Ülkemiz son yıllarda,  ‘alışılmamış’ diyebileceğim sayıda önemli müzik olaylarına  (her türde) sahne olmakta.  Durup, “Şu da oldu....Bu da yapıldı...” diyecek halim yok.  İsim  saymaya kalkışarak,  istemeyerek de olsa bazıları isimleri atlayarak, emeği geçenlere haksızlık etmek istemem. Sadece, -müziğe gönül vermiş birisi olarak-  ön-ayak olanlara;   yılmadan çabalayıp duranlara en içten şükranlarımı sunmak isterim.

En büyük dileğim, bu ‘Karmaşa’  ve hatta ‘Savaş Adası’nın artık  bir,  ‘Tatil Adası’;  ‘Huzur Adası’ ve yanısıra bir  ‘Kültür-Sanat Adası’,  bir ‘Müzik Adası’ olarak isim yapması.

***

Yarım yüzyılı aşkın bir süredir müzik’le içiçeyim.  Hep öyleydim hala da öyleyim.  Asıl mesleğim olan Radyo-TV işimde de elimden geldiğince  ülkemin müzik kültürüne katkı koymaya çalıştım. Ama yaşamımın en önemli müzik olayı kuşkusuz ki SILA 4 müzik grubu ve bu müzik grubuyla yaptığımız, yapmaya çalıştıklarımız oldu.

Bir tek amacımız vardı... Yok olmaya, unutulmaya başlamış ‘Kıbrıs Türk’ kültürünü, müzik dalında ayağa kaldırmak,  uykudan uyandırmak....

Türküler aradık... Çok sayıda mani toparladık... Repertuarımıza, hem türküleri şarkıları kattık hem de maniler üzerine oturtulmuş, türkü formunda çok sesli besteler yaptık.  Sıkı sıkıya kucakladı bizi halkımız. “Yürüyün... Doğruyu yapıyorsunuz...” dedi. Yürümeye çalıştık.

Aradan yıllar geçti... Kaybımız da oldu bu arada. Donup kaldığımız dönemlerler de yaşadık. Ama yıllar yıllar sonra, şarkılarımızın hala dillerde dolandığını farketmek en büyük gururumuzdu. Bir ideali gerçekleştirmiş olmanın gururuydu bu... Bu gerçekle yüzyüze gelince “Ne olursa olsun devam...” dedik..  CD’ler yaptık, konserler verdik...

Şimdi SILA 4’de, dört değiliz artık... Bir kayıp  daha verdik geçen süre içinde ve iki kişi kaldık o dört’ten.. Ama SILA 4 isminin ve şarkılarının hala yaşıyor olması,  hayattaki iki kişinin kalplerinde, dörtmüş  gibi atmakta hala.

Ve bir konser

“Tüm bunlar nereden çıktı şimdi ?” demeyin ne olur ? Bir nedeni vardır...

Geçtiğimiz  (3 Haziran) Pazartesi gecesi bir konser vardı Bellapais Manastırı’nda...YDÜ Eğitim Fakültesi, Müzik Öğretmenliği Anabilim Dalı tarafından düzenlenen bir konserdi. “Çok Seslendirilmiş Sıla 4 Şarkıları Konseri’ idi bu...

Ayaklarım titreyerek gittim. Daha önce, çok seslendirilmiş şarklılarımızdan birini dinlemiştim bu Koro’dan... Çok ama çok sevmiştim. Ama bu seferki farklıydı. Tüm konser repertuarı Sıla 4 şarkılarından oluşturulmuştu.

Konser boyunca, heyecandan nefes almakta bile zorlandım şarkıları dinlerken.  Tümü çok çok iyiydi ama birinde ‘Göç’te, gözlerim doldu. Duygu seli sürükleyip götürdü beni taa yıllar öncesine.  Parçanın icrası devam ederken, gözlerimin önünden hiç gitmedi ne Raif ne de Aydın...

Yaşamımın unutulmayacak gecelerinden birini daha yaşadım Bellapais Manastırı’da. Teşekkürler YDÜ.... Teşekkürler Müzik Öğretmenliği Ana Bilim Dalı Korosu... Teşekkürler, Dr.Hakkı Cengiz Eren...Teşekkürler Atakan Sarı... Teşekkürler Koro’daki her bireye.... Teşekkürler,  enstrümanları ile Koro’ya eşlik eden tüm müzikçilere.... Teşekkürler Şef Emine Kıvanç Öztuğ...

Gazeteciler- TV’ler !!!

Ne bir gazeteci ne de bir TV kamerası vardı Konser’de. Çok tuhafıma gitti. Sesim çıkmadı ama düşündüm.. Haklıydılar !!!

Büyüklerin (!) İftar Sofraları; dev kumarhane-otellerin gazinoları;  buralarda beleş yiyip-içme; Türkiye’den adaya akın etmiş bulunan ünlüler (!) varken,  gelip Bellapais Manasıtırı’ndaki konseri mi izleyecekti muhabirlerimiz-televizyonlarımız ?

                                                           Sokak Ağzı

“Ey halkım... Ankara’dan son talimatlar da alındı. Geleceğiniz artık garanti altında. Endişe edecek hiçbir şey kalmadı. Huzur içinde keyif çatmaya devam edebilirsiniz.”

***

“Bari sussalar artık...Konuştukça daha da batıyorlar...”

***

“Memleketin hali duman. Soygunlar, çete savaşları, cinayetler, tecavüzler cenneti oldu benim bir zamanlarki Cennet Kıbrısım”

***

“Bir bu eksikti. Haraç çeteleri de çıktı karşımıza. Daha neler göreceğiz acaba ?”

***

“Çetelernan da tanışdıg nihayed. Beglerim bakalım suçluladan kaçı sınırdışı edilecek.”

***

“Türkiye’de Bayram !!!!... Trafikte 70 kadar ölü, 600 küsur yaralı...Ne Bayrama ama.....”

***

“Soyguncuları napacagsınız ??? Aha çaldıgları kuyumlar bulundu ya ???  Yedmez size ???”

***

                                                        Anlayana

“Bir ülkede, akıl ve sanattan çok maddi servete kıymet verilirse bilinmelidir ki orada keseler şişmiş, kafalar boşalmıştır.” (Brullof)