1. HABERLER

  2. RÖPORTAJ

  3. “Umutluyum”
“Umutluyum”

“Umutluyum”

2. Cumhurbaşkanı, CTP Genel Başkanı Mehmet Ali Talat, 26. CTP Olağan Kurultayı öncesinde Yenidüzen’e önemli açıklamalarda bulundu

A+A-

Ödül AŞIK ÜLKER

2. Cumhurbaşkanı, CTP Genel Başkanı Mehmet Ali Talat, kendisinin başkan olduğu son dönemde partide yaraların tamamen iyileşmediğini ancak sarıldığını söyledi ve “Ben umutluyum. İnsanlar bir arada bulunmayı artık daha fazla hazmetmeye başladılar” dedi.

Yeni ekibin başarılı olması için elinden geleni yapacağını kaydeden Talat, “Partinin istediği veya ihtiyaç duyduğu alanlarda yardımcı olacağım, partiye vereceğim desteğin sonucunda iyi şeylerin topluma yansıyacağını biliyorum” diye konuştu.

Talat, 12-13 Kasım tarihlerinde yapılacak CTP 26. Olağan Kurultayı öncesinde Yenidüzen’e önemli açıklamalarda bulundu. Talat, şunları söyledi:

“Özellikle benim görevi devralmamdan bugüne kadar, birlikte ortaya koyduğumuz ve hiç şaşmadığımız adaleti bu ülkede tesis edecek, haksız, sırf bir partiye mensuptur ya da sempatizanıdır diye avantajlar elde etme peşinde koşanlara prim vermeyecek ve her türlü istihdamda münhali, sınavı öne çıkaracak bir yaklaşımı partinin desteklemesi ve hükümet olduğunda da bunu uygulaması benim beklentimdir. Partinin yani yeni CTP’nin bu siyasetleri hayata geçirirken halka yeniden güven vermesi, halkın daha büyük desteğini alarak tek başına hükümet olma hedefini önüne koymasını beklerim ki, zaten bunu da ifade ediyoruz. Dolayısıyla bunu ilerletmek ve CTP’nin tek başına hükümete gelmesini sağlamak bundan sonraki süreçte yönetimin en önemli hedefi olmalıdır.”

“Partide ciddi sıkıntılar vardı”

Soru: Olağanüstü bir kurultayla partinin başına geldiniz, şimdi görevi devrediyorsunuz. Nasıl bir parti buldunuz ve nasıl bir parti bırakıyorsunuz?
Talat: Partinin iyi olmaması nedeniyle ben bu görevi üstlenmeye karar verdim. Çünkü partide gerçekten ciddi sıkıntılar vardı. Parti hükümet olmaya başladıktan sonra yeni şartlara kendini kolayca uyarlayamadı. Bunun bir sürü sebebi var. Tabandan gelen istekler, baskılar, partinin dışındaki her türlü örgütten gelen talepler oldu. Bunca zamandır UBP’nin patizanlık dışında hiçbir şekilde liyakata dikkat etmeden yaptıkları, torpiller vs nedeniyle CTPlilerin ve CTP’ye sempati duyan sol kökenli insanların ciddi hayalkırıklıkları vardı. Bu hayalkırıklıklarına karşılık CTP’nin eskileri düzeltici bir rol almasını, iş yapmasını istediler. Bu da anlaşılır birşeydi ama o eskileri düzeltmenin yolu birçoğuna göre aynı yöntemlerle olacaktı. Parti iktidar olunca, partinin gelen taleplere daha önce alışılmış biçimde tepki vermesi talep edildi. Yani “UBP bizi işe almadı veya attı, şimdi siz alın” gibi. Sadece CTPliler değil, bir sürü solcu, ilerici insan dışlandı, onlar da CTP’den medet umdu ve aynı yöntemi izlememizi istedi. Başlangıçta izledik ama gördük ki bu bir çıkmaz yoldur. Kafama bunun çıkmaz yol olduğunu en fazla “dank” diye vuran olay elektrik kurumundaki istihdamlar oldu. Benim zaten daha önceden, Cumhubaşkanı olduğum dönem içinde, bu konulardaki tutumum değişmişti ve artık adil olmayan herhangi bir yaklaşımın toplumu düzeltmeyeceğini ve daha da bozacağını düşünüyordum.

