‘Ücretsiz plaj hakkı’ Girne’nin sancısı
Plaj işletmecileri, Girne Kaza Mahkemesi’nde vatandaşın denizlerde aldığı bazı hizmetlere karşı ödeyeceği rakamın (0.003 TL) belirlenmesi kararını YENİDÜZEN’e değerlendirdi
Plaj işletmecileri, Girne Kaza Mahkemesi’nde vatandaşın denizlerde aldığı bazı hizmetlere karşı ödeyeceği rakamın (0.003 TL) belirlenmesi kararını YENİDÜZEN’e değerlendirdi: “Sıkıntılar doğacak – Ücretler için yasalar güncellenmeli.”
Girne Kaza Mahkemesi’nde vatandaşın plajlarda aldığı bazı hizmetlere karşı ödeyeceği rakamın belirlenmesi kararını değerlendiren Plaj işletmecileri, alınan ücretin temizlik, güvenlik gibi giderlerde kullanıldığını, aksi takdirde sıkıntılar doğacağını belirtirken, ilgili karardaki davacı Avukat Ahmet Said Sayın ise yasaların güncellenmesi gerektiğini belirtti.
Escape Beach Club davasındaki davacı taraflardan Avukat Ahmet Said Sayın: “Amacımız kamusal alanların kullanımını korumak, gaspı engellemektir”
Plaj işletmecileri: “Tüm işletmeler de ya devletin, ya belediyelerin ya da vakıfların kirasındadır, o zaman onlar da bizden kira almasınlar. Kapıda bilet kesiyoruz, üzerinde onların mührü var”
Fehime ALASYA
Yüksek Mahkeme Başkanı ve Hükümet, halkın plajlardan ücretsiz yararlanması yönünde kararlılık gösterirken, sancılar bitmiyor.
Plajlar konusu özellikle Girne’de tam bir kaosa dönüştü. Plajlara halkın ulaşımı için ayrı girişlerin olmaması, Girne Mahkemesi’nin son kararıyla “şezlong, park” gibi hizmet bedelinin de 0.003 TL şeklinde açıklanması bilinmezleri daha da artırdı.
Plaj işletmecileri alınan ücretin temizlik, güvenlik gibi giderlerde kullanıldığını, aksi takdirde sıkıntılar doğacağını belirtti. İlgili karardaki davacı Avukat Ahmet Said Sayın ise yasaların güncellenmesi gerektiğine dikkat çekti.
Girne Kaza Mahkemesi’nin özelde Ecsace Beach Club’a karşı verdiği kararın ‘özel mülk hariç’ tüm plajlarda geçerli olduğuna değinen davacı taraf Avukat Ahmet Said Sayın, aradan 25 yıl geçmesine rağmen yasada hiçbir değişiklik ve düzenleme yapılmadığına dikkat çekti.
Esas amaçlarının ‘kamusal alanların kullanımını korumak’ olduğuna dikkat çeken Saygın, plajlardaki güvenlik ve temizliği sağlamanın da belediye ve polisin görevi olduğunu belirtti.
“Biletlerde kimin mührü var?”
Plaj işletmecileri ise girişteki ücretlerin plajlarda verilen ‘hizmet’ karşılığı alındığını savunarak, aksi halde plajlardaki huzurun ve hijyenin bozulabileceğine dikkat çekti.
Plajda hizmet veren işletmeler, kamu malı, devlet veya vakıfların kiracısı olduğunu anımsatarak, “tüm işletmeler de ya devletin, ya belediyelerin ya da vakıfların kirasındadır, o zaman onlar da bizden kira almasınlar. Kapıda bilet kesiyoruz, üzerinde onların mührü var” diyerek yasalarda düzenleme yapılması gerektiğine dikkat çekti.
İşletmeler tüm bunlara rağmen, yasalar nezdinde denizden faydalanmak isteyen vatandaşların, tesis hizmetlerinden yararlanmaksızın içeri alındığını belirtti.
Acapulco Otel Direktörü Ünal Çağıner “Halkımızın saygı ve sevgisi bize yetiyor”
Ülkenin en köklü turizm işletmecilerinden biri olan ve yıllardır bu sektörde hizmet veren Acapulco Otel Direktörü Ünal Çağıner, kendilerine intikal etmiş herhangi bir mahkeme kararı bulunmadığını belirterek, “Halkımızın bize gösterdiği sevgi, saygı ve onların anlayışı bizi çok mutlu ediyor. Halkımızın bizimle hiçbir sorunu yok. Onların saygı ve sevgisi bize yetiyor” dedi. Söylenebilecek birçok şey olduğunu işaret eden Çağıner, konuyla ilgili yorum yapmak istemedi.
