Unutursam Hatırlat
Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Nöroloji Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Amber Eker Bakkaloğlu, 21 Eylül Alzheimer günü dolayısıyla açıklama yaptı
Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Nöroloji Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Amber Eker Bakkaloğlu, bir halk sağlığı sorunu haline gelen Alzheimer hastalığının, günümüzde yaşlanan toplumlarla birlikte yıllar içinde arttığını, 65 yaş üstü her sekiz kişiden birinde, 85 yaş üstü ise her iki kişiden birinde görüldüğünü, 21 Eylül’ün tüm dünyada Alzheimer günü olarak kabul edilip, bu tarihte farkındalığı artırmak için çeşitli aktiviteler düzenlendiğini belirtti.
Unutkanlık her yaştan kişinin sık bir yakınmasıdır. Her toplumda olduğu gibi toplumumuzda da unutkanlıktan yakınan kişiler en çok da Alzheimer hastalığından endişe etmektedir. Ancak akılda tutulmalıdır ki, unutkanlıktan yakınan kişilerin büyük bir kısmını da tedavi edilebilir sebepler oluşturmaktadır ve unutkanlık hastaları titizlikle değerlendirilmelidir.
Belirtileri
Sık bilinen hafıza sorunları yanında edinilmiş beceriler olan giyinme, düzgün bir biçimde yemek yapma, alet kullanma, kişilik - davranış değişiklikleri, dili kullanmada veya konuşulanları anlamada bozukluk, yol bulamama, tekrar tekrar aynı soruları sorma, hesap yapamama, içe kapanma, canlı hayaller görmenin Alzheimer hastalığının belirtileri olarak görüldüğünü söyleyen Doç. Dr. Amber Eker Bakkaloğlu, ailede bulunan hasta bireylerin, beyin damar hastalığı için risk faktörleri (yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, şeker hastalığı) bulunmasının, sık geçirilen kafa travmasının, düşük eğitim seviyesinin ve en önemlisi ileri yaşın, hastalık için risk faktörleri olarak görüldüğünü belirtti. Doç. Dr. Amber Eker Bakkaloğlu, en önemli risk faktörü olan yaşlanmanın önüne geçilemeyeceğini, ancak hastalık sürecinin başlangıcını önemli oranda ertelemek için kontrol edilebilir risklerden, beyin damar hastalığına sebep olabilecek risk faktörlerinin iyi kontrol edilebileceğini söyledi.
Doç. Dr. Amber Eker Bakkaloğlu: “Alzheimer Hastalığının Teşhis ve Takibinde Çok Önemli Olan Nörokognitif Testler Kıbrıs’ta İlk Kez Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’nde Uygulanmaya Başladı.”
Teşhis sürecinde hasta ve mutlaka onu iyi gözlemleyen bir yakını ile görüşme yapılması gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Amber Eker Bakkaloğlu, hafızanın, işlem yeteneğinin, şekilleri kopyalama becerisinin ve daha birçok beyin işlevinin kontrol edilmesine imkan sağlayan nörokognitif testlerlerin, adamızda ilk kez Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’nde uygulanmaya başlandığını ifade ederek, böylelikle hastalığın teşhis ve takibinin yapılabildiğini, hastalığının erken teşhisi ve tedavisi ile sürecin yavaşlatılmasının mümkün olduğunu, ayrıca her hastada tedavi edilebilir unutkanlık sebebi olabilecek tiroid hormonları ve vitamin B12 düzeyine de bakılması gerektiğini hatırlattı.
Alzheimer hastalığının tedavisi ile ilgili de bilgi veren Doç. Dr. Bakkaloğlu, hastalığın tedavisinde günümüzde kullanılan ilaçların sinir hücreleri arasındaki iletişimde ve hafızada rol oynayan hormonları arttırmaya ve hücre kaybı hızını yavaşlatmaya yönelik olduğunu ayrıca yeni geliştirilen ve çalışılan ilaçlar ile de beyin hücreleri içinde birikip hücrelerin erken ölümüne neden olan kötü proteinlerin birikmesini engellemek hedeflendiğini belirtti.
Doç. Dr. Amber Eker Bakkaloğlu: “İletişim Kurarken, Kısa ve Basit Cümlelerle, Yüzüne Bakarak Konuşmak ve Dokunmaya Özen Göstermek, Dikkatini Size Vermesini Sağlayacaktır.”
Hastalık sürecinde ortaya çıkabilecek davranış değişiklikleri, hırçınlık ve depresyon gibi durumların da görülebileceğini söyleyen Doç. Dr. Amber Eker Bakkaloğlu, bu durumların ilaçlar ile kontrol altına alınabileceğini belirtti. Alzheimer hastalarıyla iletişim kurarken takınılması gereken tutumların da bu olumsuz durumların kontrol edilmesi açısından önemli olduğunu söyleyen Doç. Dr. Amber Eker Bakkaloğlu şöyle devam etti: “İletişim kurarken kısa ve basit cümlelerle yüzüne bakarak konuşmak ve dokunmak, dikkatini size vermesini sağlayacaktır. Ona düşünmesi ve tepki vermesi için zaman tanıyın ve zorlandığını fark ederseniz, her zaman zarifçe yardımcı olun. Hastalık sürecinde bakım veren kişilerin de desteklenmesi oldukça önemlidir. Çok sevdiği yakınının bazı becerilerini kaybetmesi, değişen davranışlarına tanıklık etmek hasta yakınlarını doğal olarak üzmektedir. Ayrıca hastalık sürecinde bazen hasta yakınlarını çok zorlayıcı hırçınlıklar, hasta bakımı ile ilgili güçlükler olabilir. Tüm bunlar ile baş etmek herkes için yıpratıcı olabilir ve destek almak gerekebilir. Ancak bu süreçte her zaman unutulmamalıdır ki, karşınızdaki hala o çok sevdiğiniz insandır; değişen yalnızca hastalık nedeniyle davranışlarıdır.”