Kıbrıslı Türk ve Rum 150 kişinin, 16 Nisan’daki yemek vesilesiyle Kıbrıslı Türk lider Mustafa Aknıcı ve Kıbrıslı Rum lider Nikos Anastasiadis’e “Guterres Çerçevesi’ni ve Genel Sekreter’in gayrı resmi belgesini, olduğu ve Genel Sekreter’in yorumladığı gibi kabul ettiklerini, Güvenlik ve Garantiler için Uluslararası konferansa hazır olduklarını açıklama” çağrısı yaptığı haber verildi.

Fileleftheros haberi “Vatandaşlar İki Lidere Baskı Yapıyor… Kıbrıs Sorununun Çözümü-Yeniden Birleşmesi İçin Zamanın Tehlikeli Biçimde Daraldığını Değerlendiriyorlar” başlık ve spotlarıyla aktardı.
Habere göre, bu çağrının altına imza atanlar arasında şu isimler var: 

“Güney Kıbrıs eski başkanlarından Yorgos Vasiliu, eski bakan A. Dimitriu, eski sözcü Mihalis Papapetru, Stavros Malas, Tumazos Çelebis, eski DİSİ Milletvekili Hristos Purguridis, Keti Kliridis, Nobel ödülü sahibi Hristoforos Pissaridsi, Aleksandra Galanu, Takis Hacitimitriu, Pandora Çerioti, Rita Severi, Kıbrıslı Türk siyasetçi Murat Kanatlı, Ali Erel, Ahmet An, eski “Girne Belediye Başkanı” Glafkos Kariolu, Takis Konis, Manthos Mavrommatis, eski büyükelçi Yosif Yosif.”

Kıbrıs sorununun çözümü-yeniden birleşmesi için zamanın tehlikeli biçimde daraldığı ve çok kötü gelişmelerin belirtileri bulunduğu görüşü ortaya konulan metinde iki lidere “durgunluk sahnesini tersine çevirip, iki bölgeli, iki toplumlu, iki toplumun siyasi eşitliğine dayalı federasyon yolunu açacak inisiyatifler almaları” çağrısı yapılıyor. Liderlerden, vatandaşlara ve uluslararası topluma karşı borçlarını üstlenip karşılıklı tavizler vererek kısa zaman içerisinde kapsamlı anlaşmaya varmaları isteniyor. 

Gazeteye göre çağrı metninde şu ifadelere yer verildi:
“Yapılması gereken çok somuttur: Diğer şeyler (hidrokarbon sondajları) ortamı yine zehirleyip yeni bir krize sürüklemeden önce Guterres Çerçevesi’ni ve Gayrı Resmî Belgesi’ni olduğu gibi ve Genel Sekreter’in yorumladığı şekilde kabul ettiklerini, Güvenlik ve Garantiler için uluslararası konferansa hazır olduklarını beyan etmeleri. Yukarıda sayılanlar temelinde Kıbrıs sorununun ana parametreleri çözülmüş olacak ve askıda kalan daha az önemli konuların göğüslenmesine yeterli zaman kalacaktır.”