1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. “Ucuz kit kullanırsak halk sağlığı riske girer”
“Ucuz kit kullanırsak halk sağlığı riske girer”

“Ucuz kit kullanırsak halk sağlığı riske girer”

Özel Laboratuvarlar, yeni kararlarla birlikte devletin ‘kit’ desteğini keseceğini, bunun kendilerini maddi anlamda zorlayacağını savundu.

A+A-

Derya ULUBATLI

Bakanlar Kurulu önce 1 Eylül’den itibaren PCR ve Antijen testlerinin ücretli olacağını duyurdu, sonrasında bu kararı geri aldı. Hükümet PCR test ücretleri için üst limiti 100 TL, Antijenler için ise 40 TL olarak açıkladı. Karardan sonra, ücretsiz test sürecinde özel laboratuvarlardan yapılan hizmet alımının ve bu kurumlara yapılan ücretsiz kit desteğinin de durdurulacağı bildirildi. Bu durum laboratuvarlar camiasında yeni bir tartışmaya neden oldu.

Devlet tarafından test ücretlerine koyulan üst limitin laboratuvar giderlerini karşılamayacağını savunan laborantlar duruma isyan etti, kit desteğinin devamını talep etti. Kaliteli kitlerin tanesini 7 euro civarı bir paraya temin edebildiklerini aktaran laboratuvar temsilcileri, ek giderler ve personel maaşları da göz önüne alındığında bu yükün altından kalkamayacaklarını ifade etti. Ucuz test tercih etmenin yanlış sonuçlara davetiye çıkarmak olduğunu iddia eden yetkililer, halk sağlığını riske atmak istemediklerini söyledi, hükümeti kararı yeniden gözden geçirmeye davet etti. Laboratuvarcılar, “devlet kaliteli kit sağlamaya devam etsin, biz de kaliteli hizmet vermeye devam edelim” dedi.


Özel Laboratuvarlar İnisiyatifi Başkanı Salih Ruso:

“Ucuz kit ile test yapmak hiç yapmamakla eş”

Ucuz kit kullanmakla hiç test yapmamak arasında bir fark olmadığını savunan Özel Laboratuvarlar İnisiyatifi Başkanı Salih Ruso kaliteli kit kullanmanın önemine vurgu yaptı.  Devlet kit desteğini çekerse laboratuvarların maddi olarak zora gireceğini ifade eden Ruso şunları söyledi: “Resmi doğruluğu olmayan, denenmemiş kitleri kullanmak istemiyoruz. Kaliteli bir kitle PCR yapmak istersek minimum 60-70 TL kit maliyetini gözden çıkarmamız gerekiyor. Bunun dışında Abott ve Roche firmalarının Dünya Sağlık Örgütü’nün onay verdiği Antijen kitleri de mevcuttur ancak bunların bizim aldığımız tekliflerde fiyatı 7 eurodur. Devletin koyduğu minimum test ücretleriyle özel laboratuarların bunları karşılaması imkânsızdır ancak kalitesiz kitlere de yönelmemek adına hiç değilse bunların denginde, dünyanın kabul ettiği, denenmiş testleri yapmak istiyoruz. Bu yüzden Sağlık Bakanlığı’nın bize test desteği vermeye devam etmesi gerekiyor”.

Ucuz kitlerin yanlış sonuçlar çıkaracağını ve bunun halk sağlığı açısından ciddi bir kaosa neden olabileceğini savunan Ruso, “bu testleri yapmaktansa herkese negatif sonuç verelim daha iyi” dedi. Devletin gümrük ve diğer geliş masrafları düşürüldüğünde kitleri kendilerine göre daha ucuza mal edebileceğini ifade eden Ruso, desteğin devam etmesinin önemine vurgu yaptı.

