Cypfruvex’in üreticiye açıklanan rakamın çok üzerinde tüccardan ürün satın almasının emekçiye büyük bir saygısızlık olduğunu, büyük bir hakaret içerdiğini savunan Kıbrıs Türk Narenciye Üreticileri Birliği Başkanı Ali Alioğlu, “Üretici çok büyük bir zarara uğradı, tüm sorumlular hükümet de dahil derhal istifalarını açıklasınlar” dedi.

 Ülkede her geçen yıl narenciyenin daha da kötü duruma gittiğini kaydeden Alioğlu, her dönem, 500- 1000 dönüm azala azala 2019 yılını otuz bin dönüm ve 115 bin ton rekolte ile kapattıklarını, bunun da önceki yıllara oranla çok düşük olduğunu kaydetti.

“1974 yılında 74 bin dönüm narenciye varken, her geçen gün azaldı, 2020’de bu rakam 30 bine kadar geriledi.”


Devrim DEMİR

Üreticinin tonunu 950 TL’ye verdiği ürünün, Cypfruvex tarafından tüccardan 1750 TL’ye alınması, zor durumdaki üreticiyi bir daha vurdu.

Cypfruvex’in üreticiye açıklanan rakamın çok üzerinde bir fiyata ürün almasının emekçilere büyük bir saygısızlık olduğunu, büyük bir hakaret içerdiğini savunan Kıbrıs Türk Narenciye Üreticileri Birliği Başkanı Ali Alioğlu, “Üretici çok büyük bir zarara uğradı, tüm sorumlular hükümet de dahil derhal istifalarını açıklasınlar” dedi.

Narenciye üreticisi, önemli bir ihracat ürünü olan narenciyenin yeterli değeri görmediğinden dert yanıyor.

Ülkede her geçen yıl narenciyenin daha da kötü duruma gittiğini kaydeden Kıbrıs Türk Narenciye Üreticileri Birliği Başkanı Ali Alioğlu, her dönem, 500- 1000 dönüm azala azala 2019 yılını otuz bin dönüm ve 115 bin ton rekolte ile kapattıklarını, bunun da önceki yıllara oranla çok düşük olduğunu kaydetti.

Alioğlu: “Ağlanacak halimize gülüyoruz”

Kıbrıs Türk Narenciye Üreticileri Birliği Başkanı Ali Alioğlu, üreticinin tüccara 950 TL verdiği ürünü, üreticiye 1350 TL fiyat açıklanmasına karşın, Cypfruvex’in tonu 1750 liradan satın aldığına dair duyumları aldıklarını kaydetti.

Bu hamlenin çok yanlış olduğunu kaydeden Alioğlu, “Sivil Toplum Örgütleri hükümetler tarafından dinlenmiyor. Hükümet örgütlerin sesine kulak vermiyor, muhalefet de bundan nemalanarak, günün sonunda hükümete yürüyor. Sonuçta üretici hep mağdur oluyor. Bu ülkenin sistemi bu! Ezilen her zaman üretim sahasında olan ve üretimden kopmaya yüz tutan üreticidir.

1974 yılında 74 bin dönüm narenciye varken, 2020 yılının ilk bir buçuk ayında 30 bin dönüm kaldığını dile getirmek istiyorum. Suların azalması, tuzlanmanın iç kısımlara girmesi, maliyetlerin yüksek oluşu tarım politikasının hükümetler tarafından uygulanmaması en büyük sıkıntı. Ağlanacak halimize gülüyoruz” dedi.

“Bu ülkede üreticiye gereken değer verilmedi”

Birlik Başkanı Ali Alioğlu, master planı üzerinde 15 yıl çalışıldığını bu planın çıktığını ancak uygulamaya geçilmediğini kaydetti. Narenciyenin diğer sektörler içerisinde en farklı konumda olan bir sektör olduğunu kaydeden Alioğlu, “Ülkemizde birçok Milletvekili ve bakan konuya hâkim olmadıkları için televizyon programlarına çıkarak rekoltede her yıl artış sergilendiğini üretim fazlalığı olduğunu ifade ediyor.

Dünya genelinde 8 buçuk milyon dekarda üretim yapan narenciyenin 12 milyon ton rekoltesi var. Bu rekolte her geçen yıl artıyor.

KKTC’de narenciyenin durumu çok zor. Maliyetler yüksek, su, elektrik, gübre ilacı ithal ediyoruz ve bunlar dövize endeksli. Bizim para birimimiz TL,  satın aldığımız argümanlar döviz, satışımız TL.

Üretici ve tüccarın çatışma noktası burada başlar. Tüccar kârına bakarken, üretici hem maliyetini çıkarmak istiyor, hem bir sonraki yılın maliyetine yüzde otuz ayırmak…

Üretici 12 ay ailesini geçindirmek ister, bu yüzden dünyada tarıma yönelik tüm ülkeler dolaylı ve direk desteklerle tarım ve tarımcıyı ayakta tutuyor. Cypfruvex bir denge unsuru bir markadır. İkili koalisyon döneminden bu yana hala bir toplantı yapmadık. Maalesef üreticiye hiçbir zaman gereken değer verilmedi.”

