİK
Teşkilat döneminde Kıbrıslı Türkleri BEY idare ediyordu. Bayraktarlık... Elçilik... Yönetim...
BEY... Bir tür Beylik Yönetimi... Beyler karar veriyordu her şeye... İstediğini tertiplemek de dahil...
* * *
Kıbrıslı Türkleri idare edebilmek için Ankara'da hep bir 'merkez' vardı. 'Kıbrıs Masası' da vardı... Sonraları Kıbrıs'tan Sorumlu Bakanlık bile kuruldu. Ama bunlar görünen, legal kurumlardı. Bir de görmediğimiz, bilmediğimiz mekanizmalar vardı. Özel Harp Dairesi'ne bağlı... Derin... Gizli... Saklı... Esas 'iş'i onlar yapardı. Türkiye'de Ecevit Başbakan'dı ama o bile bilmiyordu.
* * *
Şimdi Türkiye başka bir modda. Adeta Osmanlı Dönemi'ne rücu edildi. Teşkliat-ı Mahsusa dahil her şey Padişah'a bağlı. Henüz resmen ilan edilmedi ama yakında Hilafet isteyenler sesini çıkarmaya başlar. Mehter Marşı boşuna mı çalınıp duruyor sanıyorsunuz? Okullarda duyduk ilk 'Aslın baban, ceddin deden' nidalarını… Sonra yol açılışında sahne aldı Mehteran Bölüğü... Ve diplomaside!..
- Alo, münhasır alanı ihlal ettiniz...
- Aslın baban, ceddin deden...
* * *
Anadolu Ajansı'nın Barbaros Hayreddin Paşa gemisinden servis ettiği video görüntülerinin rastgele olduğunu düşünen var mı? Herhalde yok. Türkiye'nin bu bölgedeki politikalarına karar verenler böyle bir 'zeka ürünü' diplomasi uygulamaya karar vermişler. Gemi personelini talimatlandırmışlar. "Münhasır bölgeyi ihlal edin, telsiz çalınca cep telefonunu açıp kayda girin, diğer bir cep telefonuna önceden indirdiğiniz Mehter Marşı'nı açın, karşı tarafa dinletin, sonra da çektiğiniz görüntüyü merkeze iletin."
Onlar da Anadolu Ajansı'na...
* * *
Kıbrıs İstirdat Planı belli ki hala bazı kafalarda 1950'lerden bu yana değişmemiş. Peki ama biz nasıl bir oyunun içindeyiz? Mesela Cumhurbaşkanı Akıncı'nın bu oyundaki rolü nedir? Bu yazılıp oynanan oyunda senarist midir? Yönetmen midir? Başrol oyuncusu mudur? Figüran mıdır? Yoksa bizim gibi seyirci midir? Bizim seçtiğimiz lider, Barbaros'tan yayılan Mehter Marşı'ndan haberdar mıydı? Haberi varsaydı görüşü sorulmuş muydu? Sorulduysa ne demişti? Sorulmadıysa ve onaylamıyorsa ne yaptı? Ne yapacak? 'Uç beyliğe' razı mı oldu yoksa? Bilmek hakkımız!..