‘Üniversite Çöplüğü’ne doğru...
‘Üniversiteler Çöplüğü’ diyecekler böyle giderse, Kıbrıs’ın kuzeyi için!.
Ülkesi değil ‘çöplüğü’…
***
Yenileri ve onay bekleyenlerle birlikte 20’ye yakın olacak üniversite sayısı!..
Birkaç gün önce “cam kağıdı” ya da “çekiç” aldığınız hırdavatçı dükkanı, bakmışsınız, birkaç gün sonra üniversiteye dönüşmüş!..
Casino patronları da var işe girişen, mühim iş insanları da…
‘Eğitimciler’ pek yok galiba (!)
***
İlla ki yenilerine yüklenmeyelim!..
Eskiler başka bir alem…
‘Bir üniversite oğluma, bir de kızıma’ yarışı var…
Bıraktım “yüksek lisans” falan, “doçentlikler” uçuşuyor havada!..
Neredeyse “asgari ücret”e öğretim görevlileri çalıştırılıyor.
***
Kimin aklına gelirdi ki, darbe artığı YÖK’e sığınacağız!..
- “Yeni bölümleri onaylamasa” diye medet umacağız.
Onlar da diyor ki, “En nihayetinde burada bir devlet var, bu devletin de bir kurumu, onların onay verdiği bir bölüme, bir üniversiteye biz nasıl yok diyelim…”
Öyle ya!..
En nihayetinde burada bir “devlet” var (!)
***
Tabii bu devletin ‘Yüksek Öğretim Kurumu’ da başka alem!..
Örneğin yeni bir bölüm açılması için oylama yapılıyor, 3’e 2 “hayır” kararı çıkıyor!.
Ancak bu karar “olumlu”ya dönüşüyor yolda yürürken, üst makamlar onaylıyor üstelik!..
‘Çiş’ yarışı var ya, “kim daha uzağa” şey eder diye, Yüksek Öğrenim Kurumu da yarışta!..
***
Şimdilik umudumuz yeni yasa!..
Yoksa birbirlerinin isimlerini taklit etmekten eğitimin içeriğine bakmaya bulamayan bu kurumlar, yedi kelimeyi bir araya getirerek cümle kurmayı beceremeyen kimi mezunlar verirken, ülkenin de namı zirveye taşınıyor!.
En hazini de kurunun yanında yaş yanacak olması!..
Eğitimi önemseyen üniversitelere, hocalara, öğrencilere yazık oluyor…
***
Turizmi de böyle çökerttik biz, sanayiyi de…
Üretimin böyle yandık ağzına…
Dedim ya, ‘Üniversiteler Çöplüğü’ diyecekler böyle giderse…
Hep birlikte gurur duyacağız…
Kendi çöplüğümüzde öteceğiz de kimseler duymayacak ne yazık!