“Avrupa Aşı Sertifikası” sorunu halen çözülmedi.
Kıbrıs Cumhuriyeti güya "geçici" bir formül üretti ama doğrusu kimseyi tatmin etmedi.
31 Ağustos'a kadar!
Öğrencilerin çoğu eylülde yurt dışına gidiyor.
"Türkçe" çeviri yapmak zahmetine dahi girmemişler.
Evet, İngilizce belki evrensel bir dil ancak Türkçe bu ülkenin üç ana lisanından biri...
"Safe Pass" değil!
"Geçici" bir dijital platform yaratmışlar ancak çok az insan kayıt yapmayı başarabilmiş.
Belgeler kabul edilmiyor.
Başvuru sahibinden “uçak bileti” isteniyor, bu sertifika yurt dışından bilet alabilmek için oysa!
Bu işin “kalıcısı” gerçekten Avrupa anlayışında olmalı!
Kıbrıs Cumhuriyeti’ni yönetenler Kıbrıslı Türkleri dünyaya ulaştırmak anlamında biraz daha hevesli olsalar, “ortak yurt” duygusu bu kadar çürümeyecek.

***

İngiltere'ye giden bir dostumuzla görüşüyorum dün...
"Ne Ada Pass anladılar ne de yeşil" diyor.
Aşı barkotlarını göz ucuyla süzmüşler, İngiltere'ye girmiş.

***

Umarım, "İki Toplumlu Sağlık Teknik Komitesi"nde herkes "insan"a odaklanır önce, milliyetçi saplantılar yerine!
Kıbrıslı Türk makamlar veri paylaşmak istemiyor çünkü "nüfus" deşifre olacak!
Ne kadar Kıbrıslı Türk kaldı…
Ne kadar göçmen…
Yine "adaya nüfus taşındığı" konuşulacak diye...
Geri duruyorlar.
Kıbrıslı Rum yöneticiler de aptalca bir taleple “Kıbrıs Cumhuriyeti Kimlik Bilgileri”ni istiyorlar, düşünsenize, “KKTC Cumhurbaşkanlığı”ndan!

***

İyi niyet yok karşılıklı.
Maalesef.

***

İşin bir diğer dehşet yanı…
Kıbrıslı Türk liderliği tam bir “karşıtlıkla” bakıyor adanın güneyine…
Soğuklukla, iticilikle, nefretle hatta!
Güneyden önceki gün çok sayıda aşı geldi.
Avrupa Birliği onaylı aşılar bunlar, üstelik de Kıbrıs Cumhuriyeti ödüyor bedelini…
Bilgi paylaşımı dahi yapmıyorlar!
Öfke duyuyorlar bundan!
Bir “yakınlaşma” varsa eğer bunu “görünmez” yapıyorlar.
Bir “karşıtlık” varsa eğer rövanş alırcasına tepki döşüyor, hınç yüklüyorlar.
Kıbrıs’ı “rakip” görüyorlar “Türklük” ülkülerine!
Yurt diye Kıbrıs’ı kabul etmiyorlar.
Ülkelerini ülkülerine feda ediyorlar!
Kıbrıs’a dair ne varsa hayatımızda silmek istiyorlar…

***

Güneyin de kuzeyin de “ayrılıkçı aşırıları” böyle…
İnsanlık namına eser kalmamış “devlet” diye tutundukları eğreti yapının tepesinde…
Ne Türkçe ne Elence!