 

“Sadece tatil amaçlı gelen kişilerden ücret alınsın dedik, olumlu cevap alamadık”

Testlerin ücretli olmasıyla ilgili kararın da çok hızlı ve iyi planlama yapılmadan verildiğini iddia eden Ruso, hükümetin maddi olarak sıkıntıda olduğu için testleri ücretli yaptığını ancak bunun başka yollarla da yapılabileceğini söyledi. Hükümet yetkililerine ücretli test uygulamasıyla ilgili farklı öneriler sunduklarını ancak olumlu yanıt alamadıklarını dile getiren Ruso şöyle devam etti: “Biz hükümete farklı öneriler de sunmuştuk. Mesela ülke içerisindeki kişilere ücretsiz test yapılsın ancak yurtdışından tatil amaçlı gelecek olanlara ücretli yapalım demiştik. Bu zaten yurtdışında da bu şekilde uygulanıyor. Türkiye ülkedeki turistlerden bu testler için iki katı para alıyor. Bu şekilde bir çözüm bulunabilirdi ancak Turizm Bakanı buna karşı çıktı, böyle bir şey yapılırsa turistlerin artık ülkeye gelmek istemeyeceğini ve bunun turizmi olumsuz etkileyeceğini söyledi”. 

 

“Devlet kaliteli kit desteğine devam etsin”

Pandemi döneminde laboratuvarlar olarak ellerini taşın altına soktuklarını ve çok ‘komik’ rakamlara hükümete hizmet verdiklerini ifade eden Ruso, bu rakamlara rağmen pandemiyi birlikte atlatmak adına devlete yardım ettiklerini belirtti. Özel laboratuvarlar olmasa hükümetin bu süreci atlatmakta zorlanacağını savunan Ruso, hizmet alımı yoluyla yapılan işbirliğinin devam etmesi talebinde olduklarını söyledi. Ruso sözlerini şöyle sürdürdü: “Devlet bize kaliteli kit sağlamaya devam etsin biz de onlara hizmet satmaya devam edelim. Biz laboratuvarcılar olarak elimizden geldiğince bu zor dönemde topluma destek olmaya çalışıyoruz. Şu an ülkenin birçok yerine hizmet sağlıyoruz. Çalışan sayımızı artırdık, ek malzeme giderlerimizi artırdık. Hükümet de bu durumu görerek işbirliğini sürdürmeye açık olmalıdır”.

 

Özel Laboratuvarlar İnisiyatifi Komite Üyesi Salih Tavukçu:

“Masrafımız çok, devlet desteği devam etmeli”

1 Eylül’den itibaren devletin kendilerine kit vermeyi durduracağını söyleyen Özel Laboratuvarlar İnisiyatifi komite üyesi Salih Tavukçu, bu durumun laboratuvarları maddi anlamda zorlayacağına dikkat çekti. Testlerin ücretsiz olduğu süreçte devletin kitleri vererek kendilerinden hizmet alımı yaptığını söyleyen Tavukçu, şimdi kitleri kendilerinin alması gerektiğini ve bu durumun test kalitesinde düşüşe neden olacağını belirtti. Tavukçu şunları söyledi: “Kaliteli bir PCR kiti 6 buçuk, kaliteli bir Antijen kiti ise 5 buçuk euro. Eğer biz kaliteli kitlerden alacaksak diğer masrafları da katınca bunun bize hiçbir maddi getirisi olmayacak demektir. Devlet bize kitleri sağlarken bir şekilde idare ediyorduk. Yine az bir ücretti ancak hiç değilse gelen kitler kaliteliydi. Şimdi alınacak kitlerdeki standart çok düşecek çünkü kaliteli kitler alındığında bizim elimizde para kalmayacak. Neredeyse zararına iş yapıyor olacağız”.

Daha önce devletin kendilerinden satın aldığı hizmetin bile oldukça düşük bir ücretle yapıldığını ifade eden Tavukçu, şu an konan minimum PCR ve Antijen ücretlerinin kesinlikle giderleri karşılamayacağını savundu. Test sonucu alınırken kitten bağımsız başka masraflar da yapıldığını belirten Tavukçu, devletten kit yardımı gelmezse daha düşük kaliteli kitlere yönelmek zorunda kalacaklarını ve bunun test sonuçlarında hatalara yol açabileceğini aktardı. Tavukçu şöyle devam etti: “Bir testin sonucunu almak için harcadığımız tek para kit parası değil. Eldiven, maske, koruyucu malzemeler, temizlik giderleri vb malzemeler için test başı 80-90 TL gibi bir para harcamamız gerekecek. Bu da bizi zora sokacak. Daha uygun kitlere yönelmek de halk sağlığı açısından doğru değil. Bu yüzden devlet kit desteğine devam etmelidir. Bunca zamandır devlet kitleri verdiği için iyi bir standart tutturuldu ve bu ancak bundan sonrası için laboratuvarcıların testlerin kalitesi ve çıkacak sonucun netliğiyle ilgili ciddi şüpheleri olacaktır”.

