1. HABERLER

  2. DERGİLER

  3. Üniversiteler Ayrımcılığa Mezar Olmalı!
Üniversiteler Ayrımcılığa Mezar Olmalı!

Üniversiteler Ayrımcılığa Mezar Olmalı!

Üniversiteler Ayrımcılığa Mezar Olmalı!

A+A-

Tayfun Can Onuk
ODTÜ Kuzey Kıbrıs Kampusu
Öğretim Görevlisi


Bilirsiniz, bugün temel işlevi meslek eğitimi olan üniversiteler aslında Antik Yunan felsefesinin özgür ve yaratıcı düşünceyi merkezine alan okullarının mirası üzerine kuruludur. Yani, bir üniversitenin işlevi, meslek memuru yetiştirmekten önce özgür, tarafsız, eleştirel, analitik, bilimsel düşünce üretmek, farklı görüşlere ev sahipliği yapmak ve zihin yaratıcılığını beslemektir. Ne yazık ki içinde yaşadığımız kültür üniversitenin bu işlevini neredeyse tamamen unutturdu.

Oysa üniversite okumak, üniversite mezunu olmak mesleğinizde yetkin olduğunuzu gösteren bir sertifika sahibi olmaktan başka bir şeydir. Üniversite, yaşam bilgisidir, bakış açısıdır, deneyimdir. Üniversite mezunu olmanın diğer bütün eğitim seviyelerinden daha önemli bir yere konmasının temel sebebi de budur: Üniversitelilik sadece mesleki eğitim anlamına gelmez, üniversitelilik geniş, evrensel, özgür, eşitlikçi, eleştirel, analitik bir düşünce sistemi, yeni bir bakış açısı, algıda bir sıçrama anlamına gelir.

Üniversite kapısından ilk defa girerken bireyler, dünyadan habersiz, önyargılarla bezeli, ayrımcı, şiddete meyilli, tahammülsüz olabilir. Çok da haklıdır aslında, Türk Milli Eğitim sisteminden geçen bir bireyin bundan bir adım ötede olmasını beklemek doğrudan o kişiye haksızlık olur. Bizde temel eğitim öğrenciye deneyim, bakış açısı, eleştirel düşünme becerisi kazandırmaz, bu artık herkesçe bilinen bir durum.

İşte üniversitenin vazifesi tam olarak burada başlar. Kapısından giren ve ötekileştirici eğitim sisteminin bütün yükünü sırtında taşıyan bireyleri içeride geçirecekleri dört sene içinde eleştirel düşünen, farkındalıklı, evrensel düşünen bireylere dönüştürmek. Üniversite herkes için “öteki” ile tanışma, “öteki” olanı tanıma ve anlama yeri olmalıdır. Üniversite bireylerin kapıdan girerken yanlarında getirdiği ırkçılıktan, homofobiden, transfobiden, faşizanlıktan, tahammülsüzlükten, ayrımcılıktan, ötekileştiricilikten, dar kafalılıktan kurtulduğu yer olmak zorundadır. Bu işlevini yerine getiremeyen bir üniversite meslek lisesinden, sertifika programından farksız demektir.
Fakat bakıyoruz ki Türkiye’de de Kıbrıs’ta da durum bunun tam tersi. Üniversiteler ayrımcı şiddetin beşiği olmuş. Farklı gruplar arasında sürekli şiddet haberi geliyor. Üniversite rektörlükleri öğrencilerin düzenleyeceği konferansın önünü kesiyor (Mardin Artuklu Üniversitesi’nin Hastalıktan Hak Talebine Eşcinselliğin Seyri panelini yasaklaması mesela). Hatta ileri gidenler öğrencileri fişliyor, araştırma görevlilerine disiplin soruşturması açıyor, görevden alıyor…

Parçası olduğunuz üniversiteye hatırlatın, üniversite herkesin sesinin duyulacağı bir arenadır! Üniversitede düzenlenecek herhangi bir etkinlik, “bazı grupların hassasiyetini zedeliyor” ise özellikle yapılmalıdır. Hiç eşcinselle tanışmadan homofob olanların, “öteki” ile hemhal olmadan ırkçı olanların, insanlar anadilini konuşursa kıyamet kopacak sananların aydınlanma yeri üniversitedir. Üniversite hepimizin biz olmayanı tanıdığı, anladığı ve ona dair önyargısını tarihe gömdüğü yerdir. Üniversite hassasiyetleri korumaz, tehlikeli konulardan kaçınmaz; üniversite şaşırtır, kışkırtır, sorgulatır, suya sabuna dokunur, yumuşak karınları deşer, köhnemiş düşünceleri yıkar. Hassasiyetlerden, tabulardan, yumuşak karınlardan kurtarmayan; mensuplarını şaşırtıcı, yadırgatıcı, şok edici deneyimlerle sınamayan, kapsamındaki her grubun/ekibin/topluluğun/azınlığın/çoğunluğun sesini duyurma hakkını eşit derecede dikkatle korumayan, hedefinde kim olursa olsun ayrımcı şiddete karşı net tepkiler gösteremeyen üniversite aslında üniversite değildir.

Eğer mensubu olduğunuz üniversite bu tanıma uymuyorsa önünüzde iki yol var, ya orayı yola getireceksiniz ya da doğru yerde olup olmadığınızı sorgulayacaksınız.
 

Bu haber toplam 1523 defa okunmuştur
Gaile 265. Sayısı

Gaile 265. Sayısı