1. HABERLER

  2. YAŞAM

  3. Üreterek, kendi ayaklarımız üzerinde durup var olacağız
Üreterek, kendi ayaklarımız üzerinde durup var olacağız

Üreterek, kendi ayaklarımız üzerinde durup var olacağız

Bir toplumun var olabilmesi, kültürünü, değerlerini ve varlığını koruyabilmesi için kendi ayakları üzerinde durması en önemli unsurlardan biridir. Kendi kendine yetemeyen toplumlar, başka ülkelerin çıkarları arasında sıkışıp kalırlar.

A+A-

Bir toplumun var olabilmesi, kültürünü, değerlerini ve varlığını koruyabilmesi için kendi ayakları üzerinde durması en önemli unsurlardan biridir. Kendi kendine yetemeyen toplumlar, başka ülkelerin çıkarları arasında sıkışıp kalırlar.   Kıbrıs’ın kuzeyinde kurulu olan düzen yarım asırda Kıbrıs Türk toplumunu bunaltmış bezdirmiş, büyük oranda göç ettirmiş üretimden koparmıştır.

Peki neden?

Tarım alanında narenciyeden tahıl ürünlerine, sayısız sebze, tropik ve subtropik birçok meyve çeşidine uygun olan adamızın kuzeyinde üretim neden bu kadar az ve plansızdır?

Kıbrıslı Türkler Kıbrıs’ın bölünmesi sonrası Avrupa pazarına ve dünyanın çeşitli yerlerine ihracat yapmaya 1972 yılında Kıbrıs Türk temsilciliğinin de imza koyarak desteklediği Kıbrıs’ın Avrupa’yla iş birliği anlaşmasındaki hakları ve “Port of Famagusta” mührüyle beraber devam etmişlerdir. Üretim ve ihracat tarımdan gıda ürünlerine, kimyasal ürünlerden konfeksiyona kadar birçok alana yayılmıştı.  Fakat.. Ulusal birlik partisi hükümeti 1991 yılında " Port of Famagusta" mührü yerine KKTC mührü kullanmaktaki anlamsız ısrarı tüm uyarılara rağmen uyguladı. Bunun üzerine "ABAD" kararları uygulandı. KKTC mührüne sahip Ürünlerin Avrupa’ya satışı gerçekleştirilemedi. Bu ihracatı ve dolayısıyla üretimi bitiren ana sebeptir.

Kıbrıslı Türkler Avrupa pazarına satış yapamıyorsa bunun sorumlusu yine kendi çıkarlarını halkın çıkarlarından önde gören yönetim anlayışıdır ve bu anlayış günümüzde deyim yerindeyse "ayni tas ayni hamam" devam etmiştir…

Günümüzde patates ülkesine patates ithal edenler, narenciyeyi dalında bırakanlar aylar geçmesine rağmen ödemeleri sürekli erteleyenler, üretimin tekelleşmesine göz yumanlar yine onlar değil mi?

Türkiye dışındaki ülkelere ihracat yapmanın kısıtlı ve çok zorlaşmasından ötürü, tek bir ülkeyle sınırlı bir üretim ve ihracat kapasitesi, birçok üreticinin üretimden kopmasına sebebiyet vermiştir. Gübre başta olmak üzere su, tohum, ilaç gibi girdi maliyetlerinin de aşırı artması, belirsizlik ve tarımdaki risklerden dolayı kimsenin aile mesleğini devam ettirmek istememesi de bundan dolayıdır. Herkes memur olmak garanti bir gelirle, risksiz stressiz bir hayat yaşamak istedi belki bir dönem de öyle oldu fakat günümüzde memur olmak da rahat bir yaşam sürmek için yeterli değil.

Plansızca yapılan et ithalatı da yerli hayvancıya büyük zarar veriyor. Üretim maliyetlerini nasıl düşürürüm? hayvan üreticisine nasıl destek veririm? diye düşünmesi gerekenler sırtlarını hayvancıya da dönmüş, günü kurtarmaya yönelik hamleler yapmakla meşguller. 

Geçmişte yapılan yanlışlardan ders almayanlar, üretimi bitirip, bizi birilerine muhtaç edenler, her geçen gün Kıbrıs Türk toplumuna daha büyük zararlar vermeye devam etmektedirler

Üreticinin, hayvancının, çiftçinin kurtuluşu yeni, emeğe ve üretime dayalı bir düzendedir.

Bu haber toplam 384 defa okunmuştur