Bunca zaman hükümetin yaptığı hizmet alımının da henüz ödenmediğini ifade eden Tavukçu, zaten oldukça düşük bir ücrete devlete destek verdiklerini ancak henüz bunun bile karşılığını alamadıklarını söyledi. Tavukçu, “ödeneceğini söylediler ancak halen bekliyoruz” dedi.

 

Tıp Laboratuvar Uzmanları Derneği Başkanı Tuncay Güçlü:

“Kit alımları bize kalırsa test kalitesi düşecek”

Devlet tarafından testlere koyulan üst limit ücretin laboratuvar masraflarını karşılamayacağını savunan Tıp Laboratuvar Uzmanları Derneği Başkanı Tuncay Güçlü bu durumda alınacak kitlerin kalitesinde düşüş yaşanabileceğini söyledi. Güçlü sözlerine şöyle devam etti: “Ben kendi seçtiğim kitlerin kalitesine güveniyorum çünkü sonuçların iyi çıkmasını önemsiyorum ancak şimdi devlet alımları da bize bıraktı. Antijen kitleri için 40 TL gibi bir üst limit konunca ister istemez bu ücretin altında kalan kitleri almak zorunda kalacağız”.

Kıbrıs’ın kuzeyindeki durumdan dolayı gelen mallar üzerinde yüksek gümrük ücretleri de bulunduğunu ifade eden Güçlü, devletin toplu alım yaptığını, her şekilde kendilerinden daha düşük bir ücrete alım yapabileceklerini kaydetti.

Pandemiden dolayı eldiven, önlük fiyatları gibi farklı giderlerin de zamlandığını anlatan Güçlü, tüm bunların maddi sıkıntıyı artırdığını savundu.

 

“Kit kalmadığı için gelenlere test yapamıyoruz, insanlar bizi suçluyor”

Devletin verdiği kitler bittiği için gelen kişilere test yapamadıklarını aktaran Güçlü şunları söyledi: “İnsanlar test yapamadığımız için bizi suçluyor. Testleri paralı yapmak için bilerek onları beklettiğimizi ve kit yok dediğimizi düşünüyorlar. Şimdiden sıkıntı yaşamaya başladık. Testler ücretli olduğunda daha da yaşayacağız. Özel laboratuvarlar olarak bizim talebimiz devletin herkes için ortak bir kit seçerek bize vermesidir. Biz de hizmet alımı olarak devlete destek vermeye devam edelim. Böylece en azından tüm laboratuvarlarda tek bir kalite olur”.

 

Erduran Laboratuvarı Direktörü Metin Erduran:

“Kitleri biz alacaksak giderlerimizi karşılayamayız”

Özellikle bir yıldır laboratuvar olarak bu işin içerisinde olduklarını belirten Erduran Laboratuvarı Direktörü Metin Erduran, kaliteli hizmeti ön planda tutmaya çalıştıklarını ve bunun için ciddi bir yatırım yaptıklarını dile getirdi. AB standartlarında yeni bir laboratuvar kurduklarını söyleyen Erduran, 16 personelle çalıştıklarını ve devletin koyduğu 100 TL’lik bir limitle yapılacak testlerin laboratuvarların maddi giderleri karşılayamayacağını anlattı. Erduran şöyle devam etti: “Kiti ve malzemeyi biz alacaksak bu bizi maddi olarak sıkıntıya sokacak, çok ucuz kalitesiz kit almaya zorlayacaktır. Kalitesiz kit kullanımı da yanlış sonuçlar doğurabilir ve halk sağlığını riske atar. Eğer ben laboratuvar olarak halkıma sağlıklı bir netice veremeyeceksem, bu hizmeti durdurmayı tercih ederim. Konan alt limitle 16 personelimi ödemem, malzemelerimi ve laboratuvarımı geliştirmek için yaptığım yatırımı karşılamam mümkün değil. Devlet kit desteği vermezse bir müddet sonra hiçbir laboratuvar bu işi zararına yapmaya devam etmek istemeyecek. Devletin bu kararı bir kez daha gözden geçirmesini talep ediyoruz”.

 

Bu haber toplam 2234 defa okunmuştur