PLAJ İŞLETMECİLERİ NE DÜŞÜNÜYOR?
Çetin Sezgin (Escape):
“Yasaların bir an önce güncellenmesi lazım…”
“Bu ücretler giriş ücreti değil, verilen hizmet karşılığı olan bedeldir. Şezlong, şemsiye, duş, tuvalet, internet, ferdi kaza sigortası, güvenlik, canlı müzik, cankurtaran, bir adet soft içecek, temizlik gibi hizmetler veriyoruz. Bunların karşılığı olarak ise 30 TL alıyoruz. Tüm bu hizmetlerden yararlanmak istemeyenler ise sadece denizimizden faydalanabiliyor. Buna zaten 3 yıldır müsaade ediyoruz.
Henüz mahkeme bize tebliğ edilmedi, bu karara itiraz davası açıyoruz. Bizler daha kaliteli hizmet ve daha rahat bir ortam için çabalıyoruz. Mahkemenin sözünü ettiği para birimi nedir diye de sormak istiyoruz… 1993 yılından kalma yasalar ve rakamlarla mı konuşuyoruz? Bunu anlamak mümkün değil… Bu yasaların bir an önce güncellenmesi lazım…”
Niyazi Aydeniz (Deniz Kızı):
“Koyduğumuz ücret ile her önüne gelen plajlarımıza giremiyor”
“Konuşulan miktarlar veya yasalar 20-30 yıl önceki rakamlardır. O zamanın şartları ve ortamımız ile bu zamanın şatları ve ortamı aynı mı? Adanın tüm yanı deniz, bu sektör lüks bir sektördür. Vatandaş, temiz tertipli, birçok hizmet alabileceği bir sahil isterse parasını ödeyip girecek, çünkü biz bu giderler için ücret alıyoruz. Eskiden bir şezlong 20 TL idi, şimdi 200 TL, bir şemsiye 500 TL idi şimdi bin 500 TL… İşletmelerin de giderleri artıyor. Kaliteli hizmet için bizler de zamanla bunu yansıtıyoruz. Bizim burada tesisimiz var, müşterilerimizi veya turistlerimizi korumak zorundayız. Koyduğumuz ücret ile her önüne gelen plajlarımıza giremiyor. Mahkeme kararını da yapılanları da çok yanlış buluyorum. Ülkede çok daha önemli sorunlarımız var, onlara eğilsinler… Kaldı ki tüm işletmeler de ya devletin, ya belediyelerin ya da vakıfların kirasındadır, o zaman onlar da bizden kira almasınlar. Kapıda bilet kesiyoruz üzerinde onların mührü var, o zaman onlar da kaldırılsın…”
Caner Oshan (Golden Bay Plaj):
“Sadece denize girenler oluyor, onları engellemiyoruz”
“Bu kararın çok sıkıntılı olduğunu düşünüyorum. Girişlerde aşırı ücret talep edilmesini de doğru bulmuyorum, ücretsiz plaja alınmasını da… Burada temizlikten, güvenliğe, cankurtarana dek birçok hizmet veriyoruz. Hiçbir ücret almadan bu ücretleri veremeyiz. Plaja girişimiz tüm bu hizmetlerimizin bedeli 10 TL’dir… Bu tarz, bizim gibi işletmeler plajlardan çıkarılırsa inanın plajları pislik götürecek. Artık adamız eskisi gibi değil, nüfus fazla, askerden tutun da öğrenciye, ülkeye çalışmak için gelen birçok yabancı uyruklu kişiler var; bunlar arasında huzur bozan, toplumun keyfini kaçıran kişiler çıkıyor. Bunları engellemek için güvenlik hizmetlerimiz, görevlerimiz var, bu ücretler ile istenmeyen olayların önüne geçiyoruz. Tüm bunlara rağmen yasalar gereği hiçbir ücret ödemeden, hiçbir hizmetimizden faydalanmadan gelip denize girenler oluyor, onları engellemiyoruz.”
