Bireylerin kazanç sağlama sektörü olarak bilinen KKTC futbolunun  dibe vuracağı önceden belliydi.  Günlerimiz “Lafazanlık” etmekle geçtiği için futbolun geleceği çok fazla umurumuzda olmadı. Tatil yapmak. Yaz aylarında bol bol dinlenmek. Yan gelip yatmak en büyük hobimiz olmuş. Baktık gördük ki işler iyiye gitmiyor, tipik Kıbrıs’lı huyumuzu ön plana çıkartıp şikayet etmeye başlarız.
Şikayet edelim etmesine de, zaman çok hızlı değişiyor. Doğru kişilerle doğru kararlar almak zorundayız. Söylemlerden çok eylemlere ihtiyaç vardır. Doğru yol, doğru alt yapıdan geçer. Altyapısı bozuk sistemeler gün gelir duvara toslar (KKTC’deki gibi). Genel kurulda hangi kararı alırsanız alın, kafalar değişmedikçe kararlar havada kalır. Kıbrıs Türk sporunun günlük düşünen insan profilinden çok, geleceği hedefleyen beyinlere, şovları yöneten kişilerden çok, devrimi gerçekleştiren liderlere  ihtiyacı var. Ve bu isim kesinlikle Serdar Denktaş olamaz. Yeniliği takip etmekle, kuralları adam gibi uygulamayla futbolu değiştirip disipline edebilirsiniz. Önceden alınması gereken kararları alamadığımız için bugün futbolu tartışıyoruz. 
Hasan Sertoğlu ve ekibi genel kurulda “KOP”un adını kullanarak,Türkiye ve KKTC siyasetine mesaj vermek istedi. Esas mesaj konuşmasının içeriğiydi ama biz yalnızca KOP konusunu gündeme getirdik. NTV SPOR başta olmak üzere televizyonlarda haber olduk. Neymiş haberin özeti!!! Futbol dilinde “tanınmamış” bir ülkenin futbolcularına sözde tanınma hakkı arıyoruz.  OL-MAZ!!!
Diyelim ki protokol hazırlandı. “BAL” ligine gidişler engellendi. Ya sonrası?  Ben futbolcu olsam yine elimi kolumu sallayarak çeker giderim. Ve yine bana kimse yasal işlem yapamaz. YAK’ın en önemli yabancı forvet oyuncusu Kenneth, elini kolunu sallayarak KKTC’den ayrıldı. Ne yani, adamı UEFA veya FIFA’ya mı şikayet edeceğiz? Yoksa TFF’na? Dünyada uluslararası hukuk denilen bir gerçek var. Biz de bu hukuğun dışındayız. Bir kağıt parçası ile kimse benim özgürlüğümü elimden alamaz. Ne yabancılar ne de yerliler için geçerliliği olmayan bir karar olur. Bu yüzden TFF, KTFF ile protokol imzalamaz. Bırakın protokolü, görüşme talebimize olumlu bakmaz. Baksa bile, siyasilerin baskısı ile randevu, o da 30 dakika görüşür ve baştan salar. Geçmişte hep böyle oldu. Bundan sonra da aynisi olur.
Sertoğlu ve Demirören’in imzası olmayan hiç bir protokolun Kıbrıs Türk Futbolu için geçerliliği yoktur.
Kendi kendimizi kandırmaya, hayal aleminde koşmaya, maceraya aramaya gerek yok. Yıllardır kandırıldık. Yine kandırılırız! Uluslararası hukuk buna izin vermez. Türkiye Futbol Federasyonu bu hukuğun dışına çıkamaz. Çıksaydı, 1983 sonra ispatlardı. Bu yüzden Sertoğlu kendi evinde düzenleme yapmalı. Uymayan da bedelini ödemeli.
Serdar Denktaş çok hızlı unutmuş!
Serdar Denktaş Anadolu Ajans’ına yaptığı açıklamada KTFF’u kınadı. Ancak Serdar bey yaz ayında rallicilere gösterdiği imtiyazı Anadolu Ajansı’na aktarmamış. Rallicilerin Avrupa Ralli Şampiyonası’na katılabilmek için Kıbrıs Ralli Federasyonu’na üyeliğinden bahsetmemiş. Rallici dostlarımızın arabalarına yapıştırdığı Kıbrıs Cumhuriyeti bayrağını çok hızlı unutmuş. Ama ayni Serdar Denktaş KTFF’nun KOP’a üyeliğini şikayet ediyor. Kime şikayet ediyor? Türkiye’ye... Neden Türkiye? Kıbrıs’ta kaale alınmadığını bildiği için. Bir dönemlik ömrü kalan kişilerin apar topar yaptığı açıklamalar günü kurtarma adına yapılan beyanatlardır. Serdar bey Spor Bakanlığı’ndan ayrılırken gelmiş geçmiş en kötü Spor Bakanı olarak hep hafızalarda kalacaktır.
Ralliciler için gösterdiği imtiyazı, KTFF için de göstermeliydi. Düşmanlık tohumlarıyla beslenmek yeterince Kıbrıs Türk halkına zarar vermiştir.