“Cypfruvex’in borç hanesine bir o kadar daha borç yazıldı”

Kapalı bir toplum politikası ile yöneltildiklerini ifade eden Alioğlu, tüccarların sadece Türkiye’den geldiğini kaydetti. Cypfruvex’in yaptığının üreticiye bir hakaret olduğunu savunan Alioğlu, “Bir hakaret, bu saygısızlık. 1750 TL’ye ürün alınıyorsa demek ki ürün bulamadığınız için Cypfruvex’i zarara soktunuz, 400 TL daha fazla para ödeyerek Cypfruvex’in borç hanesine bir o kadar daha borç yazdınız” dedi.

“Üreticiye bir darbe daha vuruldu”

Hükümetin ve bakanların vurdumduymaz bir şekilde Cypfruvex’i kontrol etmediklerini öne süren Narenciye Üreticileri Birliği Başkanı Ali Alioğlu, Cypfruvex’in bir Tarım, bir Ekonomi bir Maliye Bakanlığı’na geçtiğini ve kimsenin sorgulamadığını ifade etti.

‘Güneyde sarı alarm var… Bizimkiler bihaber”

Temmuz-Ağustos ayları arasında tüccarın üreticiden ürünü bedavaya aldığını kaydeden Alioğlu,  sıkıntının sadece Cypfruvex olmadığını Kıbrıs’ın güneyinin dün sarı alarm verdiğini ancak hükümetin bundan habersiz olduğunu öne sürdü.

10 yıl önce bölgede benzer bir felaketin yaşandığını, insanların canlarını zor kurtardığını köy köy gezerek üreticileri tedbirli olma konusunda uyardıklarını ifade etti. Telefonla aradığı kimseye ulaşamadığının da altını çizen Alioğlu, şunları söyledi:
“Üreticiler artık hükümet eden kimseye itibar etmiyor. Yönetimin onurlu bir şekilde istifa etmesini istiyoruz. Hükümet edenler, hasat yılında üreticinin ürününü zamanında açıklamadı. Fiyatlardan dolayı üretici büyük zarara uğradı. Tüm sorumlular hükümet dahil hepsi istifa etsin.” 

Üretici dertli…

“Süte sahip çıktık, portakala da sahip çıkalım”

Serdar Ekbiç: “Üretici her yıl zararda”

“Gelmiş geçmiş hiçbir hükümet üretici ile iç içe olmadı. Hakkımızı ne yazık ki alamıyoruz. Üretici her yıl 40 Milyon TL zararda. Devleti idare edenler, tarımın ayakta kalması için destekle üreticiye yıl içinde iki kez Doğrudan Gelir Desteği adı altında, maddi finans sağlamalı. Bugün üretim baltalanmakta, 2020 yılının ilk bir buçuk ayında 2019 yılının ikinci taksiti olan Doğrudan Gelir Desteği adı altında 4 Milyon TL’lik katkı verilmedi. 2020 yılının bütçesi 8 Milyar 814 Milyon TL olarak açıklanırken, tarıma ayrılan destek yüzde bir bile değil. Üretici Doğrudan Gelir Desteğinin derhal ödenmesini istiyor. Aksi takdirde üretici sokaklara düşecek.”

Hulus Akacan: “Süte sahip çıktık, portakala da sahip çıkalım”

“Üreticinin en büyük sorunlarından biri su. Türkiye’den su gelmesine rağmen, ton başına 2 TL ödüyoruz. Güneş enerji sistemine geçilsin. İkincisi bahçemize bakmak için maddi kaynaklar ve teşvikler yetersiz.Pazar sorunu üretici malını pazarlamakta güçlük çekiyor. Tüccarlar istedikleri gibi fiyat belirlemekte. Devlet narenciyeye önem versin. Okullarda süt dağıtımına asla karşı değiliz ama süte sahip çıkıldığı gibi çocuklara portakal suyu da dağıtılarak sahip çıkabiliriz. Üreticide bu teşviklerle kazansın. “  

Murat Turalı: “Üreticinin en büyük sorunu su”

“Kıbrıs kültürümüze narenciyeyi aşılayabiliriz. Üretim o zaman kazanır. En büyük sıkıntımız su. Devletin üreticiyi destekleyecek gücü hiç mi yok? Bölge bölge her yıl güneş enerjisine bağlanabiliriz. Üreticiye sahip çıkalım.” 

Fahri Darbaz: “Üreticiyi sindirdiler”

“Narenciyenin pazarlama yanında birçok sıkıntısı var. Türkiye’de bu alanda gayet güzel olan pazarlama varken, ülkede üreticinin elinden bedavaya alınır. Gelinen nokta çok yanlış, sistem yok. Yönetime atananlar üreticiye gerçek fiyatları aktarsın. Üreticiyi böyle yaparak sindirdiler.”

Üreticinin tüccara 950 TL verdiği ürünü, üreticiye 1350 TL fiyat açıklanmasına karşın, Cypfruvex’in tonu 1750 liradan satın aldığına dair duyumların ardından Kıbrıs Türk Narenciye Üreticileri Birliği Başkanı Ali Alioğlu,  narenciyede yaşanan sıkıntıları gündeme taşıdı.

Alioğlu, bu hamlenin doğru olması halinde Cypfruvex’in kendi kotasını doldurmak adına böyle bir adım atıldığından bahsedildiğini ifade etti.