Kıbrıs sorunu ‘büyük iş’, en sonunda ‘el birliği’yle tıkadılar yine!..
O nedenle ‘küçük işler’e dönelim biz de.
***
Yaşamın içine dokunmak!..
Aslında ‘küçücük’ sorunlara, “büyük” farklar yaratacak çözümler üretmek...
Biz, bunu da yapamıyoruz işte...
***
Ne Türkiye’nin karışmacılığı ne dünyadan soyut yalnızlığımız, ne de Kıbrıs sorunu falan değil bunun sebebi...
Bunun sebebi, beceriksizlik!..
***
Mesela araç kayıt dairesi...
Araba ‘ruhsatları’nın çıkarıldığı birim...
Buraları ‘devlete para ödenen’ yerler...
Başka bir amacı yok bu işlemlerin.
Yani o ‘yuvarlak’ ruhsat trafik yol güvenliğini, sağlığınızı falan korumuyor, kollamıyor, hiç de ilgilendirmiyor.
Tek bir amaç var, senede bir, Maliye’ye para vermek.
O paralar da size ‘yol’ falan olarak dönmüyor ya, neyse...
***
İnsanlar alt alta üst üste...
Mesai saatleri sınırlı...
Öylesine ‘aptalca’ bir mesai düzeni var ki, insanlar arada ‘arkaya’ yemeğe geçiyor, ‘iş’ içinde !..
Sendikalar da öyle istiyor...
Hükümetler de...
Ve bir hengamedir gidiyor.
***
15 seneden fazladır Digiturk abonesiyim....
Digiturk merkezine 15 dakika gitmişliğim yok.
Her ay ‘otomatik’ ödemeyle hesabımdan çekiliyor param...
Her sene değil, her ay!..
Telefon öyle...
Elektrik öyle...
İyi de bunu niye ‘ruhsat’ için de yapamıyor devlet!..
Dedim ya, beceriksizlik...
***
Sosyal sigorta kartları da aynı dert...
İlla ki belli aylarda gidip, mühür bastıracaksınız.
Yaşlı yaşlı insanlar yollara düşüyor, kartını mühürletmek için!..
Bilgisayar çağında...
Yedi, sekiz yaşında çocukların ellerinde ipad’ler işlem yaptığı bir dönemde...
İşte böylesi bir zamanda, atacağınız her adımda, üç beş devlet kurumunu gezmeniz, pul yapıştırmanız, mühür bastırmanız, kart almanız, sıraya girmeniz şart!..
İlla ki yurttaşa da çalışana da eziyet!
Niye?
“Böyle gelmiş” diye..