“Adalete çok önem vermek lazım”

Bugün toplum tarafından siyaset eleştirilir, aslında siyasi partileri bu hale getiren vatandaşlardır, onların talepleridir. Partiler topluma öncülük etmelidir. Ben partiye dönerken “partiyi bir menfaat aracı olarak görenler uzak dursun, parti bir menfaat aracı olmayacaktır, parti adaleti savunacak, adaleti getirecek”dedim. Adalete çok önem vermek lazım ve ben bu şiarla partinin başına geldim. Benim dönemimde görevde bulunan hükümette bunu harfiyen uyguladık. Genel Sekreter de, MYK da aynı düşüncede oldu. Bu zaten benim manifestomda da vardı. Böyle de bunu başlattık ama gel gör ki uzun sürmedi. Uzun sürmeyince de toplumda yeterince etki yapamadı, yeterli değişimi sağlayamadı. Sonra kurulan hükümet yine eski metodlarla hükümet olmaya devam ediyor.

--------------------

“Ayrışma partiyi çok yıprattı”

Soru: Sizin başkanlığınız süresince parti içinde ne değişti?

Talat: Parti içinde ciddi bir ayrışma vardı. Konuları ele alış metodunun farklılığından tutun da, bu farklılıktan kaynaklanan kişilerin birbirine karşı duruşları, sonuçta kişilerin kavgası gibi görünmeye başladı. Bu da partiyi çok yıprattı. Çünkü parti, disipliniyle, dayanışmasıyla, birbirini desteklemesiyle ünlü bir partiydi. Bu parti birden bire birbiriyle kavga eden gruplar, insanlar haline döndü. Birisi bir iş aldı, hükümet olsun mesela, hükümette başarılı olması için çalışmak yerine, için için veya hatta bazen açık açık başarılı olmaması istenmeye başlandı. Partide çok yanlış kararlar alındı. O kadar yanlış kararlar alındı ki, örneğin seçimlerden  partinin pozisyonu, gücüyle orantılı olmayan sonuçlar alındı. Bunlar beni bunları düzeltmeye yöneltti. Ciddi şekilde adımlar attık, tamamen bitiremedik, zaten bu zaman ister, biraz da nesil değişikliği ister ama önemli adımlar attık. Nitekim bakın şimdi parti başkanlığına tek adayımız var, parti meclisimize 75 kişi seçilecek, 108 aday var. Eskiden listeler dolaşırdı, henüz liste görmedik. Yani “CTPli gibi bu seçimi, kurultayı yapın” dedik, öyle gidiyor, memnunum. Partide şu anda yaralar tamamen iyileşmiş değil ama sarıldı. Ben umutluyum. İnsanlar bir arada bulunmayı artık daha fazla hazmetmeye başladılar.

“Bu göreve geçici bir dönem için geldim”

Soru: Başkanlığı neden bırakıyorsunuz?

Talat: Öncelikle ben bu göreve geçici bir dönem için geldim. Zaten bunu en baştan düşünmüştüm ve arkadaşlarla da paylaşmıştım. Benim görev sınırım parti içi sorunların iyileşmesine dayalıydı. Tabi bu süre içinde başka gelişmeler de yaşandı. Siyasete olan güvensizliğin yarattığı bazı kağıttan kaplanlar peydah olmaya başladı. Bunlar bazı ifadelerle, toptancı bir şekilde siyaseti, siyasetçileri ve siyasi partileri kötü gösterme yoluna gittiler. Toplumda da bunların prim toplama ihtimali görünüyor. Tam da bu dönemde partinin bir yenilenme, yeniden bir araya gelip yeniden dayanışmayı pekiştirip, yeni bir CTP yaratma ve CTP’nin, bu yeni imajla toplumun önüne çıkmasını sağlamak gerektiğini ve bunun da zamanı olduğunu değerlendirdim. Ben olağanüstü bir kurultayla geldim. Bu kurultay olağan kurultaydır. Bundan sonraki kurultay 3 yıl sonradır. Benim 3 yıl daha partinin başında kalmam bu yenilenme vizyonuna hizmet etmeyecekti.

“Tek başına iktidar, yeni yönetimin en önemli hedefi olmalı”

Soru: Tufan Erhürman sizin ve partinin üst düzeyinin uzlaşısıyla tek aday olarak çıktı. Bundan sonrası için yeni başkandan beklentiniz nedir, partiyi nereye taşıyabilir?

