“Üniversitelerin çoğu maddi kazanç üzerine kurgulanmış”
Eğitim Bakanlığı'nın görüşüldüğü Bütçe görüşmeleri sırasında söz alan CTP Milletvekili Sıla Usar İncirli, Yükseköğrenimin ülke ekonomisi için önemine işaret etti ve yaşanan sorunlar nedeniyle bu durumun tehdit altında olduğunu dile getirdi.
Cumhuriyet Meclisi Ekonomi Maliye Bütçe ve Plan Komitesi’nde ilk olarak 1 milyar 18 milyon 182 bin 400 TL’lik Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı bütçesi ele alındı. Bütçe görüşmeleri sırasında söz alan CTP Milletvekili Sıla Usar İncirli, Yükseköğrenimin ülke ekonomisi için önemine işaret etti ve yaşanan sorunlar nedeniyle bu durumun tehdit altında olduğunu dile getirdi. Eğitim Bakanlığı baştan olmak üzere diğer bakanlıklar ve yerel yönetimlerin bu konuda sorumluluğu olduğunu kaydeden İncirli, eğitimin lokomotif sektörlerden biri olarak kalması için atılması gereken adımlar olduğunu kaydetti.
Bugüne kadar devletin yükseköğretim konusunda üzerine düşeni yapmadığını dile getiren İncirli, ülkede üniversitelerin hikâyesinin Cumhuriyetin kuruluşuyla başladığına işaret etti.
Ülkede yükseköğretimde 103 bin öğrenci 21 üniversite olduğunu ancak çoğunda binden az öğrenci bulunduğunu dile getiren İncirli, bunun üniversitenin kalitesi ve sürdürülebilirliği konusunda soru işareti yarattığını kaydetti.
Ülkede bin 500 -2 bin öğretim görevlisi varken öğrenci sayısının oldukça fazla olduğunu dile getiren İncirli, bilim yuvası olması beklenen üniversitelerde öğretim görevlilerinin büyük yük altında kaldığını, üniversitelerde bilimsel araştırma yapılamadığını dile getirdi.
Üniversitelerde kalite sorunu yaşandığında öğrencilerin kalitesinde de sıkıntı olacağını belirten İncirli, ülkedeki üniversitelerin çoğunun maddi kazanç üzerine kurgulanmış olduğunu savundu.
Üniversitelerin kalitesinin artması ve altyapılarının iyileştirilmesi gerektiğini söyleyen İncirli nicelik değil niteliğe yönelmek gerektiğini anlattı.
İncirli, ülkeye gelen yabancı öğrencilerle daha iyi iletişim kurulabilmesi için ülkedeki İngilizce eğitiminin artırılması gerektiğini, bu bağlamda yaşam boyu eğitime gereken önemin verilmesi gerektiğini dile getirdi.
Üniversitelerin AB fonlarından yararlanabilmesi için gerekli adımların atılması gerektiğini ifade eden İncirli, çevre sorunları ve ulaşım konusunda da atılması gereken adımlar olduğunu anlattı.
İncirli, Bolonya sürecinden kopulmasına asla izin verilmemesi gerektiğini dile getirdi.
Üniversitelerin birbirlerine karşı acımasız rekabete yerine işbirliğine gitmesi gerektiğini dile getiren İncirli, YÖDAK’ın güçlendirilmesi ve özerkleştirilmesi gerektiğini ayrıca YÖDAK’ın gerekli kapasiteye ulaştırılması gerektiğini dile getirdi.
İncirli, önerilerinin yükseköğretimde tüm unsurların öğrenci sayısı üzerinden değerlendirilmemesi ve üniversite izinleri verilirken doğru bir değerlendirme yapılması olduğunu kaydetti.