"Uluslararası kurumlara taşıyacağız"
KTÖS ve KTOEÖS, 15 yıldır görev yaptığı ODTÜ Kuzey Kıbrıs’ta KAMPÜS-SEN Başkanı Akademisyen Doç. Dr. Yonca Özdemir’in sözleşmesinin yenilenmeyerek, işine son verilmesiyle esas hedefin KAMPÜS-SEN olduğunu söyledi.
KTÖS ve KTOEÖS, 15 yıldır görev yaptığı ODTÜ Kuzey Kıbrıs’ta KAMPÜS-SEN Başkanı Akademisyen Doç. Dr. Yonca Özdemir’in sözleşmesinin yenilenmeyerek, işine son verilmesiyle esas hedefin KAMPÜS-SEN olduğunu söyledi.
Demokratik örgütlere ortak çağrı yapan iki sendika, ODTÜ'nün bu hukuksuz kararında izlediği yolu benimsemediklerini, yargısız infazı uluslarla arası kurumlara taşıyacaklarını açıkladı.
Sendikalar, tüm ODTÜ bileşenlerini, akademisyenleri ve Türkiye'deki sivil toplum örgütlerini dayanışmaya çağırdı.
Mektup şöyle: Türkiye’de AKP hükümetinin, baskıcı ve otoriter bir tavırla toplumun temel hak ve özgürlüklerini kısıtladığına dair endişeler, Avrupa Komisyonu 2021 Türkiye Raporu’nda da belirtilmiştir.
Avrupa Komisyonu 2021 Türkiye Raporu’nda, Türkiye ve kuzey Kıbrıs tarafından imzalanan “iktisadi ve mali” protokolden ciddi bir endişe duyulduğu ifadesi de yer almıştır.
Bizler, Protokolü tek taraflı bir eylem olarak kabul etmekte ve Kıbrıs Türk Toplumu’nun onurunun, sağlığının, özgürlüğünün yok edilmesi ve ekonomik varlıklarının, din algısının, ulusal duygularının, dilinin, kültürünün, politik ve sosyal kurumlarının parçalanması olarak görmekteyiz. Bu durum Cenevre Sözleşmeleri’ne ve Roma Statüsü’ ne aykırıdır.
Tüm yukarıda bahsettiklerimizin ışığında AKP, aynı baskı ve otoriteyi adanın kuzeyine ihraç etmeye, toplumsal özgürlükleri sekteye uğratmaya çalışmaktadır.
Bir aktivist ve barış imzacısı olan, muhalif kimliğiyle ve Kıbrıs sorunuyla ilgili “federasyon” temelli görüşleriyle bilinen, KAMPÜS-SEN Başkanı Akademisyen Doç. Dr. Yonca Özdemir, 15 yıldır emek verdiği ODTÜ Kuzey Kıbrıs’taki görevinden “sözleşmesi yenilenmeyerek” uzaklaştırıldı.
Özellikle, bu kararla KAMPÜS-SEN’in hedef alındığı ve esas amacın hem sendikayı susturmak, hem de iş güvensizliği ortamı yaratarak tüm çalışanları korkutup sindirmek olduğu açıktır.
Bu kararın merkezi Ankara ODTÜ Rektörlüğü’dür. ODTÜ’nün itibarının zedelenmesine yol açan bu tip kararlar alması hem çok üzücüdür, hem de örgütlü yaşam adına
adaletsizdir. ODTÜ'nün bu hukuksuz kararında izlediği yolu benimsemediğimiz gibi, bu yargısız infazı uluslararası kurumlara da taşıyacağız.
Bizler, eşitlik, demokrasi, özgürlük, insan hakları ve emek mücadelesi veren örgütler ile dayanışma içinde olduk ve olmaya devam edeceğiz.
Bu anlamda sizin aracılığınızla tüm ODTÜ bileşenlerini, akademisyen arkadaşlarımızı ve Türkiye'deki sivil toplum örgütlerini dayanışmaya davet ederiz.”