Talat: Özellikle benim görevi devralmamdan bugüne kadar, birlikte ortaya koyduğumuz ve hiç şaşmadığımız adaleti bu ülkede tesis edecek, haksız, sırf bir partiye mensuptur ya da sempatizanıdır diye avantajlar elde etme peşinde koşanlara prim vermeyecek ve her türlü istihdamda münhali, sınavı öne çıkaracak bir yaklaşımı partinin desteklemesi ve hükümet olduğunda da bunu uygulaması benim beklentimdir. Partinin yani yeni CTP’nin bu siyasetleri hayata geçirirken halka yeniden güven vermesi, halkın daha büyük desteğini alarak tek başına hükümet olma hedefini önüne koymasını beklerim ki zaten bunu da ifade ediyoruz. Dolayısıyla bunu ilerletmek ve CTP’nin tek başına hükümete gelmesini sağlamak bundan sonraki süreçte yönetimin en önemli hedefi olmalıdır. Çünkü eğer bu ülkede köklü reform yapılamıyorsa, bunun sebebi kısa süreli hükümetlerdir. 40 yılda 39 hükümet kuruldu. İlk başlarda hükümetler biraz uzundu ama o zaman da bir düzen kurma hedefleri yoktu, zaten bozuk düzeni o zaman yarattılar. Koalisyonlar dönemi başlayınca hükümetlerin ömrü kısaldı. Biri birşey yapmaya çalışırken, diğeri bozdu. Gerek DP, gerekse UBP ile kurduğumuz koalisyonlarda, koalisyon protokolünde bize “tamam yapacağız” dedikleri hiçbir şeye izin vermediler. Gördük ki izin vermeyecekler çünkü bu düzen onlara yarıyor. UBP kendi yandaşlarını, kendi destekçilerini zengin etmek peşinde... Ben sırf kendi önünü açsın diye hükümette bulunan arazi sahipleri biliyorumve sınırları kaldırlar. Biz de hükümetteyken kat sayısını düşürdük. CTP ile UBP farkı budur. Halka bunu göstermemiz lazım. Maalesef gösteremedik, göstermeyi beceremedik. Belki bu yeni yönetim bunu becerir. Yeni atılımlarla, işin içine yeni yüzleri de katarak, yeni bir vizyon ortaya koyar ve ilerletir. Bugün yapılması gereken budur.

--------------------

Yeni CTP...

Soru: Yeni CTP’den kastınız nedir? Bu sadece yeni yüzler, gençler midir ve sadece gençleşme partinin hakikaten yenilenmesi anlamına gelir mi?

Talat: Halkın ihtiyaçlarına cevap veren yeni politikalara ihtiyacımız var. Bu yeni politikaların bir kısmını başlattık. Ama tamamlayamadık. Dedim ya, önce adaleti sağlamak. CTP’nin vatandaşın her konusuyla ilgilenen politikalar geliştirmesi lazım. Bunu yaptık, hükümet programına da koyduk. Hükümet programında bir sürü yeni politika var ama uygulayamadık. CTP herşeye muhalif pozisyonda olmayacak, olması gerekende olacak. Biz vatandaşı inandıracağız ki, biz iktidara geldiğimizde adil davranacağız. CTP halkın her sorununa dokunmak zorundadır ama doğru dokunmak durumundadır.

Soru: Yani CTP bundan mı uzak kalmıştı diyorsunuz...

Talat: Sadece bu değil. Mesela son 3 yıl boyunca tüzük değişikliği hep konuşuldu ama değişemedi. “Ocak örgütleri yenilenecek, ilçe kongreleri yapılacak” dendi, yapılamadı. Bunların hepsini yaptık. Şimdi de kurutaya gidiyoruz. Ben ya üç sene daha başkan olacaktım ya da bir sene sonra yeniden olağanüstü kurultay yaşamak gerekecekti. Onun yerine, hava da uygun göründü, parti içinde de bir görüş birliği vardı, ben de istişareler yaptım, değerlendirdik ve “benden bu kadar” dedim.

“Partiden uzak durmayacağım”

Soru: Bundan sonra nerede duracaksınız, partinin içinde, dışında, yanında?

Talat: Partinin içinde olacağım. İçinde derken, herhangi bir organında olmayacağım. Arkadaşlar bazı konularda yardım isterlerse, o yardımı yapmak için mutlaka çalışacağım. Cumhurbaşkanlığımdan sonraki dönemde olduğu gibi partiden uzak durmayacağım.