Escape Beach Club davasındaki davacı taraf Avukat Ahmet Said Sayın:
“Halkın plajlarında işletmecilik olmaz”
Plajların kullanımı ve verilen hizmetlerden faydalanılması konusunda YENİDÜZEN’e açıklama yapan Avukat Ahmet Said Sayın, “Bu karar Özgü Bey, ben ve taraf olan Escape’i bağlıyor ama aslında yasanın tespitidir. Plajları koruma yasası altında her bir şezlong, şemsiye duş gibi hizmetleri kapsıyor. Bunlar da geçmiş yıllarda 3 TL olarak belirlenmişti. Aradan 25 yıl geçti, yasanın şu andaki mahkeme tespiti, günümüze uyarlanan tespiti budur. Ben şu an Escape’e gidip şezlong alacaksam onlara 0.003 TL (1 TL’nin binde üçünü) ödeyeceğim. Özel mülk olan, koçan sahibi olan Diana, LA Otel gibi yerlerin dışında olan yerlerdir. Özel mülk vatandaşı almamakta haklı olabilir ama bunun dışında Escape, Cratos Denizkızı gibi yerler Bakanlar Kurulu kararı ile halk plajı ilan edilmiş yerlerdir. Halk plajlarında işletmecilik yapıp vatandaşı buralara almamak yasaya aykırıdır. Bir vatandaş şezlong, şemsiye, hizmet talep etmiyorsa hiçbir ücret ödemeden plajına girebilir. İnsanlar gidip havlusunu serecek, yatıp güneşlenecek, denizine girip çıkıp kaçacak. Anayasadaki 38. Madde bu hakkı koruyor. Özel mülk dışındaki plajlarda alınan ücretler yasa dışıdır ve hiçbir işletmecinin vatandaşı beğenmediği ya da yaplnız gördüğü için içeriye almama gibi bir de lüksü yoktur. 2693 sayılı yasada tüm bunlar geçerlidir. Tüm plajlarda vatandaş alacağı duş, kabin, şemsiye, şezlong hizmetlerine 0.003 TL (1 TL’nin binde üçünü) ödeyecek.”
“Bu rakam komik bir rakama dönüştü”
“Aradan geçen onca yıla rağmen her şey değişti, ama yasada hiçbir şey değişmedi. Ne yasa değişti, ne de Bakanlar Kurulu emirname değiştirdi, bu rakam da komik bir rakama dönüştü. Meclis otursun yeniden yasa yapsın, halktan yana bir yasa yapsın, otursun ve makul ücretler belirlesin. Bir şahıs şezlong alacaksa, işletme o hizmeti sunsun ama neden 5 TL değil de 20 TL? Bunlar kontrol altına alınmalı. Bizim esas amacımız kamusal alanların kullanımını korumak, özel işletmelerin gaspını engellemektir. Halk plajı olan yerlerde halkın elinden denizler alınıyor. Özelde denizlere sahip çıkmaya çalışıyor gibi görünüyoruz ama eğer kamu mallarımıza sahip çıkmazsak dağımızı da ovamızı da verecekler, hepsini özelleştirecekler. Yasal olarak hakkımızı arıyoruz ve her seferinde de halkın haklı olduğu ortaya çıkıyor.”
“Mahkeme tespitte bulundu, rakam belirlemedi”
“Mahkeme ücret belirlemedi, yasada ücret neyse onu tespit etti. 9976 sayılı mahkemeler yasasında mahkemelerin tespit edici karar alama yetkisi vardır. Bizim davamızda da olan budur, mahkeme tespitte bulundu, rakam belirlemedi. Mahkemelerin bu konuda yetkileri vardır. Yasadaki ücret her neyse, mahkeme onu tespitte bulundu.”
“En başta polis, akabinde de belediye…”
“İşletmeciler, yasa dışı aldıkları ücretleri korumak için güvenlik ve temizlik gibi kalkanlar uyduruyor. Kaldı ki Belediyeler Yasası, belediyeleri, sahillerin güvenliğini denetlemekle yetkili kılmıştır. Rahatsızlıkların giderilmesiyle ilgili belediyelerin de sorumluluğu var. En başta polis, akabinde de belediye plajlardaki her türlü rahatsızlığı gidermekle yükümlüdür. Belediyeler bu işi önemseyip zabıta ile deniz mevsiminde olan rahatsızlıkları giderecek, toplumun huzurunu sağlayacak. İşletmeler, yasa dışı eylemlerini meşru kılmak için bu gerekçelerin ardında gizlenmekten vazgeçmelidir.”