UCN: Uluslararası toplum Kıbrıs’ın kuzeyinde olanlara seyirci kalmamalı
UniteCyprusNow grubu, AB, Kıbrıs Cumhuriyeti ve uluslararası topluma, AB vatandaşı olan Kıbrıslı Türkleri görmezden gelmemeleri ve AB toprağı olan Kıbrıs’ın kuzeyinde olanlara seyirci kalmamaları çağrısında bulundu.
UniteCyprusNow, Türkiye Cumhuriyeti ile KKTC arasında imzalanan “Ekonomik ve Mali İşbirliği Protokolü” ile ilgili yazılı bir açıklama yayınladı.
Açıklamada, protokolün “yeni ve eşi görülmemiş hükümler” içerdiği belirtilerek, “Bu hükümler, temel hak ve özgürlükleri kısıtlamakta ve Türkiye’nin Kıbrıslı Türkler üzerindeki etkisini artırarak Kıbrıs’ın kuzeyini tüm yönleriyle daha da Türkiye’nin içine çekmektedir” ifadeleri kullanıldı.
Protokolüm, 2022 yılı için Kıbrıs Türk toplumuna 4.25 milyar TL borç ve hibe öngördüğü anımsatılan açıklamada, söz konusu miktarın, bu yılki toplam gelirlerin üçte birini teşkil ettiği vurgulandı.
“Borç ve hibe karşılığında kısıtlayıcı adımlar atılması bekleniyor”
Borç ve hibenin karşılığında Kıbrıs Türk idaresinin, sivil toplumun ifade özgürlüğünü kısıtlamak ve sendikaların faaliyetlerini sınırlandırmak gibi temel hak ve özgürlükleri kısıtlayan adımlar atması beklendiği belirtilen açıklama şöyle devam etti:
“Protokolde Türk vatandaşlarının vatandaşlık almalarını kolaylaştıran, mülkiyet edinme ve yatırım yapmalarının önündeki engelleri kaldıran; din işlerinin yetkilerini artıran; daha çok dini yapıt inşa edilmesini öngören; ve Maraş’ın açılması için adım atılmasını şart koşan maddeler bulunmaktadır. Altyapı ihalelerinin çoğu Türkiye hükümeti tarafından Ankara’da açılacak ve Kıbrıslı Türkleri daha da yetkisiz kılacaktır.”
“Protokole karşı çıkanlara en içten dayanışma duygularımızı iletiriz”
Bu hükümlerin, Kıbrıslı Türklerin iradesine, kimliğine, kültürüne, hayat tarzına ve mirasına doğrudan bir tehdit teşkil ettiği kaydedilen açıklamada, “Protokol iki hafta önce açıklandığından beridir bu kabul edilemez hükümlere karşı çıkmış olan Kıbrıslı Türk siyasi partiler, sivil toplum örgütleri, medya ve kişilere en içten dayanışma duygularımızı iletiriz” denildi.
“Uluslararası toplum Kıbrıs’ın kuzeyinde olanlara seyirci kalmamalı”
Açıklama şöyle devam etti:
“Bu sadece Kıbrıslı Türkler’in sorunu değildir. Temel hak ve özgürlükler karşısındaki bu büyük tehdidin eninde sonunda Kıbrıslı Rumları ve Avrupa Birliği’ni etkilemeyeceğini düşünmek büyük bir yanılgıdır. AB, Kıbrıs Cumhuriyeti ve uluslararası topluma, AB vatandaşı olan Kıbrıslı Türkleri görmezden gelmemeleri ve AB toprağı olan Kıbrıs’ın kuzeyinde olanlara seyirci kalmamaları çağrısı yaparız.”
Öneriler…
“Kıbrıslı Türklerin içinden geçmekte olduğu bu derin sosyal, kültürel ve ekonomik krizde onlara destek verilmesi gerekmektedir” denilen açıklamada, bunu yapmanın birçok yolu olduğu ifade edilerek şu öneriler sunuldu:
“Yeşil Hat tüzüğünü doğru şekilde çalıştırmak ve birleşik bir Kıbrıs için de hayati olan, dayanıklı bir ekonomi ve dayanıklı bir toplum yaratmak için diğer somut önlemleri almak; hak ve özgürlükler için yüksek sesle ve elle tutulur destek vermek bunlardan bazılarıdır.”
“Kıbrıslı Türkleri yalnız bırakmak, üzücü bir geleceği kabul etmektir”
Açıklamada son olarak “Kıbrıslı Türkleri bu mücadelede yalnız bırakmak, hepimiz için üzücü bir geleceği kabul etmek anlamına gelecektir” ifadeleri kullanıldı.