1. YAZARLAR

  2. Kutlay Erk

  3. Ünal Üstel Hakan Fidan’a Karşı…
Kutlay Erk

Kutlay Erk

SİYASET MEYDANI

Ünal Üstel Hakan Fidan’a Karşı…

A+A-

On gün kadar önce TC Dışişleri Bakanlığının 2024 mali yılı bütçe teklifi, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülürken Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’a, KKTC’de on binlerce dönüm arazinin İsrail ile ilişkili aracılar tarafından alındığı iddiası soruldu. Kullanılan sözler çok dikkat çekici… Alıcıları “İsrail ile ilişkili aracılar” olarak tanımlamışlar, yani KKTC’de alınan mülklerin gerisinde kişiler değil İsrail devleti olduğu ima ediliyor…

Bakan Fidan da cevaben, bu iddiaları ve aralarında İngiliz, İsrail ve İran vatandaşlarının da yer aldığı yabancıların Kıbrıs’ın kuzeyinden mülk edinmelerini MİT Müsteşarlığı döneminden beri bildiğini, ilgilendiğini, izlediğini ve halen de baktığı bir konu olduğunu söyledi. Bakan Fidan ayrıca, 2000 yılından bu yana İsrail vatandaşları tarafından yapılmış toplam 200 küsur emlak alım başvurusuyla tüm ülkeler arasında İsrail vatandaşlarının 12. sırada olduğunu, birinci sırada ise İranlıların bulunduğunu ve yabancıların emlak alımları konusundaki endişelerini KKTC yetkilileri nezdinde gündeme getiriyor olduklarını da açıkladı. TC İYİ Parti temsilcisi de KKTC Resmi Gazeteyi referans göstererek 2,5 yılda 7 bin yabancının taşınmaz mülk edindiğini söyleyerek KKTC'nin yüzölçümünün küçüklüğü ile adanın jeopolitik ve jeostratejik önemi de göz önünde bulundurularak, 3. ülke yurttaşı yabancılara toprak satışına son verilmesini Bakan Fidan’a önerdi.

Türkiye medyasının anti-Siyonist unsurları da bu konu üzerinde yayın yapmaya başladı; Kıbrıslı Türk gazeteci-yazar Sabahattin İsmail’e de atıfta bulunarak bu konuda bir de işin görünmeyen ama can sıkıcı tarafı olduğunu, KKTC’de bir örtülü İsrail işgali yayılması başladığını yazıyorlar. BU medya unsurları 2000’li yılların başından beri KKTC vatandaşı olan İsrail ya da başka ülkeler yurttaşı Yahudi asıllıların adada çok ciddi sayıda mülk sahibi olduğunu, İsrail pasaportu ile mülk alanların 12. sırada olabileceğini ancak Rusya, Ukrayna, İngiltere, Almanya ve Türk pasaportu ile toplamda on binlerce dönüm mülk satın alan binlerce de gerçek ve tüzel kişilikte Yahudi olduğunu yazmaya başladı. Bölgeleri de söylüyorlar… Lapta-Alsancak-Çatalköy-Ilgaz-Gaziveren bölgelerinin tamamı, Girne’den doğuya Dipkarpaz’a Karpaz Yarımadasının güney sahillerine, İskele bölgesine… Ve iddialarına göre, otuz bin kadar Yahudi yaşıyormuş KKTC’de. Onlara göre İsrail ve dünya Yahudilerinin özelde KKTC ama genelde Kıbrıs adasına ilgisi sıradan ve geçiştirilecek bir konu değilmiş, Kıbrıs Yahudilerin ‘Vadedilmiş Topraklar’ına dahilmiş… “Yahudiliği Kıbrıs’a getirmek” vizyonları için Kıbrıs’ın iki tarafında da örgütlü misyonerler çalışıyormuş. Ve bu medya unsurları, Türkiye’nin Kıbrıs siyasetinin temeli olan Akdeniz’deki jeo-stratejik konumu nedeniyle Kıbrıs adasının Türkiye’nin milli güvenliği için çok önemli olduğuna vurgu yapıyor.

Konunun Türkiye siyasi çevrelerinde ve medyasında bu biçimiyle derinliğine irdelemeye başlanmasının ardından KKTC Başbakanı Ünal Üstel bir açıklama yaptı; KKTC emlak sektörünü yakından takip ettiğini, sektörün kontrol altında olduğunu, satışların artma eğiliminin nedeninin KKTC hukuk sisteminin verdiği güven gibi bir çok avantaj nedenleri olduğunu söyledi ve bu konuda yapılan diğer açıklamaları da KKTC’yi düşünmeden, sırf muhalefet yapmak için yapıldığını ve bunun da KKTC’yi sürekli kötüleyen Rum lobisine KKTC emlak piyasası ve mali sistemine yönelik malzeme vermek ve KKTC aleyhine haksız haberler yaymak için yapıldığını söyledi. Ve “Anlatıldığı gibi, bu ülkede gizli bir işgal ya da faaliyet asla söz konusu değildir. Satışlarla ilgili faaliyetler, tamamen devletimizin kontrolündedir” diye ekledi.

Şimdi bir durun ve soluklanın… TC Dışişleri Bakanı Fidan’ın yerinde siz olsaydınız ne düşünürdünüz?! KKTC Başbakanı kendisini yalanlıyor, Rum lobisine malzeme veren muhalif unsurlar safına koyuyor ve haksız haberler yaydığını söylüyor… Yer misin, ölür müsün?! Belli ki TC Dış İşleri Bakanı Fidan KKTC Başbakanı Üstel ile bir ‘İstişare’de bulundu, Üstel bu ‘İstişare’den hırpalanmış çıktı ki gece yarısına yakın bir vakitte Sabahattin İsmail’i telefonda aradı. Sabahattin İsmail’in sosyal medyadaki paylaşımından anlaşıldığına göre önce Başbakan Üstel yüksek sesle, çok kaba kelimelerle ve saldırgan bir şekilde konuşmuş; Sabahattin İsmail de aynı tarzda yanıtlamak zorunluğunda hissetmiş kendisini…  

Ve ayrıca, Üstel’in yabancılara emlak satışı konusunun denetimleri altında olduğunu ve endişelenecek bir şey olmadığını söylemesine rağmen, Bakan Fidan’ın açıklamasından ‘Esinlenmiş’ olacak ki KKTC İç İşleri Bakanı Dursun Oğuz, önceki günlerde, yabancılara mülk satışı ve emlakçılara dair 2 yasa tasarısı hazırladıklarını, yabancıların mülk alımına yönelik belirli kısıtlamaların getirileceğini, şirketler kurarak yabancıların yap-sat şeklinde inşaat sektörüne girmelerinin önüne geçeceklerini açıkladı.

Başbakan Üstel’in açıklamalarından sonra bir TC medya unsuru endişeli olduklarını belirterek Başbakan Üstel için “Boşbakan” diye yazdı, Emekli Amiral Cihat Yaycı KKTC’deki emlak satışlarının büyük tehdit ve millî güvenlik unsuruna dönüştüğü uyarısında bulundu. Aslında, kendi adına, Başbakan Üstel büyük bir gaf yaptı, KKTC kamuoyunda da hararetli tartışmalara neden olan yabancılara emlak satışları konusunu azımsayan, küçümseyen yaklaşımla açıklama yaptı, muhalefeti suçlamaya çalıştı; okları TC Dış İşleri Bakanı Hakan Fidan’a saplandı… Şimdiden sonra UBP Başkanlığına bir başkasının yolunun açıldığını söylemek kehanet olmayacaktır.

Bu yazı toplam 2908 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar