“Ünsal, ‘Cinsel Tecavüz’ suçunun, tarafların evli olması halinde uygulanamayacağını söylüyor”
K.T. Barolar Birliği İnsan Hakları Komitesi Başkanı Av. Aslı Murat, Din İşleri Başkanı Ahmet Ünsal’ın, “Bir insan evlenmişse cinsel ilişki kurmam demez” dedi.
K.T. Barolar Birliği İnsan Hakları Komitesi Başkanı Av. Aslı Murat, Din İşleri Başkanı Ahmet Ünsal’ın, “Bir insan evlenmişse cinsel ilişki kurmam demez” diyerek aslında “bilerek ya da bilmeyerek” Ceza Yasası’ndaki cinsel tecavüz suçunun, tarafların evli olması halinde uygulanamayacağını söylediğini belirterek, “İlişkiye rıza göstermek kişilerin evli olup olmamaları üzerinden değerlendirilemez” dedi.
Murat, “Ünsal’ın sözlerinden şunu anlıyoruz; evlilik içi tecavüz diye bir şey olmaz, evli iseniz zaten otomatikman cinselliğe her durumda rıza göstermiş varsayılırsınız. Sözlerinin tamamı, çağdaş hukuk kuralları ve en temel insan hakları ile taban tabana zıttır” ifadelerini kullandı.
YENİDÜZEN’e konuşan Aslı Murat, İlk olarak, gerek Din İşleri Başkanı Ünsal’ın sözlerini herekse de tarikatların çocuklara yönelik faaliyetleri gündeme getirip bu tehlikeleri görünür kılan Bugün Kıbrıs ve Özgür Gazete’ye teşekkürlerini sundu, Ünsal’ın YENİDÜZEN’e verdiği röportajda dile getirdikleriyle, aslında sözlerinin çarpıtılmadığının ortaya çıktığını söyledi.
Din İşleri Dairesi Başkanı’nın, “hukuk” gibi meşru bir kelime kullanarak şeriat kurallarını yaygınlaştırdığını ve uygulanmasını hedeflediğini söyleyen Murat, Ünsal’ın “memuru olduğu devletin Anayasaya göre, din ve devlet işlerinin ayrıldığı, insan haklarını gözeten bir hukuk devleti olduğunu” bilmesi gerektiğine dikkat çekti.
Aslı Murat, Kıbrıs’ın kuzeyinde İslam Hukuku’nun hiçbir şekilde geçerli olmadığını belirterek, “Evlilik söz konusu olduğunda dini kurallar değil Aile Yasasının ortaya koyduğu mevzuat geçerlidir. Hele de anayasal hukuk devleti ilkelerini ve sosyal düzenimizi tehdit edecek, toplum arasında kutuplaşmaya neden olacak ve en başta kadınların insan haklarını ortadan kaldıracak hiçbir söz söylemeye yetkili değildir. Maalesef ağzından çıkan her söz ile bunun tam tersini yapmıştır” dedi.
Ünsal’ın, “Bir insan evlenmişse cinsel ilişki kurmam demez” diyerek aslında “bilerek ya da bilmeyerek” Ceza Yasası’ndaki cinsel tecavüz suçunun, tarafların evli olması halinde uygulanamayacağını söylediğini belirten Murat, “İlişkiye rıza göstermek kişilerin evli olup olmamaları üzerinden değerlendirilemez” ifadelerini kullandı.
Aslı Murat, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ünsal’ın sözlerinden şunu anlıyoruz; evlilik içi tecavüz diye bir şey olmaz, evli iseniz zaten otomatikman cinselliğe her durumda rıza göstermiş varsayılırsınız. Sözlerinin tamamı, çağdaş hukuk kuralları ve en temel insan hakları ile taban tabana zıttır ve hemen her gün ev içinde yaşanan şiddeti meşrulaştırmaktadır. Müsaade etsin de bu konuları, aile içinde yaşanan kadına yönelik şiddetin nedenlerini ve sonuçlarını çok yakından takip eden ve bununla ilgili davalar yürüten memleketin hukuk sistemi içinde görev ifa eden hukukçular konuşsun.”
Murat, tüm bunların yanı sıra, “KKTC devletine bağlı görev yapan birinin, başka bir devletin elçiliğinden aldığı talimatla seminer düzenlemesinin ayrıca sorgulanması gerektiğine” de dikkat çekti.
Murat, sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Eğer biz laik yani din ve devlet işlerinin ayrıldığı bir yapıya sahipsek, o zaman devlet çatısı altında görev yapacak din işlerine ilişkin bir müdürlüğün, tüm dinlere eşit mesafede davranması, tek bir dinin veya inanç sisteminin misyonerliğini yapmaması, sunulan hizmetin her türlü dini inanca, inançsızlığa (ateistler) ve vicdani görüşlere yönelik yeniden şekillendirilmesi gerekir. Aksi takdirde yine anayasamızca korunan, vicdan ve din özgürlüğünden bahsetmek mümkün olmaz, devlet eliyle dini dayatma söz konusu olur.”