‘UN UFAK’ HALLERİMİZ
Türkiye'nin Kıbrıs Cumhuriyeti ile öpüşmelerini gözetler, "gördünüz mü" edasıyla çoğaltır, anında paylaşırdım.
Eskiden!
Hele de yan yana gelmişse iki bayrak...
TC ve KC!
“Buyurunuz” derdim, “gerçek bu...”
* * *
Bir esprisi kalmadı artık...
Türkiye'nin dünyanın içinde “KKTC”yi tanımadığını, "mış" gibi yaptığını...
Bizimkinin “yerel bir ahbaplık” olduğunu...
Kıbrıs Cumhuriyeti'ni de aslında tanıdığını, "tanımıyormuş" gibi davrandığını...
Herkes de anladı...
Ve adanın kuzeyindeki bu menfaatçi düzenin, bu yalan rüzgarının "sürdürülebilir" olmadığı görüldü...
* * *
Türkiye ile Kıbrıs Cumhuriyeti arasındaki "münasebet"i aslında desteklemek gerekiyor.
İlişkiler normalleşmeli...
Hınç yerini işbirliğine bırakmalı...
Kin duvarları yıkılmalı...
Keşke, Kıbrıslı Rum liderliği, en azından Türkiye'den adaya gelmiş göçmen ailelerin, burada doğmuş çocuklarına kapılarını açsa...
‘Çözüm’ün içinde Kıbrıs’la birlikte mutlaka Türkiye de olacak çünkü Yunanistan gibi, Avrupa Birliği gibi...
* * *
Türkiye'den bir takım, Karabük... Kıbrıs'ın güneyinden Aris'le 'dostluk maçı' yaptı ya...
Buna kızdılar!
“Dostluğa” mı öfkeliyiz ne?
Şunu derseniz haklısınız:
Peki suçu nedir Kıbrıslı Türk sporcuların?
* * *
İki örnek verelim...
Samsun'da şu günlerde İşitme Engelliler Olimpiyatları var.
Çok anlamlı bir organizasyon...
Kıbrıs, tek sporcu ile temsil edildi.
Andreas Constantinou, atıcılıkta yarıştı, 62 yaşında...
Niye Kıbrıslı Türk yoktu?
Mesele “dünya” çünkü...
Yarın elçilik, engelliler derneğine iki tekerlekli sandalye hediye eder, iki oda inşaatı yapar, gönlünü alır...
İlişki düzeyi budur...
Dedim ya, “yerel ahbaplık...”
Diğer örnek daha da çarpıcı... Bir antrenörümüz, Türkiye liginde bir futbol takımında göreve getirildi.
Ama “lisans” alamıyor...
Ya TC yurttaşı olacak, ya dışarıda kalacak!
İşin ilginç tarafı, Antrenörlük Diploması’nı Türkiye’den gelen eğitimcilerden almış.
“KKTC”nin hali bu...
O nedenle zaten “çözüm”ün dünyalı tek formülü var şimdilik... Yoksa Kıbrıs ile Türkiye Cumhuriyeti arasında “un ufak” olacağız...
Ya da onlar oynayacak... Biz bakacağız!