Ey siz insanı rakam olarak görenler, hayatı istatistiklerden ibaret kılanlar.
Ey siz insanı şirketlerinizin müşterisi, banka hesaplarınızın garantisi sananlar. Plan ve projelerinize, karlı yatırımlarınıza araç bilenler.
Ey siz insanı affedersiniz din, ırk, millet diye hizaya sokanlar. Hangi sınıftan olduğuna göre değer biçenler.
Kapitalizm cinayetlerini olağan, yoksulları her an ölmeye hazır sayanlar. Ölülerin bile hiyerarşisini kuranlar.
İktidar ve güç için halkı basamak bilenler. Size destek versinler diye yalan tiyatroları sergileyenler. Açlıkla tehdit edip bir paket makarnayla satın alanlar.
Ey zulmün efendileri, paranın uşakları… Kalbinin vuruşunu borsaya göre ayarlayanlar.
Başkaları acı çekerken mutluluk sofrasında tıkınanlar.
Kadınları erkeğe hizmet için yaratılmış sanıp onları aşağı görenler. Onların bedenleri için karar vermeyi kendine hak bilenler.
Ey kendini normal sayıp kendine benzemeyene sapkın diye ayrımcılık yapanlar.
Ey kendi ihtiyaç ve arzularını her şeyin önünde tutanlar. Engel gördüklerini dirsek vuruşuyla ekarte edenler.
Ey başkalarının çocuklarının ölümüne seyirci kalanlar. Kimi çocukları diğerlerinden üstün bilenler.
Gençlere öldürmeyi ve ölmeyi öğretmeyi marifet sananlar.
Ey birilerinin ölümüne engel olmak mümkünken kılını kıpırdatmayanlar.
Ey başkalarını hakir kendilerini dev aynasında görenler.
Ruhunu güce satanlar.
Ey kirli hesaplar ve komplolarla komşusunun hakkını yiyenler.
Ey hırsızlığını bin bir yalanla gizleyenler. İnsan onurunu sıfırlayanlar.
Ey damarlarında kan yerine petrol akan kan dökücüler.
Ey işi insanı öldürecek silahı satmak olanlar.
Siz ey kan kaybından ölmekte olana yüz çevirebilenler. Ey insan evladı ölürken sadece seyredenler. Tepkisini ortaya koyanı rahatını bozdu diye eleştirenler.
Bayrakları, heykelleri insan canından kutsal görenler.
Kendini haklı göstermek için göz göre göre yalan söyleyenler.
Ey iktidarın ışığıyla körleşenler.
Ey haksızlığı görmesine rağmen korkudan köşesine sinenler.
Ey gemisini kurtaran kaptanlar. Batan gemiyi terk eden korkak fareler.
Ey laf cambazları, yüksek atıcılar, iktidar borazanları…
Ey kan bulaşmış gömleklerini yıkayıp yeniden giyebilenler.
Ey her kılığa girip her krala soytarı olanlar.
Ey kostümünü diğerinin çiçekli şalvarından güzel, kendini çocukları için siper edenden üstün sayanlar.
Ey kendi gibi yaşamayanı hakir görenler. Kendini memleketin sahibi başkalarını hizmetçi addedenler.
Ey ayıya dayı derken dayıya ayı olanlar.
Ey büyük analizciler, şahane yorumcular, her şeyi en iyi bilenler.
Ey kendini milletin öğretmeni gerçeğin tek sahibi sayanlar.
Farklı düşünene, farklı yaşayana, farklı inanana düşman diyenler.
Kolayca çözülecek sorunları şiddetle çoğaltanlar.
Ey kendine sarayları başkalarına zindanları layık görenler.
Ey kuyruklu yalanlar, patlamaya hazır balonlar. Başkalarının sırtındayken kendini uzun sananlar.

Bir gün yenileceksiniz. Başka bir dünya kurulacak ve saltanatınız sona erecek. Yalan dağlarınız yerle bir edilecek. Zulüm makineleriniz tepetaklak olacak.

Bir gün gözlerin bağı çözülecek; adaletin terazisi doğru tartacak, düşüncenin zincirleri kırılacak.

Perde çekilecek ve ardındaki sefaletiniz ortaya çıkacak. Bir ışık gizlemeye çalıştıklarınızı aydınlatacak.
Bugün hain dediklerinizin kahraman oldukları anlaşılacak. Bugün lanetlediklerinizin gerçek değerler olduğu ortaya çıkacak.

Bunca çamurun arasında temiz kalabilenler, çıkarı için kendini satmayanlar, yalanlara inanmayıp tehditlere boyun eğmeyenler, sürüden ayrılıp kalbinin götürdüğü yolda gidenler, yanınızda durmaktansa baskıyı ve zulmü göğüsleyenler, gerçekleri korkusuzca dile getirenler… İşte onlar kazanacaklar bir gün.