'Üniversite izinlerini 10 yıl durdurma' masada
Yükseköğrenimde ‘üniversite sayısı ve kaliteye’ yönelik tartışmalar sürerken, ‘yeni üniversite izinlerinin’ verilmesini 10 yıl süreyle askıya alacak yasa önerisi, yeniden gündeme geldi.
Yükseköğrenimde ‘üniversite sayısı ve kaliteye’ yönelik tartışmalar sürerken, ‘yeni üniversite izinlerinin’ verilmesini 10 yıl süreyle askıya alacak yasa önerisi, yeniden gündeme geldi. Öneriye UBP ve TDP yasaya açık destek verirken, CTP ve HP parti içerisinde değerlendirme yaparak, son kararını verecek…
Ayşe GÜLER
Yükseköğrenimde ‘üniversite sayısı ve kaliteye’ yönelik tartışmalar sürerken, ‘yeni üniversite izinlerinin’ verilmesini 10 yıl süreyle askıya alacak yasa önerisi yeniden gündeme geldi.
Öneriye UBP ve TDP yasaya açık destek verirken, CTP ve HP parti içerisinde değerlendirme yaparak, son kararını verecek.
UBP-DP Hükümeti döneminde Milletvekili Hasan Taçoy tarafından hazırlanarak, Meclis’e sunulan ancak ‘kadük’ olan Yükseköğretim (Değişiklik) Yasa Önerisi’nin ivediliği Pazartesi günü Genel Kurul’da oylanacak.
Geçtiğimiz günkü Meclis Genel Kurulu toplantısında görüşülen ancak ertelenen yasa önerisi, Yükseköğretim kurumlarının hisselerinin, mevcut hissedarlar dışında devredilmesi ve/veya satılmasının, faaliyete geçtikten en az 10 yıl sonra Bakanlar Kurulu kararı ile olabilmesine ilişkin düzenlemeler içeriyor.
Ayrıca Yasa Önerisi, ‘açma ön izin’lerinin de hisselerinin, mevcut hissedarlar dışında devredilmesi yüksek öğretim kurumunun faaliyete geçmesinden itibaren en az 10 yıl geçtikten sonra Bakanlar Kurulu kararı ile olabileceğine ilişkin hükümler içeriyor.
Öneriye olumlu yaklaştılar…
Öneriyi sunan UBP Milletvekili Hasan Taçoy, üniversite sayısının artmasıyla kaliteyi yakalamanın da zorlaştığını söyledi, “Bir noktada nefes almak gerekiyor. Hem kaliteyi getirmeyi hedefleme hem de denetim olgularını artırma yönünde YÖDAK çalışmalarını oluşturmanın uygun olacağı süreci kazanmak istiyoruz.” dedi.
CTP PM Üyesi Aybike Yektaoğlu, yasa önerisi ile ilgili çalışmalara olumlu baktığını ancak yükseköğrenimle ilgili farklı çalışmaların yapılması, üniversitelere ‘kalite’ için belirli kriterlerin getirilmesi gerektiğini dile getirdi.
TDP Eğitim Sekreteri, Dr. Suphi Hüdaoğlu, hazırlanan yasa önerisinin bir an önce hayata geçmesi gerektiğini söyledi.
Hüdaoğlu, eğitime ‘ekonomik gelir getirici’ olarak bakılmamasının kaygı yarattığını ifade etti.
Öte yandan HP Eğitim Sorumlusu Sadık Ülker ise eğitimde sayıdan çok niteliğe önem verilmesi gerektiğini söyledi, üniversite sayısında niteliğe bakılmadan ciddi artış olduğunu belirtti.
Ülker, Yükseköğrenimde daha fazla kaliteye önem verilmesi gerekiyor” dedi.
Öneriyi sunan, UBP Milletvekili Hasan Taçoy:
“Sayı arttığında, kaliteyi yakalamak zorlaşıyor”
Öneriyi sunan UBP Milletvekili Hasan Taçoy, üniversite sayısının artmasıyla kaliteyi yakalamanın da zorlaştığını söyledi, “Bir noktada nefes almak gerekiyor. Hem kaliteyi getirmeyi hedefleme hem de denetim olgularını artırma yönünde YÖDAK çalışmalarını oluşturmanın uygun olacağı süreci kazanmak istiyoruz.” dedi.
Taçoy, önerinin komitede görüşülmesinin Pazartesi günkü Genel Kurul’da oylanacağını ifade etti.
Eğitim Bakanlığı’nda yeni üniversite izinlerine yönelik yoğun bir talep olduğundan bahseden Taçoy, diğer siyasi partilerin de yasa önerisine olumlu baktığını söyledi.
SİYASİ PARTİ YETKİLİLERİ NE DÜŞÜNÜYOR?
CTP PM Üyesi Aybike Yektaoğlu:
“Çalışmalar olumlu, kalite için kriter getirilmeli”
CTP PM Üyesi Aybike Yektaoğlu, yasa önerisi ile ilgili çalışmalara olumlu baktığını ancak yükseköğrenimle ilgili farklı çalışmaların yapılması, üniversitelere ‘kalite’ için belirli kriterlerin getirilmesi gerektiğini dile getirdi.
Yektaoğlu, bu konu dışında yükseköğrenimde üniversitelerde eğitim görecek öğrencilerin kriterleri, bölgedeki alt yapı çalışmaları ve nüfus politikasına ilişkin de adım atılması gerektiğini kaydetti.
