Feminist Atölye
[email protected]

Geçtiğimiz günlerde Birleşmiş Milletler’e bağlı olan UNDAW, diğer bir ismiyle Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadınların Güçlendirilmesi Birimi’ne bağlı olarak ülkemize çok yakın coğrafyada yeni bir bölge ofisi kurulacağını duyurdu. Merkezi İstanbul’da olacak olan yeni bölge ofisinin, Türkiye’nin yanı sıra diğer birçok ülkenin de çalışma alanı içerisinde olacağı ve ‘Avrupa ve Orta Asya Bölge Ofisi’ olarak adlandırıldığını görüyoruz. Bu gelişmenin gerek Kıbrıs gerekse diğer birçok ülkede toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadınların güçlendirilmesine dair yapılan çalışma ve politikalara pozitif şekilde yansıyacak olması bizler açısından sevindirici ve umut verici bir gelişme. Ülkemiz geçmişte etnik çatışma yaşamış ve maddi-manevi ağır sonuçlara maruz kalmış bir coğrafya. Pek tabii Kıbrıs Sorununa dair gerek yaşanan barış süreçlerinde gerekse ileriye dönük olarak toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması konusunda kadınların tüm yaşam alanlarına yansıyabilmesi açısından UNDAW gibi uluslararası çapta çalışan, sivil toplumla etkin işbirliğine önem veren ve kadın hakları için izleme ve teşvik çalışmaları yapan bir kurumun bu denli yakınımızda olmasını da ayrıca değerli buluyoruz.

İngiltere’de Feministlerin Zaferi:  ‘Bedenlerimiz Meta Değil’ dediler

Feminist Atölye aktivistleri olarak bizler geçtiğimiz günlerde çok değerli bir habere rastladık. Feminist Atölye’nin de politik çalışma alanları içerisinde yer alan bir konuda mücadeleyle gelen önemli bir zaferi sizlerle paylaşıyoruz. 1970’den bu yana İngiltere’de çıkarılan The Sun bulvar  gazetesinin kadın bedenini obje haline getiren ve aşağılayan cinsiyetçi bir yaklaşımla kurguladığı ‘’3. Sayfa güzeli’’ geleneğine son vereceğini gazete yetkilileri açıkladı. Bu sonuca İngiltere’de örgütlü çalışan feministlerin verdiği mücadelenin ön ayak olduğu, uzun yıllardır tartışmalı bir mesele olduğu ve kadınların internette başlattıkları karşı imza kampanyası sonucunda zafere ulaştığını görmek bizleri mutlu etti. Kadın dayanışmasının önemini de bir kez daha burada görüyoruz. Diğer bir yandan gazetenin İrlanda baskılarında da iki yıl önce bu tarz bir sayfaya son verilmiş olduğunu görüyoruz. Bu vesileyle kimi ülke gazete ve dergilerimizde de yayınlanan, kadın bedenini metalaştıran ve aşağılayan görsel veya yazısal tüm resim ve sayfalardan arındırılmasını talep etmeye devam edeceğiz.

Şili’de kürtaj yasağına yeni düzenleme getiriliyor

Feminist politika temellerini ataerkil sisteme karşı kendi söyleminden ve sosyal bilimlerden alır. Feminist ideolojinin en özel çalışma alanlarından biri olan kürtaj hakkı birçok ülkede mücadeleyle kazanılmış fakat yine birçoklarında da tartışılmakta olan bir meseledir. Bu hafta gündemimize takılan bir diğer haberse Şili’deki kürtaj yasağına karşı getirilecek yeni olası düzenlemeyle ilgili olandı. Şili’de bugün diğer bazı Latin Amerika ülkelerinde olduğu gibi (El Salvador, Dominik Cumhuriyeti gibi) kürtaj hakkı bulunmamakta. Kadınların kendi bedenleri  üzerinde bireysel otonomisini sarsan ve devletlerin milliyetçi, militarist politikaları dolayısıyla kadın bedenine müdahale eden yasaları her daim kürtaj hakkının kadınların ellerinden alınmasına neden olabilmekte. Bu hafta Şili’den gelen haberse uluslararası basının da dikkatini çekmiş ve ülkedeki kürtaj yasağıyla ilgili olarak Şili devlet başkanı Michelle Bachelet’in parlamentoya sunduğu kanun teklifi gündem oldu. Kürtaj hakkını tam olarak tanımasa da yeni kanun teklifine göre, hayati tehlike içeren ve tecavüz sonucu hamilelikte kürtajı yasallaştırma içeriğine sahip. Buna kürtaj yasağını tam olarak değilse de,yasağı bir kısım esneten bir reform gözüyle bakanlar da var. İlerleyen zamanda gelişmeleri takip edip, yasağın tam olarak ortadan kaldırıldığını ve kadınların kürtaj hakkının yasallaştığını görmek umuduyla.

