Küresel ısınma, bilmediğimiz, görmediğimiz, pek ilgilenmediğimiz bir olgu. Her yıl mevsim normalleri üzerinde seyreden sıcaklar, nereden geldiğini anlamadığımız yağmurlar, seller, fırtınalar, kasırgalar. Hepsi iklim değişikliğine bağlı. Farkında mıyız?

Avrupa bugünlerde yine kavruluyor, bu yıl ikinci kez, Meksika’yı sel basıyor.

Belçika’nın Kleine Brohel şehri son 183 yılın en sıcak yazını yaşarken, Almanya’nın Geilenkirchen şehrinde sıcaklık tarihi bir rekor kırıyor. Belçika ile İngiltere’yi Manş denizi altından birbirine bağlayan Eurostar treni yüksek ısıya dayanamıyor, arızalanıyor. Antwerp-Londra yolcusu 600 kişi iki saat boyunca trende mahsur kalıyor. Portekiz’de çıkan orman yangınını yüzlerce kişinin söndürebilmesi birkaç günlerini alıyor. 

Biliyor muyuz, duyuyor muyuz, felaketimiz gerçekten de çok yakın, görüyor muyuz?

Fransız Meclisi 16 yaşındaki iklim değişikliği aktivisti Greta Thunberg ve arkadaşlarını misafir ediyor. Sağcı milletvekilleri, çocukları ‘Apokalips kahramanı’ ilan edip oturuma katılmıyorlar. Fransız Meclisi’nde konuşma yapan dünkü bile değil, bugünkü çocuk, iklim acil durumunu gözümüze sokuyor, olanların nedenini açıkça ortaya koyuyor.

3 dakikalık konuşmasının sonunda: ‘Ben konuşmaya başladığımdan beri dünyada 800,000 ton karbondioksit üretildi haberiniz var mı?’ diyor Greta.

Bu karbondioksitin ne şekilde üretildiği, bizim buna nasıl katkı koyduğumuzu hiç düşündüğünüz oldu mu?

Karbon ayak izi diye bir kavram var. 16 yaşındaki Greta bunu çok iyi biliyor ve karbon ayak izini azaltmak için önlemler alıyor; bisiklet kullanıyor, kesinlikle ihtiyaç duymadığı hiçbir şey satın almıyor, uçağa binmeyi reddediyor.

Ben niye plastik pipet kullanmayı reddetme sebebimi hâlen kimseye anlatamıyorum?

Vegan yaşam tarzını benimseyen güzel yürekler, neden bunun ne kadar anlamsız ve tuhaf bir alışkanlık olduğuna dair günlük 500 kelimelik sözlü kompozisyonlar dinliyorlar?  

Greta’nin yeterince olgun olmamak ile suçladığı, parmağını salladığı biziz, hepimiziz. Sakalım yok diye dinlemeyi reddediyorsanız eğer diyor Greta, bilimi dinleyin, yalvarıyor çocuk bize, sözüm onu biz ‘sorumlu yetişkinlere’. Sorumluluk alın diyor, pek yakında çok geç olacak.

İsviçreli bilim insanları bir kez daha araştırmalarını açıklıyorlar. Bern Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırma şu anda dünyanın her yerinde yaşanan sıcaklık artışına son 2000 yıl içerisinde rastlanmadığını ve bunun küresel ısınmanın sonucu olduğunu açıklıyor. 

Greta beni dinlemek istemiyorsanız dinlemeyin ama bilimi dinlemek zorundasınız diyor, bizden sadece bilime inanmamızı istiyor, şu an yaptıklarımızı yapmaya devam edersek 2030 yılının sonun başlangıcı olacağını söyleyen raporları okumamızı ve bu çılgınlığı durdurmamızı istiyor Greta.   

Okuyor muyuz, anlıyor muyuz?

Umursuyor muyuz peki?