1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. “Ünsal’a ‘istisnai’ vatandaşlığı veren UBP Hükümeti’dir”
“Ünsal’a ‘istisnai’ vatandaşlığı veren UBP Hükümeti’dir”

“Ünsal’a ‘istisnai’ vatandaşlığı veren UBP Hükümeti’dir”

Din İşleri Başkanı Ünsal’a “dörtlü hükümet döneminde vatandaşlık verildiği” yönündeki haberlere ilişkin konuşan Erhürman, bu bilginin külliyen yanlış olduğunu söyledi.

A+A-

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, Din İşleri Dairesi Başkanı Ahmet Ünsal’a vatandaşlık hakkının CTP – TDP – HP – DP Dörtlü Koalisyon Hükümeti döneminde verildiği iddialarına ilişkin açıklama yaptı, bu bilginin külliyen yanlış olduğunu söyledi.

Kişisel sosyal medya hesabı üzerinden açıklama yapan Erhürman, ‘istisnai’ vatandaşlık hakkının Bakanlar Kurulu tarafından verildiğini anımsatarak, söz konusu istisnai vatandaşlık verilmesi kararının, 2012 yılındaki UBP Hükümeti Bakanlar Kurulu’na ait olduğunu vurguladı.

Dönemin Resmi Gazetesi’nde bu bilginin yer aldığını vurgulayan Erhürman, aynı zamanda dörtlü koalisyon döneminde İçişleri Bakanı olarak görev yapan Ayşegül Baybars ile görüştüğünü, haberlerin gerçeği yansıtmadığını belirtti.

2019 yılında yapılan işlemin, İçişleri Bakanlığı’nın ilgili dairesi tarafından yapılan bir iç işlem olduğunu belirten Erhürman, “Ünsal’ın sabıka kaydının, güvenlik raporunun ve sağlık raporunun olumlu gelmesi üzerine, yine Sn. Baybars’ın açıklamasında yer alan şekilde, rutin işlemlerini tamamlamasının ardından Muhaceret Dairesi’nin onayı ile belgesini alarak işlemlerini 27/03/2019 tarihinde tamamlamıştır” ifadelerini kullandı.

Erhürman, burada önemli olan noktanın, Ünsal’ın kimin döneminde vatandaş olduğu değil; hala daha görevden alınmaması olduğunu da vurguladı.

Tufan Erhürman, açıklamasında şu ifadelere verdi:

“Bugün bazı gazetelerde Sn. Ahmet Ünsal’ın vatandaşlığının Dörtlü Hükumet Döneminde Bakanlar Kurulu kararıyla onaylandığına ilişkin haberler yer aldı.

Mesele, Sn. Ünsal’ın vatandaşlığa alınması değil, vatandaş ve Din İşleri Başkanı olduktan sonraki icraatları ve halka, dinle ilgili, kadınları aşağılayan, “hükumet” tarafından bile Meclis’te yanlış olduğu ifade edilen “bilgi”leri vermesidir. Buna ek olarak, “hükumet” tarafından Sn. Ünsal hakkında soruşturma başlatılıp başlatılmadığının dahi net bir biçimde açıklan(a)mamasıdır mesele.

Ve esas mesele, Sn. Ünsal’ın hala görevden alınmamış olmasıdır!

Bununla birlikte, basında yer alan haberdeki yanlışları düzeltmek de şarttır. (Elbette insan unutabilir. Bu nedenle bu açıklamayı yapmadan önce hem ilgili Resmi Gazeteleri taradım, hem de dönemin İçişleri Bakanı Sn. Ayşegül Baybars'ın bilgisine başvurdum).

Sn. Ünsal’ın vatandaşlığının Dörtlü Hükumet döneminde Bakanlar Kurulu kararıyla “onaylandığı” külliyen yanlıştır. Sn. Ünsal, UBP Hükumeti döneminde, 12.11.2012 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla KKTC yurttaşlığına alınmıştır. Karar şöyledir:

“Bakanlar Kurulu… Ahmet Ünsal’ın… sabıka kaydı, güvenlik raporu ve sağlık raporunun olumlu gelmesi koşulu ile… KKTC yurttaşlığına alınmasına karar verdi.”

Dörtlü Hükumet döneminde bu konu hiçbir biçimde Bakanlar Kurulu gündemine gelmedi. Dönemin İçişleri Bakanı Sn. Ayşegül Baybars’ın açıklamalarından anlaşılacağı üzere, Sn. Ünsal’ın sabıka kaydının, güvenlik raporunun ve sağlık raporunun olumlu gelmesi üzerine, yine Sn. Baybars’ın açıklamasında yer alan şekilde, “rutin işlemlerini tamamlamasının ardından Muhaceret Dairesi’nin onayı ile belgesini alarak işlemlerini 27/03/2019 tarihinde tamamlamıştır”.

Bilindiği gibi istisnai vatandaşlığa alma kararını verme yetkisi Bakanlar Kurulu’ndadır. Bu kararı veren Dörtlü Hükumet dönemi Bakanlar Kurulu değil, 2012 tarihinde görevde olan UBP hükumetidir. 27.3.2019 tarihinde yapılan işlem, 2012 tarihli Bakanlar Kurulu kararında yer alan koşulların yerine getirilmesi üzerine İçişleri Bakanlığı’nın ilgili dairesi tarafından yapılan bir iç işlemdir.

Dörtlü Hükumet döneminde bu konu ne Bakanlar Kurulu’nun gündemine gelmiş, ne de Bakanlar Kurulu tarafından bu konuda herhangi bir karar/onay üretilmiştir.

Ama başta söylediğim gibi, mesele bunların hiçbiri değildir. Mesele, Din İşleri Başkanı statüsündeki bir kişinin, dini konularda açıklama yaparken kadınları aşağılayan beyanları ve bunların yanlış olduğunu söyleyen şu andaki “hükumet”in bırakın yapması gereken işi yaparak bu kişiyi görevden almasını, soruşturma açılıp açılmadığı konusunda bile kamuoyunu doğru bilgilendirmeyip, bir de yanlış haberlerle kamuoyunun kafasını bulandırmaya çalışmasıdır.

Mesele bundan ibarettir!”

 

Bu haber toplam 2064 defa okunmuştur