Soru: Onu da soracaktım, yani bundan sonra siyasi hayatınıza nasıl devam edeceksiniz, daha çok 2. Cumhurbaşkanı olarak mı, CTP’nin eski başkanı olarak mı, yoksa bu saatten sonra siyasetten uzağım” noktasında mısınız?

Talat: Siyasetten uzak değilim, tabi ki 2. Cumhurbaşkanı olacağım. Benim esas sıfatım odur, CTP eski genel başkanlığı zaten vardı. Partinin istediği veya ihtiyaç duyduğu alanlarda yardımcı olacağım, partiye vereceğim desteğin sonucunda iyi şeylerin topluma yansıyacağını biliyorum. Yeni ekibin başarılı olması için elimden geleni yapacağım. Şu anda ekip net değil, sadece genel başkan belirlenmiştir. Organlar daha oluşmamıştır. Nasıl oluşursa oluşsun, ki benim bir tercihim yoktur, ben onlara yardım edeceğim.

CTPlilere mesaj...

Soru: Gelen hafta kurultay var, partililere ne mesaj vermek istersiniz?

Talat: CTP’nin en yetkili organı parti meclisidir. Benim kurultaya yönelik olarak partililerden istediğim şey, bu organı seçerken hür iradeleriyle hareket etsinler, kimseden telkin almasınlar. Kimsenin listesine rağbet etmesinler. Kimsenin aleyhine konuşmasınlar. Herkese aday listesini dağıtıyoruz, adayları araştırabilirler. Ya da liste yapmamak şartıyla bir yada iki kişi için “bunlar çok iyidir, lütfen bunları destekleyin” diyebilirler ama “bunu sakin seçmeyin” diyemezler. Aleyhte konuşmak olmaz, CTP’ye yakışmaz, CTPliliğe yakışmaz. Kaldı ki bu listenin içinde oy verilmemesi gereken kişi de yoktur. Dolayısıyla birinci talebim budur.

İkincisi, parti meclisi üyelerinin en üst organ olduklarının bilinciyle, sadece kendi alanlarında değil, parti meclisinin gündeminde olan her konuda görüş üretmeleri, partiye katkıda bulunmaları talebim var. Toplantıya katılmama, kendi ilgi alanında konular olursa toplantıya katılma yaklaşımı olmaması lazım. Buna bağlı olarak yeni parti yönetminden, benim uygulayamadığım ama artık uygulanması için her türlü olanağı yarattığımız, “üç toplantı arka arkaya mazaretsiz, toplamda da 5 toplantıya mazaretsiz gelmeyenlerin parti meclisi üyelerini parti meclisinden ayırıp, yerine yedek üyeyi getirmelerini isterim. Biz yapamadık çünkü eski tüzükte bu hüküm vardı ama başka maddelerle çelişmeler vardı. Tüm üyelerimize de kurultaya katılma çağrısı yapıyorum. Kurultayın hem coşkulu olması lazım, hem de bütün üyelerimizin katılması lazım. Şu anda oy verebilecek üye sayısı bellidir ama oy veremeyecek üyelerimizin de katılmasını ve kurultay coşkusuna katılmasını talep ediyorum. Bu kurultayda yeni bir teknoloji uyguluyoruz, elektronik oylama yapılacak. Sonuçlar hızlı çıkacak ve daha güvenilir olacak. Üyelerimizi bunu da deneyimlemeye çağırıyorum. Tabi herşeyin başında istediğim birliği ve beraberliği korumak, birbirimizi artık sevmek dışında bir seçeneğimiz olmadığını anlamak, daha önce fedakarlığı nasıl paylaşırdık, aynı ruhla hareket etmek. Biz eğer halkımıza birşey vereceksek, bunu herkese vereceğiz, belli kişilere değil. Bunu anlamamız ve anlatmamız lazım. İlk başta bunu söylediğimizde büyük bir tepki vardı, sonra alıştılar. Doğrusu da bu, türlüsü partiye de zarar verir.

Yarın: 2. Cumhurbaşkanı, CTP Genel Başkanı Mehmet Ali Talat’tan Kıbrıs konusu ve Cenevre Zirvesi konusunda değerlendirmeler...

Bu haber toplam 2644 defa okunmuştur