Suudi Arabistan’da Kadınlar Olmadan (!) Yapılan Kadın Konferansı

Geçtiğimiz günlerde ‘’Toplumda Kadınlar’’ adıyla Suudi Arabistan’daki bir üniversitede düzenlenen konferansta tek bir kadının dahi yer alamamış olması dünya basınına yansıyan konular arasında. Suudi Arabistan kadın hakları konusunda çok sık gündem olan ülkeler arasında. Kadınların araba sürüşlerinin dahi yasaklandığı bir sistem içerisinde yine diğer yaşam alanlarında da kadınlar ikincil konumda ve yok sayılarak yaşamaktalar. Ülke dışına kadınların tek başlarına yanlarında ‘erkek olmadan’ çıkışları da yasaklar arasında. Bu haberde de görüyoruz ki bilimsel niteliklerde akademik bir yer olması beklenen üniversitede yapılan konferansa dahi kadınlar çağrılmamış, hatta konunun öznesi kadınlar olsa bile! Kadınların bir fiil kendileri adına karar verecekleri her mecrayı kısıtlayan ve  ‘’kadınlar adına erkekler karar veriyor’’ gibi bir görüntünün ardındaki cinsiyetçi zihniyet bizleri tedirgin etmekte. Bu konuda şunu hemen belirtmek gerekir ki, kadın hakları konularında uluslararası destek,kamuoyu oluşturma ve mücadele kaçınılmaz bir hal alıyor. Diğer bir yandansa, sorunun esas kaynağı olan ataerkiye karşı feminist hareketin kadın dayanışması ve çoğulculuğu bizlere ışık olsun.

Mesarya Kadın İnisiyatifi ile Kadın Hakları Eğitimlerimiz Devam Ediyor

Feminist Atölye olarak, Mesarya bölgesine yeni bir soluk getiren Mesarya Kadın İnisiyatifi ile haftalık buluşmalarımız devam ediyor. İnsan Hakları ve Kadın Hakları eğitimlerinin bir parçası olarak inisiyatif üyeleri ve Akdoğan’lı kadınlar ile bugüne kadarki eğitimlerimizde Toplumsal Cinsiyet Rolleri, Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinin İnşası için alınması gereken önlemler, Toplumsal Cinsiyet Eşitliğine Duyarlı Çocuk yetiştirme ve Kadının Ekonomik Hakları konuları üzerine keyifli sohbetler gerçekleştirdik.
Cinsiyet bizi kadın veya erkek yapan belli fiziksel veya biyolojik özelliklerdir. Toplumsal Cinsiyet ise kültürel ve sosyal olarak belirlenen cinsiyet rollerine karşılık gelir. Bu roller davranış kalıplarını, sorumlulukları, paylaşım düzenlerini, kaynaklara ve ayrıcalıklara erişimimizi de belirler. Bu bilgiler ışığında, ayrımcılık yaşadığımız alanları görme ve deneyimlerimizden yola çıkarak bunları tartışma imkânı bulduk. Sohbetlerimiz esnasında değişmez sanılan ve kalıplaşmış toplumsal öğretilerin aslında değişebileceği, bunun da önce bireyin kendisinden başlayarak toplumun geneline yayılabileceğini sonucunda vardık. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için medya, eğitim müfredatları, masallar, hikâyeler ve aile içi-toplumsal öğretilere eleştirel bir gözle yaklaşmanın şart olduğunu ve alternatiflerin neler olabileceğini belirledik.  
Eğitimler kapsamında Mesarya Kadın İnisiyatifi ile gelecek haftalarda yine buluşup, Kadın Haklarına yönelik çeşitli konuları tartışmaya devam edeceğiz. Eğitimlere katılarak sohbetimize ortak olmak veya Mesarya Kadın İnisiyatifine katılmak isteyenlerin 05338625069 numaralı telefondan bize ulaşmalarını bekliyoruz.