Yükseköğrenimde ‘istatistiki veri’ çıkartılması gerektiğine değinen Yektaoğlu, her üniversitede her fakültenin de açılmasına gerek olmadığını belirtti.
Yektaoğlu, ülke ihtiyaçlarına göre hareket edilerek, üniversitelerde kaliteli eğitimin amaçlanması gerektiğine işaret ederek, “Öğrencilere ticari olarak bakılmamalıdır. Bazı öğrenciler okulda kayıtlı olmasına rağmen, birçok suça karışıyor. Bunun için değişik yapılması gerekiyor.” dedi.
YÖDAK’ın da güçlendirilmesinin önemine değinen Yektaoğlu, tüm üniversitelerin içinde olduğu bir merkezin kurulması gerektiğine de değindi.
Yektaoğlu, üniversitelerin kalite değil, öğrenci sayısı üzerinden rekabet eder hale geldiğini vurguladı.
TDP Eğitim Sekreteri, Dr. Suphi Hüdaoğlu:
“Yasa önerisi, bir an önce hayata geçmeli”
TDP Eğitim Sekreteri, Dr. Suphi Hüdaoğlu, hazırlanan yasa önerisinin bir an önce hayata geçmesi gerektiğini söyledi.
Hüdaoğlu, eğitime ‘ekonomik gelir getirici’ olarak bakılmamasının kaygı yarattığını ifade etti.
Ülkenin ‘kaliteli üniversitelerle’ anılmasını istediklerini belirten Hüdaoğlu, “Üniversitelerden mezun olan öğrencilerin dünyanın her yerinde mesleklerini yapması çok önemli. Bu sektör, rant kapısı olarak görülmemelidir.” dedi.
HP Eğitim Sorumlusu Sadık Ülker:
“Sayıdan çok niteliğe önem verilmeli”
HP Eğitim Sorumlusu Sadık Ülker ise eğitimde sayıdan çok niteliğe önem verilmesi gerektiğini söyledi, üniversite sayısında niteliğe bakılmadan ciddi artış olduğunu belirtti.
Ülker, Yükseköğrenimde daha fazla kaliteye önem verilmesi gerekiyor” dedi.
Yasa önerisini olumlu bulduğunu ifade eden Ülker, özellikle üniversitelerde izinleri ile ilgili yapılan başvurularda fizibilite çalışmalarının netlik kazanması gerektiğine değindi.
Ülker, “10 yıl içerisinde yeni izin verilip verilmemesi hususu doğru ama tam da doğru değil… Kendisini ispatlamış bir üniversite ülkeye gelecekse, eğitime katkı koyacaksa bunun da ayrımı yapılmalıdır.” şeklinde konuştu.
Yasa Önerisi neydi?
“Eğitim kalitesini sorgulatır hale getirdi”
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Yükseköğretim (Değişiklik) Yasa Önerisi’nin genel gerekçesinde, üniversitelerin sayısının son zamanlarda hızlı bir şekilde artmasının, hem kamuoyu, hem de rekabette olduğumuz diğer ülkelerde, ülkemizdeki eğitim kalitesini sorgulatır hale getirdiği ifade edildi.
Bunu etkisiyle ülkedeki yükseköğretim kurumlarına ilginin azalabileceği ve ciddi ekonomik kayıpların da yaşanabileceği endişesi paylaşılırken, üniversite açılması süreçlerine getirilecek belirli bir süre kısıtlamanın, olumlu sonuçlar yaratacağı görüşü de kaydedildi.
Satma veya hisse devretme de, ‘ön izin’ devretme de 10 yıl sonra!
Yasa Önerisi, Yükseköğretim kurumlarının hisselerinin, mevcut hissedarlar dışında devredilmesi ve/veya satılmasının, faaliyete geçtikten en az 10 yıl sonra Bakanlar Kurulu kararı ile olabilmesine ilişkin düzenlemeler içeriyor.
Ayrıca Yasa Önerisi, ‘açma ön izin’lerinin de hisselerinin, mevcut hissedarlar dışında devredilmesi yüksek öğretim kurumunun faaliyete geçmesinden itibaren en az 10 yıl geçtikten sonra Bakanlar Kurulu kararı ile olabileceğine ilişkin hükümler içeriyor.
Yasa Önerisi’ndeki ‘geçiçi’ madde ile, bu yasa yürürlüğe girmeden önce alınan veya başvuru yapılan açma ön izinleri de bu değişiklik yasası kapsamına alınıyor.
Yasa Önerisi’ndeki ‘geçiçi’ madde ile, bu yasa yürürlüğe girmeden önce alınan veya başvuru yapılan açma ön izinleri de bu değişiklik yasası kapsamına alınıyor.
10 yıl İZİN, ÖN İZİN YOK!
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Yükseköğretim (Değişiklik) Yasa Önerisi’nin Geçici 2. Maddesi ise, bu yasanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 10 yıl süre ile KKTC dışındaki bir yükseköğretim kurumu ile Eğitim Bakanlığı’nın yeni bir üniversite açılaması için anlaşma yapamayacağını, “açma ön izni”, ve/veya ‘Yüksek Öğretim Kurumu Açma İzni’ verilemeyeceğini düzenliyor.
Yasa Önerisi’ne göre, ülkede yükseköğretim kurumu açmak isteyen gerçek ve tüzel kişilere de 10 yıl süre ile izin verilemeyecek.