"Umut başka şey, sonuç başka şey”
Anastasiadis, Cenevre`de yaptığı basın açıklamasında, “eğer Türkiye işbirliği yapmak istemeseydi, müzakere masasında bulunmayacaktı. Umut başka şey, sonuç başka şey” dedi.
Kıbrıslı Rum lider Nikos Anastasiades, Cenevre Konferansı'nın tamamlanmasın ardından yaptığı ilk açıklamalarda, Kıbrıs’la ilgili Konferans ve BM açıklamalarının, 1960 yıllarında adada geçerli olan güvenlik koşullarının köklü değişimi için gerekli koşulları yarattığını söyledi.
Anastasiadis, Cenevre'de yaptığı basın açıklamasında, ilgili bir soruya karşılık, “BM açıklamasında, güvenlik ve garantiler konusunda, her iki toplumun beklentilerine yanıt veren ve özellikle, birisinin güvenliğinin diğeri için tehdit oluşturmaması yönünde, her iki tarafın da, ortak kabul edilir bir çözüm bulunmasını kabul etmiş olmaları, uzmanlar heyetine, 1960 yılları temelinde, güvenlik konularında tüm geçerli olanları kökten değiştirme perspektifi, ama aynı zamanda, başvuru şartları yaratmaktadır” yanıtı verdi.
Anastasiades, kendisinin, 1 Aralık'ta, iki hedefi başarabilmek yönünde “sorumluluk kararı” aldığını belirterek, tartışmanın nereye gideceği belirsiz olacağı ve uzun sürecek bir çıkmazın önlenmesi ile toprak, güvenlik ve garantiler gibi belirli başlıklarda, Kıbrıs Türk tarafının ve özellikle Türk tarafının niyetlerinin açıklık kazanması olduğunu söyledi.
Anastasiades, “Cenevre Konferansı sonuçları, kararın doğruluğunu gösterdi. Dört başlığın tartışılmasının devamı aracılığıyla bir ilerleme kaydedilerek ilk hedef başarıya ulaştı. Tabii bununla, bu gelişmelerin tüm beklentilerimizi yanıtladığını söyleyemeyiz” dedi.
Anastasiades, 1974'ten sonra Kıbrıs Türk tarafında kalan toprakların önemli bir bölümün Kıbrıs Rum yönetimine verileceğini belirten bir harita sunduğunu kaydetti.
“Haritanın, tüm beklentilerimizi karşılamadığını vurgulamak istiyorum. Buna rağmen, hedeflenen sonuca ulaşabilmek amacıyla, bizim sunduğumuz toprak ayarlamasıyla ilgili haritaların, müzakere temelini oluşturduğunu söyleyebiliriz”.
Anastasiades, BM eşliğinde, Kıbrıs konusunda ilk defa gerçekleştirilen, en üst seviyede, çok taraflı bu Konferansta, Türkiye'nin ilk defa, garantilerin iptali ve işgal askerlerinin adadan çekilmesiyle ilgili olarak, Kıbrıs Cumhuriyeti ile diyaloğa girdiğine dikkat çekti.
“Kıbrısla ilgili Konferansın devamı kararı, güvenlik, garantiler ve çözümün uygulanması konularında, Kıbrıs halkının beklentilerine cevap verecek çözüm arayışı yönünde sağlam bir diyalog başlangıcı teşkil etmektedir. Birleşmiş Milletler duyurusu da bu yöndedir”.
“Konferansın huzurunda bulunan tek tamamlanmış ve kapsamlı öneri, bizim tarafımızdan sunulan ve tüm katılımcıları düşündürmeye neden olan öneridir”.
Gazetecilerin sorularını yanıtlamaya devam eden Anastasiades, 18 Ocakta başlayacak olan uzmanların çalışmaları için bir tamamlama takvimi olmadığını söyledi.
Başka ilgili bir soruya, Anastasiades, Atina ile hiç bir görüş ayrılığı veya farkı olmadığını ve Yunanistan ile aralarında bir yanlış anlaşılma bulunmadığını vurguladı.
Kıbrıs sorunu için bir umut olup olmadığıyla ilgili bir diğer soruya Anastasiades, “eğer Türkiye işbirliği yapmak istemeseydi, müzakere masasında bulunmayacaktı. Umut başka şey, sonuç başka şey” dedi.
AB'nin rolüne de değinen Anastasiades, “Tabii ki AB'nin de söz hakkı var. Çözüm ne olursa olsun, Avrupa müktesebatı ve AB güvenlik politikaları ile uyumlu olmalıdır” dedi.